Abdüllatif Uyan

Peygamber Efendimizi, bizzât Allahü teâlâ yetiştirdi. Nitekim kendisi; “Beni Rabbim terbiye etti, yetiştirdi" buyurmuştur.

Hak teâlâdan Efendimize; "Ey Habîbim! Sana emrolunan şeyi insanlara anlat!" diye vahiy geldi. Efendimiz, bu emri aldı.

Emîr Sultân hazretleri, mânevî bir işâretle çıktı Medîne'den. Yanında iki de talebesi vardı. Anadola'ya gidiyorlardı.

Emîr Sultân hazretlerinin bir talebesi şöyle anlatıyor: Hocam, bir gün bana;

Emîr Sultân hazretleri, şehirden gelen bir talebesine sordu: “Nereden geliyorsun?” “Şehirden efendim.” “Orada bizim için ne diyorlar?” “Kimyâya mâliktir diyorlar.”

Emîr Sultân hazretlerinin bir talebesi şöyle anlatıyor:

Hanımım bana dedi ki: "Efendi bugün sende bir tuhaflık var! Gözlerin fersiz, yüzün kararmış. Sana ne oldu böyle?.."

Emîr Sultân hazretlerinin bir talebesi şöyle anlatıyor:

Emîr Sultân hazretlerinin çok talebesi vardı. Bunların da çoğu fakirdi.

Emîr Sultân hazretlerinin bir (yay) ile bir (oku) vardı. Yayına (bir) ok koyardı.

Sultân İkinci Murat, Emîr Sultân hazretleri için bir (At) satın aldı. Cins bir attı, ama huysuzdu.

Emîr Sultân hazretlerinin bir talebesi, bir gün kitaplarda bir hadîs-i şerîf gördü.

Yıldırım Bayezid Hân vefât edince, oğlu Çelebi Mehmet, kardeşi Molla Alî’yi çağırıp;

Hacı Bayrâm-ı Velî hazretleri, Emîr Sultân hazretleriyle görüşmeye gitmişti bir gün. Emîr Sultân'ın evi harâbe idi.

Emîr Sultân hazretlerinin Yahyâ adında bir talebesi vardı. O genç, şöyle anlatıyor:

Bir Hristiyân râhip, Bursa’da bir dağda mağarada yaşıyordu. Emîr Sultân hazretleri Bursa’ya geldiğinde, mağaradan çıktı. Ve bu büyük velîye gelip;

Penç kalesi, müminler tarafından muhâsara edilmişti ki, yirmi mücâhit, azık getirmek için biraz uzaklaştılar. Önlerine düşman askeri çıktı.

Emîr Sultân hazretleri, Buhâra’da birkaç kişiyle sohbet ediyordu ki, biri geldi oraya. Perîşân bir hâli vardı adamın!

Emîr Sultân hazretlerinin bir talebesi, Bursa'da şeyhülislâmdı. Bir gün Ulucâmi'de vaaz ediyordu.

Emîr Sultân hazretlerinin babası, Seyyid Alî isminde hâl ehli bir kimse idi. Herkese yardım ederdi.