Hüsamettin Soylu'nun Çile şiiri

A -
A +

Şair Feyzi Halıcı ile Âşık Veysel arasındaki bir konuşma, aklımın bir köşesinde boy veriyor: "-Halk şiirimizin son gerçek halkası sensin. Senden sonraki halk şiirimiz hakkında ne düşünüyorsun Âşık? -Türk milleti sağ olsun. Analar ne aslanlar doğurur. Benim şiirden kısmetim şu: Bir tabağın içinde bal dolu imiş. Onu bizden önce gelen şairler yemişler. Biz kâsenin dibini yalıyoruz. Bize söylenecek söz bırakmamışlar. -Âşık, kâsenin dibindeki balı da sen yaladığına göre, bundan sonra kimsenin nasibi olmayacak mı yani? -Arı yok değil ya! Tabağı yeniden doldururlar. Dünyada ne arı ne çiçek ne bal tükenir!.." İkinci Yeni şiirinin vezinsiz, kafiyesiz ve anlamsız örneklerini okuyunca, beni hafakanlar basıyor. Klasik şiirimizin ve halk şiirimizin yeni örneklerine dönüyorum. Genç şairlerimizden Hüsamettin Soylu, Âşık Veysel'in ifadesiyle "Anaların doğurduğu yeni aslanlardan biri." Onun ÇİLE şiirini, inanıyorum ki siz de seveceksiniz: Balkanlar'da Karadağ'da Kafkaslar'da Karabağ'da Türkistan'da altın çağda Müslümanlar vuruluyor. Nerde zulüm bir can yaksa Nerde mazlum kanı aksa Kefensiz bir şehid kalksa Elim kolum kırılıyor. Zulüm, vahşet dört bir yanda Miyanmar'da Arakan'da Her akan mübarek kanda Toprak nurla karılıyor. Evsiz salıncaksızlara Yoksul oyuncaksızlara O yetim kucaksızlara Sordun mu kim sarılıyor ? Feryadıma dünya şahit Rahat uyumuyor şehit Soysuz köpek sahipsiz it Gerildikçe geriliyor. Artık tutmuyor kınalar Ağlıyor nazlı sunalar Yavrum diyerek analar Ölüp ölüp diriliyor. Baban şehit, atan şehit Her cephede zaman şehit Kutlu Turan vatan şehit Akan sular duruluyor Şair soylu alperenler Şarktan garba yay gerenler Vatan için can verenler Öz yurdundan sürülüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.