Engelli sporcular

A -
A +

Ülkemiz insanının ortalama 8'de birini engelli vatandaşlarımız oluşturmaktadır. Kimi zaman sakat, kimi zaman özürlü dediğimiz vatandaşlarımız şu anda engelli olarak anılmaktadır. Yasalar önünde onlar da her Türk vatandaşının sahip olduğu haklara sahip gibiler; ayrıca engelli vatandaşlarımıza sahip çıkmak ülkemizin gelişmişlik ölçüsünün de bir göstergesidir. Engelli dediğimiz vatandaşlarımız kendi aralarında çeşitli etkinliklere katılmaktadırlar; bunlardan biri de spor etkinlikleridir. Engelli vatandaşlarımızın resmi spor etkinliklerine sporcu lisansı ile katılımı 1990 yılında kurulan TÖSF (Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu) ile başlamıştır. Bu federasyonun kuruluş amacında, "Özürlü sporcuların gerçekleştirdikleri tüm sportif etkinlikleri bünyesinde toplayıp geliştirmek, bu çalışmaları yurt yüzeyinde yaygınlaştırıp, sporu rehabilitasyonun bir parçası haline getirmek ve uluslararası etkinliklerde özürlü sporcuya çağdaş yarışma ortamının hazırlanması için gerekli çalışmaları planlamak ve uygulamak" hükmü bulunmaktaydı. Kuruluşundan itibaren dört ana özürlü grubun faaliyetlerini yürütmek zorunda kalan TÖSF, 2000 yılında her engelli grubuna ayrı ayrı hizmet verecek şekilde 4 ayrı federasyon haline getirildi. Bunlar Bedensel Engelliler, Zihinsel Engelliler, İşitme Engelliler, Görme Engelliler Spor Federasyonu. Bu federasyonlar yaklaşık 15 civarında spor dalında faaliyet gösteren küçük bir genel müdürlük gibiler. Bu günlerde yazılı ve görsel basının kıyısında köşesinde belki görmüşsünüzdür. Çin'in Şahghay kentinde düzenlenen 12. Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunları'na ülkemiz adına katılan engelli sporculardan oluşan ay-yıldızlı ekibimiz 12 altın, 18 gümüş ve 19 bronz madalya alarak bir rekora imza attılar. Bu başarıya sevinmemek mümkün mü? Elbette mümkün değil. Çünkü sporun felsefesinde engelli ya da engelsiz ayrımı olmaz; kurallara uygun kazanılan her madalya çok değerlidir. Ancak bu sevincin bir de düşündürücü yanı var. Engelsiz sporculara örnek olacak şekilde başarı kazanan, basında TV'lerde görünmekten başka ödülleri olmayan ve sonuçta ilgiden mahrum kalan bu sporcularımıza ne yapılsa azdır. Ne yazık ki, her gün yazılı ve görsel basını "saatlerce ve sayfalarca işgal eden ve milyonları kazanan arabesk futbolun" aldığı sonuçlara bakılınca ellerimizin arasına kafamızı koyup biraz olsun düşünmek gerekmez mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.