Rüya ile gelen evlilik müjdesi

A -
A +
Hazret-i Safiyye, Şemmus Kalesi'nin kumandanı Kinâne bin Hakîk ile evliydi. Bir gece rüyasında, Ay'ın kendi odasına düştüğünü görür. Bu rüyasını anlatınca, kocası bir tokat atar!..   Hazret-i Safiyye vâlidemiz, 611 senesinde Hayber'de doğdu. Hazret-i Hârûn bin İmrân'ın neslindendir. Baba tarafından Beni Nudayr ve anne tarafından da Yahudilerin Beni Kureyza aşiretinin ileri gelenlerindendi. Babası Huyey bin Ahtab, Arabistan'daki bütün Yahudilerin reisi sayılırdı. Annesi Berre'nin babası Semran ise Arabistan'da cesareti ile şöhretliydi...

Hazret-i Safiyye, neslinin üstünlüğü, güzelliği, iyi ahlak ve iffeti ile herkesçe beğenilirdi. Hayber'de ilk önce meşhur bir şâir ve kumandan olan Yahudi Sellâm bin Mişkem el-Kuradi ile nişanlandı. Bundan ayrılarak, Şemmus Kalesi'nin kumandanı çok zengin Kinâne bin Hakîk ile evlendi. Kinâne ile evliyken rüyasında, Ay'ın, odasına düştüğünü görmüştü. Bu rüyâsını anlatınca, Kinâne;

-Sen ancak Hicaz'ın Meliki Muhammed'i istiyorsun, deyip yüzüne bir tokat attı. Gözü morardı...

Bu hadiseden kısa bir süre sonra Müslümanlar Hayber'i fethedip Kinane'yi de öldürdüler. Safiyye de esir edildi. Peygamber efendimiz, Safiyye'yi azâd etti. İmân edince, Resûlullah'ın nikâhıyla şereflendi. O artık "Ümmül mü'minîn" yani Müslümanların annesiydi...

Bu mübarek validemiz, vaktini ibâdet ve zikir ile geçirirdi. Ziynet eşyası fazla olduğundan bunu Peygamber efendimizin hanımları arasında paylaştırdı. Çok yardımsever ve cömert olup, daima fedakârlıklarda bulunurdu.

Peygamber efendimize karşı çok büyük muhabbeti, hürmeti vardı. Resulullah efendimizin hastalığında bütün hanımları görmeye gelirlerdi. Hazret-i Safiyye de geldiğinde;
-Yâ Nebiyyallah! Keşke sizin bütün ağrılarınızı, acılarınızı ben çekseydim, derdi.

Hazret-i Safiyye akıllı, halîme, selîme ve ağır başlıydı. Hakkında şu hâdise anlatılır:

Hayber'i Müslümanlar fethedince Safiyye, akrabaları ve ahalisi esir edilmişti. Peygamberimizin yanına getirilirken, Yahudilerin cesetlerinin bulunduğu yerden geçmek zorunda kaldı. Hazret-i Safiyye'nin yanında bulunan kadın bağırıp, çağırarak, başına toprak attı. Fakat, o metanetini hiç bozmadı. Hatta geçerken kocasının cesedini de gördü; vakarla yürüyüp gitti...

Hazret-i Safiyye çok üstün faziletlerinin yanında ilim hazinesiydi. Yanına çok kimseler gelip, kendisine mesele danışırlardı. Hac mevsiminde taşralı kadınlar gelip, kendisine ilmî meseleler sorup, öğrenirlerdi.

İmâm-ı Zeynel Abidîn, İshak İbn-i Abdullah, Müslim İbni Safvan, Kinane ve Yezid İbni Muteb ve daha niceleri kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir...

Hazret-i Safiyye vâlidemiz, Medine’de 671 senesinde, altmış yaşında vefat etti... Allahü teala bizleri Safiyye vâlidemizin şefaatine nail eylesin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.