Mora önlerinde, Osmanlı ordusunda neler olup bittiğini öğrenmek için Macar Kralının görevlendirdiği iki casus yakalanmıştı. Casuslar, gördükleri manzara karşısında dehşete düşmüşlerdi... Osmanlı Sipahilerinin sürati, Azep piyadelerinin gayreti, Yeniçerilerin ihtişam ve top, cephane ve ağırlıkların azameti karşısında yakalanan iki casusun ağızları bir karış açık kalmıştı. Sadrazam Hacı Mesih Paşa, durumu Padişaha arz etti: -Devletlû Hünkârım!... İki Macar casusu yakalanmış. Hükmünüzü bekleşirler. "Peşlerine fedai takın!" -Tiz bu iki haini zincirlerinden boşaltasınız. Yemek içmek veresiniz. Ta ki Modon Kalesi Osmanlı oluncaya dek peşlerine iki fedai takasınız. Gayretleri haber toplamak değil midir? Bu hisar Müslümanlara açıldıktan sonra onları da salıverin gideler. Gideler ki kâfir krallarına Osmanlı'nın adalet ve cihad gayretini, gördükleri gibi aktaralar. -Ferman Sultanımızındır Devletlûm. Bu hengamede dört Venedik kadırgası Modon dibine yanaştı. Silah, cephane ve asker boşaltırken, teknelerini de yakıp kül ettiler. Kâfirlerin bu oyunu Sultan Bayezid'i pek gazaplandırdı. Kumandanları şiddetle azarladı ve hemen saldırı emrini verdi. Padişah emri aynı anda, bütün birliklere ulaştı. Zaferi gölge edinen Sipahiler, Azepler Yeniçeriler, kılıç gibi kınlarından sıyrıldılar. Kara ve denizden atılan top gülleleri, gök kubbeyi kararttı. Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa, iman gayreti ile burçlara tırmanan ilk mücahid oldu. Onu gören Yeniçeriler ve Sipahiler, dalga dalga kale içine aktılar... ? Padişahın şükür secdesi!.. Velî Padişahın dediği çıkmış, duası kabul edilmişti. Ordularıyla yeryüzünü titreten Osmanlı Padişahı, yüzünü yerlere sürdü. Şükür secdesine kapandı. Zaferi Müslümanlara nasip eden Allahü teâlâya hamd etti. Takvimler 10 Ağustos 1500 tarihini gösteriyordu. Her şeyi gözleriyle gören Koron Kalesi kumandanı ve Mora'daki diğer kaleler savaşsız teslim oldular. Böylece güney Yunanistan tamamen Osmanlı'ya geçti.