Hem devlet hem millet nefes alsın

A -
A +
Feridun Ağabey, bu köşede dile getirdiğiniz milletin sorunlarının, devletin ilgili bürokratları tarafından dikkate alındığının farkındayım. Dünyada yaşanan ekonomik daralma ile birlikte dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsüyle ülkemizde de daralan ekonomi ile birlikte sanayici ve küçük esnaf zor günler yaşadı, yaşıyor. Her ne kadar devletimiz çözümler üretse de borçları ötelemekten başka bir şey yapılmadı.
Son günlerde esnafın ve sanayicinin gözü kulağı âdeta başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan gelecek olan yeni bir vergi barışı ya da yapılandırması haberinde.
Bu öyle bir yapılanma olmalı ki, gerçekten esnaf borcunu ödeyebilecek seviyede faizden arındırılmalı. Esnafı yeni bir faiz girdabına sokmayan makul ve mantıklı bir ödeme kolaylığıyla hatta ve hatta tıpkı pandemi sürecinde esnafa kredi veren bankalar gibi defaten devlete olan borçların direkt banka kanalıyla devlet kasasına girmesi sağlanmalı. Ama bankalar da uygun faiz oranıyla bunu vermeli. Böylelikle devlet yıllardır birikmiş alacaklarını bir seferde bankalar vasıtasıyla alabilmeli.
Öte yandan devlete olan borçları yüzünden otoparklarda yediemin depolarında hacizli çürümeye terk edilmiş milyarlarca dolarlık araçlar üzerindeki hacizler derhâl kaldırılmalı. Esnaf, vatandaş, tüccar bunları satarak borçlarını ödeyebilmeli. Yani devlet esnafıyla üreteni ile gerçekten barışmalı. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından böylesine önemli bir haberi sevinç olarak bekliyoruz. Sicili bozuk olan esnafa bankalar kredi vermezken pandemi sürecinde Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşuyla bankalarımızın verdiği 50’şer 1000'er liralık kredi ile küçük esnaf âdeta nefes aldı. Esnafın belini büken vergi BAĞ-KUR ve SGK borçlarına getirilecek olan yeni bir yapılandırma, sanayiciye olduğu kadar bu süreçte zor günler geçiren boğulmaktan kurtaracak, devlet tarafından atılmış bir can simidi olacaktır. Saygılarımla...
               Şaban Kardeş
 
 
Telekom’da konuşandan 35, konuşmayandan 659 lira tahsilat mı?
 
Feridun Ağabey, bir "Deli Dumrul hikâyesi" anlatmak istiyorum... Hani Deli Dumrul kuru çayın üzerine bir köprü yaptırıp geçenden on akçe geçmeyenden yirmi akçe istemiş ya… 27 Nisan 2020 tarihinde Telekom’dan ev telefonumuzu kapattırdık. Telefon kapatıldıktan bir ay sonra ödememiz gereken bir aylık borcumuz varmış. Biz bunu bilmiyorduk. Bize söylenmedi. Bu borç bildirilen bir fatura da ev adresimize gelmedi.
21 Eylül 2020’de adresimize bir icra kâğıdı geldi. Borcumuzu ödemediğimiz için 288 lira ödememiz gerektiği yazıyordu. Bu kâğıdı alıp Telekom’a gittim. Bize böyle bir faturanın gelmediğini söyledim. “Cep telefonunuza mesaj çekiyoruz” dediler. Babamın cep telefonunun olmadığını söyleyince “olmayan telefona nasıl mesaj çekelim?” dediler. Yani “olsaydı telefonunuz mesaj çekerdik, ne yapalım sizin de telefonunuz olsaydı” demeye getirdiler. Ev telefonu babamın üzerine kayıtlıydı. Ben de “o zaman bize bir borç faturası göndermeniz, o faturanın yollandığına dair bir kayıt göstermeniz gerekir” dedim. Bana böyle bir bilgi veremeyeceklerini, müşteri numarasını verip buradan bilgi alabileceğimi söylediler. Verdikleri numara 444 14 44 idi. Belki on kere belki yirmi kere aradım. Ama açan, karşıma çıkıp beni dinleyen biri olmadı. “Daha fazla faiz binmesin, ödeyelim” dedik. Bize 659 lire borç çıkardılar. Kâğıtta yazan 288 lira, bizden istenen 659 lira. Tabii ikinci bir şok yaşadık. Bu farkın ne olduğunu sorduk. 288 liranın üstü dosya masrafı ve avukat parası imiş. Yine itiraz ettik. Bu sefer de bize “Tüketici haklarına gidin” dediler.
Bilinmeyen numaralar servisinden bu kuruluşla ilgili dört numara aldım. Üç tanesi hiç açmadı. Bir tanesi “6.500 lira zararın üstüne bakıyoruz” dedi. Ve biz hem içimiz hem canımız yana yana bu haksız bedeli ödedik...
Şimdi sizin aracılığınızla Telekom Genel Müdürlüğüne çalışanlarının yaptığı bu durumu haber vermek istiyorum: Sayın müdürüm, bilgisi belgesi olmadan hangi ayın hangi zamanın faturası olduğu belli olmadan müşteriden fatura tahsili olmalı mı? Bir abone normalde her ay konuşma bedeli 35 lira öderken konuşmadığımız sürede bu bedel nasıl 288 liraya çıkabiliyor? Sonra da bizim haberimiz olmadan bu para nasıl icraya veriliyor ve avukat masrafı vb. diyerek 659 liraya çıkarılıyor? Konuşandan 35 lira konuşmayandan 659 lira tahsil etmeyi hangi kurum çalışanı veya çalışanları nasıl bir hakla yapıyorlar? Böylesi güçlü ve güvenilir bir kurumun bu tür çalışanlarından haberi var mı? Saygılarımla...
         Hülya B. Eşrefpaşa-İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.