Kemankeşi bilmeyene Tomahawk’ı öğretirler!..

Sesli Dinle
A -
A +
28 Mayıs tarihinde tamamlanan seçimlere kadar Türkiye gündemi öylesine hızlı aktı ki bizler de bu akıntının içerisinde ister istemez yorumlarımızı bu köşeye taşıdık.
 
Oysa seçimler geride kaldı, siyaset hâlâ son derece hareketli lakin yine de siyasetin hiç bitmeyen telaşesinden kurtulup bir pazar günü yazısı yazmak niyetindeydim.
 
Bilgisayarımın başına oturduğumda, Kurban Bayramı tatilini vesile yapan tatilcilerin, sahil yerleşimlerinde trafiği tıkadıkları haberleri durmaksızın akmaya devam ediyordu.
 
Kolay değil, son yarım asırdan bu yana tatil denildiği zaman sahil kenarlarının hengamesi anlaşılır olmuştu.
 
Âdeta yapılması zaruri uhrevi bir ritüel gibi
 
Her yaz yorgunluğumuza yorgunluk katmanın ötesinde bizlere zerre katkısı olmadığına inandığım bu ritüeller, artık modern zamanların vazgeçilmez rüknü hâline geldi.
 
Tam kafamda bu düşünceler varken Baykar’ın yeni mini seyir füzesi Kemankeş’in Bayraktar TB2 üzerinden atılarak başarıyla denendiği haberleri karşıma çıktı ve bu tatil yazımdan ister istemez vazgeçtim.
 
Ben yine de bir pazar sabahı yazısını ‘şartlandırılmış tatil’ başlığı ile Allah ömür verirse hepimiz için daha sonra kaleme almak istiyorum...

Dönelim Kemankeş’e

Ürettiği ürün gamının isimlerini özenle seçen Baykar, ne zamandan beridir bu anlamda bir tebrik yazısını çoktan hak etse de yukarıda bahsettiğim koşuşturmalar buna mâni olmuştu.
 
Bayraktar, Akıncı, Kızılelma ve şimdi de Kemankeş...

Kemankeş füzesi ne anlama geliyor?

Baykar, daha önce görücüye çıkardığı Kemankeş seyir füzesini TB2 üzerinden ateşledi. Böylece Baykar, hava aracı konseptinin dışında yeni bir alanda daha üretime başlamış oldu. Bu, uluslararası pazarda Baykar’ın var olan rekabetçi gücüne daha da güç katacaktır.
 
Yaklaşık bir saat süresince havada kalabilen Kemankeş, 200 km görev menzili olan bir mini seyir füzesi. Yapay zekâ ile desteklenen ve üzerinde optik güdüm sistemi de bulunan söz konusu seyir füzesi, hedefini zorlu hava şartlarında da başarı ile yapabilecek şekilde tasarlanmış.
 
Kemankeş seyir füzesine elektronik harp unsurlarından etkilenmemesi için bir de anti jamming özelliği eklenmiş. Bu sayede düşman elektronik harp unsurlarının oluşturacağı etki minimize edilmek istenmiş.
 
SİHA sınıfının göreceli olarak küçük fakat en yaygın kullanılan sistemlerinin başında gelen Bayraktar TB2, bugüne kadar lazer arayıcı başlık yardımıyla 8 km menzildeki hedeflere gidebilen mini akıllı mühimmatları kullanıyordu (MAM).
 
Kemankeş seyir füzesini MAM sınıfı akıllı mühimmatlardan ayırt eden en ana unsur ise, menzili ve havadaki seyri. Yaklaşık 8 km bir menzile sahip olan mini akıllı mühimmatların aksine, Kemankeş havada bir saat kadar kalabiliyor ve yukarıda da belirtildiği üzere 200 km görev menziline sahip. Bu özelliği sayesinde üzerine monte edildiği SİHA sistemleri Kemankeş ile, düşman hedeflerine çok uzak mesafelerden atış yapılabilecek.

Neden kemankeş ismi seçilmiş?

Kendinize ait bir savunma sanayisi ihdas ettiğinizin belki de ilk şiarı; seçtiğiniz isimlerin size ait olan, o topraklara ait olan değerleri yansıtmasıdır. Kemankeş ismi de tıpkı Bayraktar, Akıncı ya da Kızılelma gibi bu toprakların değerlerinden bir şeyler yansıtıyor.
Eğer böyle bir tarihiniz yoksa, ürettiğiniz seyir füzesinin ismini kendinizden değil, o topraklardaki Kızılderili kabilesinin fırlatarak kullandığı silahtan alırsınız ve adını Tomahawk koyarsınız!..
Eh, bu da az vefa değil yine de…
 
Osmanlı ve Selçuklu ordularında ok atanlara kemankeş, okçu birliklerine ise kemankeşler ismi veriliyor. Teknolojinin bugünkü gibi olmadığı dönemlerde, çok uzak noktadaki hedeflere tesir edebilecek olan en önemli silah kuşkusuz oklardı.
 
Oklar bir nevi o günün seyir füzeleriydi.
 
İyi ok yapabilmek, onu çok uzak mesafelere gönderebilecek yay sistemleri yapabilmek o güne ait önemli tecrübe ve emek gerektiriyordu.
 
Bugün Ayazmend, Başgelembe, Bergama, Bigadiç, Kepsut ve Sındırgı’da daha yoğun olarak varlığını sürdüren Yağcıbedir Yörükleri, yıllarca Osmanlı’ya en dayanıklı yay sistemlerini imal etmesinden mütevellit bu ismi almışlardır.
 
Osmanlı İmparatorluğu’nda aşiretlerin iskanlarına dair önemli çalışmalar yapan tarihçi Cengiz Orhonlu, Manisa bölgesine ait tahrir defterinde "Cemâ’at-i Yörükân-ı Yaycılar" adlı göçer grubunun, yay imal ettiklerinden dolayı Yaycı Bedir ismini almış olduklarına dikkat çekmiştir.
 
Konu kemankeşler olunca, elbette Osmanlı döneminde dünya çapında kemankeşlerin de yetiştiğini vurgulamak gerekiyor.
Bugün, Süpermen ve Batman gibi bilim kurgu karakterleri ile hemhâl olan evlatlarımızın büyük bir çoğunluğu tabii olarak Tozkoparan İskender, Bursalı Şüca, Miralem Ahmed Ağa, Haydar Bey gibi ünlü gerçek kahramanları bilmiyorlar.
 
Son zamanlarda binicilik ve atıcılık alanı başta olmak üzere birçok ata sporunu özendirmek için son derece faydalı işler yapan ve merkezi İstanbul’da olan Dünya Etnospor Konfederasyonu çok büyük bir boşluğu doldursa da hâlâ kendi değerlerimizi evlatlarımıza bihakkın öğretmenin oldukça uzağındayız.
 
Bizlere kemankeşi tekrardan araştırtan, bir pazar gününde büyük kemankeş Tozkoparan İskender’i hatırlamamıza vesile olan herkese bu vesile ile şükranlarımızı sunuyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.