Camide nargile içen mimar!..

A -
A +

Süleymâniye Câmii, Mimar Sinan'ın kalfalık, Selîmiye ise ustalık eseridir. Câmi ile bir külliye hâlinde olan Süleymâniye, Kanûnî Sultan Süleyman Hân zamanında 1550'de başlanarak 1556'da bitirildi. Avlusu ile birlikte dikdörtgen şeklindeki câminin harem kısmı, 68x63 m'dir. 26.50 m kutrunda (çap) ve 53 m yükseklikte olan düz pandantifli kubbe, dört kalın kemer üzerinde oturmakta ve kâidesinde yuvarlak kemerli 32 pencere bulunmaktadır... Câmi 138 pencereden ışık alır. Akustik ve havalandırma düzeni bir mîmârî şâheseridir. 'Bunda bir hikmet vardır!' Mimar Sinan, Süleymâniye Câmii'ni yaptığı sırada birtakım kimseler; -Sultanım, Sinan, câmi içinde nargile fokurdatır durur, diye, Kanunî Sultan Süleyman Hân'a şikâyet ederler. Padişah da; -Bunda bir hikmet vardır, diye düşünür ancak, her devirde olduğu gibi çevresindeki bazı fitnecilerin hakikati görüp susturulmaları için onlarla birlikte henüz çalışmaların sürdüğü inşaat alanına gider. Hakîkaten Koca Sinan'ı nargile fokurdatırken bulurlar. Kanûnî sorar: -Bre Sinan, bu ne hâldir?.. 'Bu nargilenin tömbekisi yoktur' Mimar Sinan gâyet soğukkanlı bir halde cevap verir: -Pâdişahım, bu nargileyi burada bulundurmamın sebebi, fokurtusu içindir. Dikkat ederseniz, Tömbekisi (tütünü) yoktur. Fokurdayan suyun sesi; câmide Kur'ân-ı kerîm okunurken her tarafa aynı tonda yayılmasını sağlamak için lüzumlu tedbirleri almama yardım etmektedir... Sultan, beklediği cevabı almıştır "Koca" Sultan, "Koca" Mimardan beklediği cevabı almıştır. Yanındakilere "Şimdi hakikati anladınız mı" der gibi manalı manalı bakar... Evet, Mimar Sinan bu çalışmasıyla, bugün ancak modern tiyatro binalarında görülebilen akustik tertibatı, yâni ses yankılanması ayarını, 16. asırda o bir nargileyle yapmış oluyordu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.