İbrâhim Paşa, Kavalalı Mehmed Ali Paşanın büyük oğlu ve Mısır Vâlisiydi. 1789'da Kavala'da doğdu. İstanbul'da eğitim gördü. 1805'te Mısır Vâlisi olan babasının yanına gitti. 1807'de Mısır Defterdarlığına tâyin edildi. Mısır ordusunun yeniden teşkilâtlanmasında büyük rol oynadı. Arabistan Yarımadasındaki âsî Vehhâbîlerin faaliyetlerinin durdurulması için, vazîfelendirildi. Güçlü ve düzenli ordusunun başında harekete geçen İbrâhim Paşa, 26 Eylül 1818'de Vehhâbîlerin merkezi Der'iyye'yi fethetti. Vehhâbî emîri İbn-i Suûd ile dört oğlunu ve âsî liderleri esir edip, İstanbul'a gönderdi. Âsîlerin hepsi îdâm edildi. Vehhâbîlerin, Muhammed aleyhisselâmın kabr-i şerîfi Ravza-i mutahheradan çaldıkları kıymetli eserlerin bir kısmını buldurup, İstanbul'a gönderdi. Vehhâbîlerin zulmüne son verdi. Ahâliye ve âlimlere iyi davrandı. Bu hizmeti karşılığında kendisine Paşa rütbesi verildi. Osmanlı kuvvetleriyle birleşti Yunan isyânı üzerine 1824'te Mora Vâliliğine getirilen İbrahim Paşa, muntazam askerî birlikler ve donanma ile Akdeniz'e açılıp, Rodos'ta Osmanlı kuvvetleriyle birleşti. Kışı Girit Adasında geçirip 24 Şubat 1825'te Mora'ya çıkarma yaptı. Navarin, Kalamata, Tripoliçe şehirleri ile önemli mahallerdeki Yunan âsilerini susturdu. Âsilerle olan mücâdele 1827'de Atina'nın alınmasıyla tamamlandı. İbrâhim Paşanın âsîleri cezâlandırması, Yunan hâmiliği yapan Avrupa devletlerini harekete geçirdi. Haçlı donanmaları 28 Ekim 1827'de Osmanlı ve Mısır donanmasına, Navarin'de baskın tertib ettiler. İbrâhim Paşanın donanması dâhil elli yedi gemi ve sekiz bin Türk askerini şehid ettiler. İngiltere, Fransa ve Rusya 3 Ağustos 1829'da İbrâhim Paşanın Yunanistan'dan çekilmesi anlaşmasını imzâlattırdılar o da Mısır'a gitti. "Hıdiv" unvânını aldı Bu sırada Mehmet Ali Paşa, Sûriye Vâliliğinin kendisine verilmemesi üzerine, Osmanlı Devletine isyân etti. Oğlu İbrâhim Paşayı büyük bir ordu ile Sûriye üzerine gönderdi. İbrâhim Paşa, 1832'de Gazze, Yafa, Kudüs, Hayfa şehirlerine girdi. Sayda Vâlisini yenip, Akka'yı zaptetti. Böylece Şam dâhil, Sûriye eline geçti. Babası Mehmed Ali Paşanın son zamanlarında Mısır Vâliliğine de tâyin edildi. İstanbul'a geldi. Osmanlı Sultânı Abdülmecîd Handan, müstakil vâli demek olan "Hıdiv" unvânını aldı. 10 Kasım 1848'de babası Mehmed Ali Paşadan önce vefât etti.