Gâvur eziyeti sona erdi

A -
A +

Şampiyonlar Ligi yok, şampiyonluk yok, UEFA Kupası yok, Türkiye Kupası yok, önümüzdeki sezon Avrupa da yok... Yok, yok, yok, yok... F.Bahçe hiçbir yerde yok... Malatyaspor, Türkiye Kupası sahibi Trabzonspor'u hem de deplasmanda iki farklı yeniyor, bu beyefendiler küme düşmesi haftalar önce kesinleşmiş Göztepe'yi geçemiyor. O halde neyine senin UEFA, otur oturduğun yerde... Göztepeli futbolculara helâl olsun. Hafta içinde "F.Bahçe, ligin alt sıralarındaki rakiplerimize puanlar vererek düşmemize sebep oldu. Biz de onları UEFA Kupası'na göndermeyeceğiz" diye söz vermişlerdi. Sözlerini tuttular... Gerçi maçın hakemi Musa Eroğlu, Hakan Bayraktar'ın son dakika içinde cezasahasında biçilmesine devam diyerek F.Bahçe'nin buz gibi bir penaltısını yedi. Ancak sadece geçtiğimiz transfer ayında 50 milyon dolar harcayan koskoca F.Bahçe, UEFA Kupası'na son dakikada verilecek bir penaltıyla mı katılmalıydı? Üstelik Göztepe'nin de bir penaltısı verilmemişken... F.Bahçeliler'e sesleniyorum: Hiç üzülmeyin kardeşim, zaten bu takım UEFA'da hep ilk turda elenip kanser etmiyor mu bizi? Hiç olmazsa bu dertten kurtulduk. Bırakın katılmasın... Sarı-lacivertli futbolcular sanki hiçbir amaçları yokmuşçasına ruh gibi dolaştılar sahada. Herkes birbirine bakıyor, yardımlaşmak akıllardan bile geçmiyordu. Kalede genç Recep de olmasa, farklı yenilgi kesindi. Tamer Güney'in Rui Costa'sı (!) genç Semih, amatör oyuncular gibiydi. Haa, bu arada sevgili Tamer hocam, Semih eğer Rui Costa ise, vallahi ben de Ronaldo'yum. Evet biraz kilolarım var, bu yüzden biraz ağırımdır ama ayak bileklerim çok iyidir. Şu F.Bahçe formasını 45 dakika giyeyim, eğer her maç en az bir gol atmazsam bana da Şekip Hazar demesinler... Göztepe sanki final oynarcasına mücadele etti. 31 yaşındaki kaptanları Tayfun'un, topu Ali Güneş'in sağından atıp solundan geçtikten sonra 10 metre de fark atması oldukça komikti... Onur savaşı veren Göztepeli gençler, oyunun mutlak hakimiydi. Özellikle sağ kanatta Göksel Akıncı, sol çizgide Ersin, F.Bahçe savunmasını oldukça zorladı. Ersin'in F.Bahçe cezasahasına havadan, yerden gönderdiği tüm toplar tehlike oluşturdu. Ancak başta Alp olmak üzere Göztepeli forvetler kendilerine altın tepside ikram edilen pozisyonları cömertçe harcadı. Sonuçta tarihinin en berbat sezonunu yaşayan F.Bahçe'nin çilesi sona erdi. Herkese geçmiş olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.