Federasyonlara idari ve mali özerklik verilmesi, onların başına buyruk ve ayrı bir cumhuriyet olması anlamına gelmez. Mevcut mevzuata göre özerk federasyonların seçimleri tam bir muamma. Hangi seçim olursa olsun, denetim ve gözetimsiz yapıldığı sürece, sonucu tartışmaya açıktır. Bu nedenledir ki, "Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır" hükmü Anayasa kapsamına alınmıştır. Seçimlerin yargı denetim ve gözetiminde yapılması şeffaflığın sağlanabilmesi ve doğru sonucun tespiti için zorunludur. TMMM gibi yüce bir kurumun seçimleri bile hâkim gözetiminde yapılmasına rağmen, özerk federasyonların seçimleri mevcut yönetimlerce yapılmaktadır. Yani genel kurula kadar her türlü işlem mevcut başkan ve yönetimince yapılıyor. Örneğin iki adayın katıldığı bir seçimde, rakibine ait tüm belgeleri inceleme, kabul veya reddetme yetkisi mevcut yönetimin inhisarında... Daha fenası, kendisi de seçime katılıyorsa, kendi belgelerini inceleme yetkisi de kendisine ait! Genel seçimlerde bile, içişleri, ulaştırma ve adalet bakanları seçimden önce istifa etmektedir. Seçim kararı alan özerk federasyonlarda kimsenin istifasına lüzum görülmediği gibi, devletin imkânları da emirlerine amadedir. Federasyonların seçimle işbaşına gelen kurullarına aday olmanın şartlarından birisi "vergi veya sigorta borcu nedeniyle takibata uğramamış olmak"tır. Şu ana kadar seçilmiş ya da bundan sonra seçilecek kişilerin aday olabilme kriterlerini taşıyıp taşımadığını bilen var mı? Yok! Veya sunulan evrakların gerçek/geçerli olduğunu bilen var mı? Yok! Bugün, Bakan adına gözlemcilik yapan kişinin yetkileri genel kurul salonunda başlıyor ve orada sona eriyor. Asıl mesele seçime kadar olan süre... GSGM yetkilileri derhal bu aksaklıkları gidermeli ve hakkın tecelli etmesine önayak olmalıdır.