"Şu dört şeyi yapmadan uyuma!"

A -
A +

"Ey Âişe! Geceleri Kur'ân-ı kerîmi hatmetmeden, benim ve diğer peygamberlerin şefâatlerine kavuşmadan, müminleri kendinden hoşnut etmeden ve haccetmeden uyuma!"

 
Hazret-i Âişe (radıyallahü anha), Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) mübarek zevcesi; Peygamberlerden sonra insanların en üstünü olan Hazret-i Ebu Bekir'in kızıdır... Bütün İslâm ilimlerine vâkıf, müctehid, zühd ve verâ sahibi idi. Onun vefâtında bütün Müslümanlar ağladı. Çünkü O, ümmül müminîn (Müminlerin annesi) idi... Resulullah Efendimizin güzelliğini en iyi görüp anlayan ve anlatanlardan biri de o idi. Bir gün Tâbiînden gençler gelerek, kendisine Resûlullahın ahlâkını sordular. Onlara buyurdu ki:
"Onun ahlâkı Kur'ândı. Kur'ân-ı kerîmin hoş gördüğünü kabul edip razı olurdu, hoş görmediğini kendisi de hoş görmez ve kaçınırdı."
Âişe vâlidemize hitaben, buyurulmuş çok hadîs-i şerîf vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
(Ey Âişe! Hiç hayâsız söz söylediğimi gördün mü? Kıyâmet gününde Allah katında en kötü insan, şerrinden kaçarak insanların terk ettiği kimsedir.)
(Ey Âişe! Allah, kullarına lütuf ile muâmele edicidir. Her işte yumuşak davranılmasını sever.)
(Ey Âişe! Yumuşak ol; zîrâ Allahü teâlâ bir ev halkına iyilik murâd ederse onlara rıfk , yumuşaklık kapısını gösterir.)
(Ey Âişe! Sana birisi, istemeden, bir şey verirse, kabul et; çünkü o, Allahü teâlânın sana gönderdiği bir rızıktır.)
Hazret-i Âişe bir gün Resûlullah Efendimize;
- Şehitlerin derecesine yükselen olur mu? diye sordu.
Peygamber Efendimiz;
- Her gün yirmi kere ölümü düşünen kimse, şehitlerin derecesini bulur, buyurdu. Sonra devamla;
- Ey Âişe! Geceleri Kur'ân-ı kerîmi hatmetmeden, benim ve diğer peygamberlerin şefâatlerine kavuşmadan, müminleri kendinden hoşnut etmeden ve haccetmeden uyuma, buyurdu.
Bunları söyledikten sonra namaza durdu. Namazını bitirip de hazret-i Âişe vâlidemizin yanına geldiğinde;
- Ey iki cihânın güneşi olan Efendim! Annem, babam, canım sana fedâ olsun. Bana dört şeyi yapmamı emrediyorsun. Ben bunları bu kısa müddet içinde nasıl yapabilirim, diye sordu.
Peygamber Efendimiz, tebessüm ederek buyurdu ki:
- Yâ Âişe! Üç İhlâs-ı şerîfi ve bir Fatihâ sûresini okursan, Kur'ân-ı kerîmi hatmetmiş; bana ve diğer peygamberlere salevât getirirsen, [Meselâ, Allahümme sallî ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ cemî'il enbiyâi vel-mürselîn, denirse] şefaatimize kavuşmuş; önce müminlerin ve sonra da kendi affını dilersen, müminleri kendinden hoşnut etmiş; (Sübhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh. Lehül mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr) tesbihini okursan haccetmiş sayılırsın!
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.