Futbolun şiddet körükleri ve RTÜK

A -
A +

Futbolda tribün terörünün önüne geçebilmek için "Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun" çıkarıldı. Yasal önlemlere rağmen tribün terörünün önüne geçilemedi. Hal böyle olunca kanunda çeşitli değişikliklere gidilme ihtiyacı hasıl oldu. Son yapılacak düzenleme ile de kanunla "verilen görevleri yerine getirmeyen kamu görevlililerinin cezalandırılması" yoluna gidiliyor. Bu işi önlemede kamu görevlilerini sorumlu tutmak, cezalandırmak kesin çözüm olmadığı gibi, sadece stat içinde ve tribünde sükuneti sağlamakta kökten bir çözüm değildir. Bu işi önlemenin yollarını ana başlıklarla sıralamak gerekirse: * Eğitim yolu ile alınacak önlemler, * Yasal düzenlemelerle alınacak tedbirler, * Güvenlik güçlerince alınacak tedbirler, * Basın-yayın kuruluşları aracılığı ile alınacak önlemler, şeklinde sıralayabiliriz. Tribündeki vatandaşın huzur ve güven içinde maç izlemesi için devlet gerekli tedbirleri alır ve yasalar uygulandıkça, karşılaşılan eksikler de giderilir. Örneğin, suçlulara caydırıcı cezalar verilir, hatta stat görevlileri dahi sıkı bir şekilde aranır ve işin tribün kısmı bu şekilde çözülmüş olur. Ancak sporda şiddet sadece stadyumla sınırlı değildir. Şiddet ve düzensizlik akla gelmedik yerde olmaktadır; evinin balkonunda ya da sokaktaki masum vatandaş bile bu işten zarar görmektedir. Bu önlemlerden basın-yayın kuruluşlarınca alınması gerekenler nedense hep göz ardı edilmektedir. Günümüzde hemen her evde televizyon var; her TV kanalında da çeşitli isimler altında futbol yorumu yapan programlar var. Yorumcuların içinde spor alt yapısı ve kültürüne sahip olan da var olmayan da. Hatta bu programlarda reyting uğruna seyirciyi kin, nefret, düşmanlık ve suç işlemeye sevk edebilecek tavır içinde olanlar bile var. Bu tavırları yetmezmiş gibi güzel Türkçemizin yerine argo kullanarak reyting yapma yolunu seçenler bile var. Eleştiri sınırlarını aşan, şiddete eğilimi olan kişileri kışkırtan bu programların olayları tetiklemesindeki etkisini yadsımak mümkün mü? Ülkemizde RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) adlı bir kurum var. Bu kuruma yasa ile verilmiş yetkiler var. Örneğin: * Toplumu şiddete sevk eden, kin ve düşmanlığa tahrik eden veya toplumda nefret duyguları oluşturan yayınlara imkân verilmemesi, * Türkçe'nin; özellikleri ve kuralları bozulmadan konuşma dili olarak kullanılması, * Program hizmetlerinin bütün unsurlarının insan onuruna ve temel insan haklarına saygılı olması. Yukarıda yetkilerinden bazılarını sıraladığımız RTÜK, sözde futbol yorumu yaparak, reyting uğruna, seyirciyi kin, nefret, düşmanlık ve suç işlemeye sevk edebilecek hal ve tavır içinde olan programlarla ilgili olarak yasanın kendisine verdiği yetkileri kullansa ve denetim görevini yapsa, futbolda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine önemli bir katkıda bulunmuş olmaz mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.