Alev babasının telefonundan mahkeme sonucunu öğrenince acı bir şekilde gülümsedi. Leman Hanımla birlikte kahvaltı masasında oturuyorlardı. Aldığı yatıştırıcıların etkisi ile olacak öğleye doğru kalkabilmişti yataktan. Leman Hanım da onu uyandırmamış, kahvaltı sofrasını bekletmişti. Alev uykulu gözlerle salona geldiği zaman çay içiyordu. - Anne, çok geç olmuş, neden kaldırmadın? - Uyu diye kızım, uyu, biraz toparlanırsın, çok sarsıldın. - İyiyim şimdi. Telefonun çaldığını duydum bir ara, kim aradı? Leman Hanım gülümsedi. Müjdeli haberi vermek için zaten sabırsızlanıyordu: - Baban aradı. Turgay'ın mahkemesi bitmiş. Hakim en fazla beş yüz metre yaklaşma izni vermiş. Bundan daha yakına gelirse tutuklanacak. Boşanma davan da çarşamba günü görülecekmiş... Düşünceliydi Alev. Mırıldandı kendi kendine: - Ne kadar çirkin şeyler bunlar... Ne hallere düştük! Leman Hanım kızının çayını koyarken kaşlarını kaldırdı: - Eee, kendi istedi yavrum, bir insan olur a anlaşamaz. Böyle mi davranmak lazım? Bak şu haline, kamyon çarpmış gibi suratın. Hâlâ yüzünün morluğu geçmedi. Ben sokakta bulmadım seni. Ne hale koydu baksana... Alev omuzlarını kaldırdı: - Aslında kötü bir insan değil Turgay. Ama bilmiyor anne... Onu arkalamak için söylemiyorum. Görmemiş, öğrenmemiş, her şeyi kaba kuvvetle elde edebileceğini sanıyor, hayatında istediği her şeyi kendi bileğinin gücüyle elde etmiş, kafasını çalıştırıp mantığını kullanmamış. Elde ettiği şeyleri kaybetmekten korkuyor. Öyle yetişmiş. Bu onu temize çıkartır mı? Tabii ki çıkartmaz; ama öyle görmüş. Âdeta derebeylik yaşanan bir aile yapısından geliyor. Babası çok sertmiş. Annenin hiçbir söz hakkı yokmuş evde. Öyle sanıyor. Çünkü öyle görmüş. Leman Hanım dikkatle dinliyordu kızını, dayanamadı: - Ama o öyle görmüş diye ben seni de o girdabın içine atamazdım. Alev gülümsedi: - Tabii ki, siz yerden göğe kadar haklısınız. Bu benim yanlışım oldu. Psikoloji okumama rağmen bilemedim. Herkesi babam gibi sandım. Neyse, olan oldu, biten bitti... Leman Hanım yutkundu. Tatmin olmamış gibiydi: - Karnında bir çocuğun var ama! Alev mahzun gözlerle baktı annesine: - O benim çocuğum anne. Sadece Turgay'ın değil. O benim evladım. Ben onu bağımsız düşünebiliyorum. O olması gerektiği gibi yetişecek... > DEVAMI YARIN