Sarıkamış dramı ve kayak

1876 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda Ruslar Sarıkamış'a kuvvetli bir garnizon yerleştirmiş, bugün hâlâ kullanılan binalar ile Sarıkamış hayranı olan Rus çarının eşi Katherina'ya da bir av köşkü yaptırmışlardı. Sarıkamış, Kars ve Ardahan'ı işgalden kurtarmaya karar veren Enver Paşa'nın emri üzerine 118 bin askerle 22 Aralık 1914'te, "Sarıkamış Kuşatma Harekâtı"başlatıldı. Harekâta lojistik yönden hazırlıksız başlayan onbinlerce askerimiz 60-70 cm. kara, -30,35 derece soğuğa ve açlığa karşı mücadele vermiş, Ruslara tek kurşun bile atamadan donarak sonsuz bir uykuya dalmış ve vatan uğrunda şehit olmuşlardır. Sarıkamış dramını Çanakkaleli Mehmetçik şu dizelerle dile getirmiş: Biz Allahüekber'deki şehitler Sizlerden şükran ziyareti bekler. Ruhumuza kucak açtı melekler, Yol verseydiniz geçerdik dağlar. Rus Kurmay Başkanı Pietroroviç ise; 24 Aralık 1914 de kaleme aldığı ve şu anda Moskova Askeri Müzesinde sergilenen anılarında. "Onları teslim alamadım. Hepsi soğuktan donmuş; hiçbir heykeltıraşın benzerini yapmayı başaramayacağı şekilde kaskatı kesilmişlerdi. Havada donmuş kale sancağı gibi, kömür karası saçları beyaza bulanmış ve bizden çok önce Allah'ına teslim olmuşlardı" diyerek Sarıkamış dramının ne denli dehşet verici olduğunu ortaya koymuştu. Bugünkü teknoloji ile yapılan dağcı ve kayakçı kıyafetleriyle bile üşüdüğümüzü düşündüğümüzde, o günkü şartların ne denli acımasız ve korkunç olduğunu tahmin edebiliyoruz. Kış savaşlarında Fin askeri birliklerinin üstün başarı sağladığını gören ve kayağın önemli bir askeri donanım olduğunu fark eden 'Hafız İsmail Hakkı Paşa'nın teşebbüsü ile Suşehri'nin Buldur köyünde ciddi bir kayak ve dağcılık teşkilatı kurulmuş, başına da Avusturyalı askeri kayak öğretmenleri getirilmişti.Geç kalmış olan bu oluşumda devede kulak misali olmuştu. 1914 tarihinde kayakçıların atalarına geçit vermemişti dağlar. Bugün onların evlatları olan kayakçılar, kar fırtına demeden dağları yurt edinmiş ve hepsi bir turizm elçisi olmuşlardır. Defalarca savaştıkları Rusların evlatlarına Palandöken ve Sarıkamış'ta kayak öğretip ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaktalar. Savaş bitmiş dostluk başlamış. Kars, Erzurum Valileri, belediye başkanları öncülüğünde; Çanakkale'deki gibi, 24 Aralık gecesinde "Allahuekber dağlarından Sarıkamış'a meşaleli kayak"adlı bir organizasyon düzenlenmesi, Türk ve Rus kayakçıların 1914'de yol vermeyen dağları kayaklarıyla aşmaları ve şehitleri anmaları anlamlı olmaz mı?