Abdüllatif Uyan

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyalarındandır. Kendisi anlatıyor:

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarındandır. Bir kimse anlatıyor: Basra'dayken Sehl-i Tüsterî hazretlerine rastladım bir gün. Baktım, parmağını bir bezle sarmıştı.

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarından olup, Basra’da vefât etmiştir.

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarından olup, Basra’da vefât etmiştir. Üç dört yaşlarında idi ki, bir gece rüyâ gördü.

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, asrının bir teki olup, üstâdı olan Zünnûn-i Mısrî hazretlerine karşı çok edepliydi.

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarından olup, Basra’da vefât etmiştir. Zamânın vâlisi hasta olmuştu. Hiçbir doktor çâre bulamamıştı.

Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri, Horasan evliyâlarından olup, Basra’da vefât etmiştir.

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerinin huzûruna bir Müslüman gelip; "Efendim, kızım vefât etti. Duâ edin de onu rüyâda göreyim" diye ricâda bulundu.

Tâbiîn’inden Hasan-ı Basrî hazretleri, Basra’da yaşadı, kabr-i şerîfi de buradadır.

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerine, bir gün birkaç talebesi gelip; "Efendim, şeytan bize, ‘elinize geçen dünyâlıkları sıkı tutun, ileride lâzım olacak’ diyor" dediler.

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerinin yanına bir müslüman geldi bir gün.

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerine, halîfe Ömer bin Abdülazîz hazretleri mektup yazdı.

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretleri, büyük bir âlimdir. Ve velilerdendir.

Tâbiîn’in en büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretleri, bir gün bir dostunun cenazesine gitmişti. Kabir başında ağlayıp çok gözyaşı döktü!

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretleri, nasihat isteyen bir gence; “Ahirete hazırlık yap evlâdım! Ecel, herkesi bir gün yakalar. Günahtan çok sakın ki, günahın karşılığı, o gün ateş olur!” buyurdu.

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerinden, sevdiği bir genç nasîhat istedi.

Behlül Dânâ hazretleri meczub bir Hak âşığıdır. Bağdat’ta yaşadı, kabr-i şerîfi de Bağdat’tadır.

Behlül Dânâ hazretleri meczub bir Hak âşığıdır.

Halîfe Hârun Reşid hac yoluna çıktı bir sene. Dönüşte debdebe ve ihtişamla Bağdat'a giriyordu ki, Hazret-i Behlül önüne çıktı birden.

Bir zaman Bağdat'ta müthiş pahalılık olmuş ve bu musîbete halkın tahammülü kalmamıştı ki, Behlül Dânâ hazretlerine gidip; “Ey Behlül! Duâ et de, şu musîbet kalksın” dediler.