Kayak ve Avrupa Birliği meselesi

A -
A +

Avrupa Birliği uyum yasaları vs. derken piyango kayak öğretmenlerine de vurdu. 1933 yılında Galatasaray Lisesinde görevli bir grup İstanbul'unun Uludağ'a çıkma macerası ile başlayan kış turizmi, kendi iç dinamiklerini oluşturmaya başlayınca; kış turizminin ana unsurlarından biri olan rekreasyon ve turizm amaçlı kayak öğretimi mesleği de ortaya çıkmış oldu. 1936 yılında TİCİ (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı) son kongresini yapıp görevini TSK(Türk Spor Kurumu)ya bırakırken; yapılan düzenlemeyle Kayak ve Dağcılık Federasyonu başkanlığına da Celal Gözen getirildi. Celal Gözen, Kayseri/Erciyes'te; beden eğitimi öğretmenleri ve askerlere kayak öğretmenliği kursu açtı. Kurs sonunda "Kayak öğretmenliği mesleği de resmen ortaya çıkmış oldu". Bu eğitmenler 1960 yılına kadar Türk kayak sporuna amatörce hizmet ettiler. 1960 yılında federasyon başkanı Asım Kurt ve asbaşkanı Gültekin Çeki (şu anda Kayak Federasyonu Onursal Başkanı) kayak sporunda yeni metot ve tekniklerin oluşturulması amacı ile yurtdışı kurslarına kayakçı gönderdiler. Bu amaçla Avusturya'ya gönderilen Mahmut Eroğlu, Cevdet Çakar, İhsan Çınar, Turan Modoğlu, Demir Ataş, Necmettin Öcal ve Doğan Kırbaç modern kayak tekniği ve eğitiminin ülkemize gelmesi ve yaygınlaşmasına öncü oldular. Bu atılım hem kayak sporu hem de kış turizmine ivme kazandırmış oldu. Kayak öğretmenliği mesleğinin belli bir düzen içinde yapılması gerektiğine inanan bir grup kayak öğretmeni tarafından 1968 yılında Kayak Öğretmenleri Derneği kuruldu. Dünyadaki yenilikleri, teknik gelişmeleri yerinde izlemek ve uygulamak için her yıl Avusturya'da düzenlenen gelişim kurslarına katıldılar. Daha sonra dönemin Kayak Öğretmenleri Derneği Başkanı Erkan Burma'nın girişimleri sonucunda Kayak öğretmenleri derneği uluslararası bir statü kazanarak; 1981 yılında ISIA (Uluslararası Kayak Öğretmenleri Birliği ) ve INTERSKI'ye (Uluslararası Kar sporları Öğretmenleri Birliği) üye oldu. Bu kuruluşlara tüm dünyada yalnız 36 ülke üyedir. Bir anlamda Kayak öğretmenleri 1981 yılında AB üyeliğine kabul edildiler. Ancak çeşitli dönemlerde işbaşına gelen federasyonlar uluslararası metot ve teknikleri bir yana bırakarak, plansız ve zamansız bir şekilde kayak öğretmeni kursları açarak mesleki formasyonu alt üst ettiler. Hatta on yedi yaşındaki genç kayakçıları kayak öğretmeni yaparak kayak sporunun köküne dinamiti koymuş oldular. Bu durumda hem mesleki düzen bozuldu hem de yarışma kayağının önü kesilmiş oldu. Diyet ödeme uğruna mesleğin geleceğini düşünmeyen bazı federasyon yönetimleri gelip geçicidir. Ancak, "Kayak öğretmenliği mesleğini koruma ve geliştirme görevi; günü kurtarma politikasını ilke edinmiş ve günübirlik düşünenlerin değil, mesleğin bilincinde olan ve kayak sporuna idealistçe emek edenlerin görevidir." Gelelim kayağın Avrupa Birliği meselesine; ISIA-İNTERSKİ'ye üye olan AB ülkelerindeki kayak öğretmenleri "serbest dolaşım hakkı" nedeni ile üye ülkelerin hepsinde kayak öğretmenliği yapma hakkına sahipler. Hal böyle olunca, ISIA-INTERSKI'de bir korku başladı. Korkunun nedeni, sistemsiz bir şekilde kayak öğretmeni yetiştiren ve dünyadaki gelişmeleri takip etmeyen Türkiye, Macaristan ve Bulgaristan'ı ISIA-INTERSKİ üyeliğinden çıkarmak. Çünkü serbest dolaşım hakkı elde eden Bulgar kayak öğretmenleri şimdiden Avrupa'nın gelişmiş kayak merkezlerinde boy göstermeye başladılar. Türkler de serbest dolaşım hakkını alıp Avrupa'daki kayak merkezlerine gelmeye başlarsa ne olacak halimiz? diyerek çıkış yolunu şimdiden aramaya başladılar bile!.. Ancak, kayak öğretmenliği mesleğini korumak ve geliştirmek ISIA-INTETSKI'den önce bizim görevimiz olmalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.