Kar vardı da biz mi yedik?

TV'ler, hava tahmin raporları kış kapıda, karakış geliyor deseler de karakış bir türlü gelmiyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel ısınmanın bir sonucu olarak yağış sıkıntısı çekilmektedir. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler. 2006 Temmuz, Ağustos aylarında adeta sıcaktan bunaldığımız günleri yaşadık; İskandinav ülkeleri bile sanki kuzey yarım küresinden çıkmış tropik bir bölgeye taşınmış nemli ve boğucu sıcaklar içinde kaldı. Finlandiya'daki toplu taşıma araçları Fin Hamamı'na döndü. Küresel ısınmanın sonucu olarak yeterince kar almayan kayak merkezleri de bu işten nasibini almış durumda. Avusturya ekonomisinin bel kemiğini kış turizmi ve bu alanda kullanılan malzemelerin üretim ve ihracatı oluşturmaktadır. Avusturya'daki kayak merkezlerinde kar yok, suni kar yapabilecek hava koşulları oluşmuyor. Kayak tesisi işletmecilerinin bankalarla başı dertte. Orta Avrupa'da bulunan kayak merkezlerinden rakımı 1500 metrenin altında olan yerlerdeki işletmelere banka kredisi verilmiyor. Bu bölgelerdeki eski tesisler ve kar araçları Türkiye gibi ülkelere ucuz rakamlarla ihraç ediliyor. İyi ki Avusturya gibi ekonomimizi kış turizmine bağlamamışız demek isterdim ama, kürsel ısınma Türkiye'yi de tehdit ediyor. Ülkemizde kış turizmi Avusturya kadar gelişmiş olmasa da yerli ve yabancı turistlerin kaynak sağladığı kış turizm merkezlerimiz var. Yağış sorunu nedeni ile Erciyes'te kar yok. Çare arayan Kayserililer suni kar makinesi getirip şehir merkezinde ilk denemeyi yaptılar. Ancak bu makinelerin kar yapabilmesi için su gerekiyor. Su ise yeni bir sorun, çünkü göller ve barajlar kurumaya başladı. Yağış ülkemiz ekonomisini de bire bir ilgilendirmektedir, çünkü yağış olmazsa tarımsal üretim düşecek, hastalıklar artacak. Yani küresel ısınma her yeri ve her şeyi vurmaya devam ediyor. Aslında küresel ısınmanın etkilerini daha tam olarak hissetmedik. Ancak araştırmalara göre küresel ısınmanın bu çirkin yüzünü görmemiz çok yakın olacak ve daha az kar yağacak. Kış turizmi işletmecileri eski kışların metrelerce kar yağışlarının olmayacağının bilinci ile hareket etmek ve önlem almak zorundadırlar. Bu kötü gidişata karşı alınacak acil önlemlerin başında pistlerin ıslahı, çimlendirilmesi, kar tutma perdeleri, kar tutucu yollar, kar yapma makineleri ve bu makineleri çalıştıracak modern göletler öncelik arz etmektedir. Bu işleri yapabilmek için de, işletme sahiplerinin otelimin içi beni ilgilendirir mantığını bir yana bırakıp konsorsiyum oluşturmaları ve çenesi ile değil beyni ile iş yapan uzman kafalarla doğru işler yaparak gelecek için önlem almaları gerekmektedir. Eğer çevremizi hor kullanmaya devam eder ve muhtemel tehlikeler için önlem almaz isek gelecek yıllarda daha kötü şeyler yazılıp konuşulacak gibi!..