İspanya Kralı İkinci Filip ve Papa'nın teşvikiyle hazırlanan büyük armada Osmanlılar tarafından üs olarak kullanılan Cerbe Kalesi'ni 1560'ta almıştı. Bunun üzerine, Kaptan-ı Derya Piyâle Paşa komutasında hareket eden Osmanlı donanması, 9 Mayıs 1560 günü Cerbe'ye vardı. Turgut Reis'in muhârebenin üçüncü günü yetişebildiği târihin en büyük deniz savaşlarından biri olan Cerbe Muhârebesinde, Piyâle Paşa, kâbiliyetli ve becerikli amiralleriyle Haçlı armadasını iki-üç saat içinde perişan etti... "İnsan, gurura kapılmamalı" Cerbe Kalesi de alındıktan sonra seferden dönen Piyâle Paşa, İstanbul'da büyük bir merâsimle karşılandı. Donanma-yı hümâyûn, yanında vezirler ve elçilerle berâber Alay Köşkü'nde bulunan Kânûnî Sultan Süleyman Han'ı bütün toplarını kuru sıkı ateşleyerek selâmladı. Bu haşmetli manzara karşısında Kânûnî, yanındakilere duygularını şöyle dile getirdi: "İşte insan bütün bunları görüp gurura kapılmamalı, her şeyin cenâb-ı Hakk'ın müsâadesiyle olduğunu düşünüp, Allah'a şükürler etmelidir..." Saraya dâmât oldu... Bu muhteşem sefer dönüşünde şehzâde Selim'in kızı Gevher Han Sultanla evlenen Piyâle Paşa, Osmanlı sarayına dâmât oldu... Her sene bütün Akdeniz'i dolaşan Piyâle Paşa'ya, Malta Seferine hazırlanması görevi verildi. Büyük bir donanma ile Malta kuşatmasına katılan Piyâle Paşa, mevsim şartlarının bozulmasından dolayı İstanbul'a geri geldi. 1568 yılında on dört senedir vazîfesini şanla şerefle yürüttüğü Kaptân-ı deryâlıktan Kubbe Vezirliği'ne getirildi. Böylece Osmanlı târihinde vezirlik rütbesini alan ilk denizci oldu. Türbesi Kasımpaşa'dadır... Kıbrıs Seferinde Vezir olarak donanmaya kumandanlık etti. Kıbrıs'ın çıkartma ve fethinde büyük hizmetleri oldu. 1573 yılında son deniz seferine çıkan Piyâle Paşa, "İkinci Vezir" olduktan sonra, 21 Ocak 1578 yılında İstanbul'da vefât etti. Kasımpaşa'daki kendi yaptırdığı câminin yanındaki türbesine defnedildi...