Bir ihracatçı insanın aşı önceliği hassasiyeti

A -
A +
“Selamünaleyküm, aşağıda belirttiğim hususları kamuoyuyla paylaşabilir misiniz lütfen.
1- Senelerdir anti TNF (bağışıklık sistemini sıfırlayan) ilaç kullanan, 2 kere kalp krizi geçirmiş, tüm damarları stentli, 53 yaşında bir vatandaşım.
Çok yüksek risk durumu nedeniyle dışarı çıkamıyorum. İhracat yapan bir şirketim var ve çalışmak zorundayım. Tam 1 senedir HİÇ iş yapamadım.
Ölüm riski 65 yaş üstü kişilerden daha yüksek ve çalışmak zorunda olan (65 yaş üstü kişilerin büyük çoğunluğu çalışmak zorunda değil) biri olarak neden öncelikli aşı grubunda değilim?
2- TİM üyesi olup uluslararası seyahat yapma zorunluluğu olan ve ihracata katkı veren, döviz getiren biri olarak neden öncelikli grupta değilim? Bu 2 grubun memleketin menfaati gereği en öne çekilmesi gerekmez mi?
3- Gerekli düzeltme yapılmazsa, belirlenen adaletsiz öncelikli sıralamaya göre tahminî olarak da olsa bana sıranın ne zaman geleceğini öğrenemez miyim? En azından hangi grupta ne kadar nüfus olduğunu açıklayamaz mısınız? Örneğin; 65 yaş üstü, sağlık çalışanı, millî savunma, güvenlik birimi vs. gruplarında kaç nüfus var? Bunu bilirsek kim ne zaman aşılanır tahmin edebilir, iş seyahati ve toplantılarımızı ayarlayabiliriz.
Hiç kimse hangi grupta kaç kişi olduğunu bilmiyor mu yoksa yazmak yasak mı?
         Mehmed Masum İmeci
 
 
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımıza dileğinizi ilettik
 
“Feridun Ağabey, İstanbul Gaziosmanpaşa, Sarıgöl Mahallesi'nde 9 yıl önce başlatılan kentsel dönüşüm projesinde 30 Aralık 2020 tarihinde çekilen kuraların ardından hak sahiplerine evleri teslim edilecekti. Ancak dört gözle beklediğimiz dairelerimiz henüz teslim edilmedi. Bir de ne zaman teslim edileceği hakkında elimizde bir takvim de yok. Bu konuda çok tedirginiz. Ağabey, metrekare farkından dolayı ödenmesi gereken paralarımızı hiç aksatmadan günün dolmadan Belediyemizin hesabına yatırdık. Gaziosmanpaşa Belediyemiz bu konuda henüz herhangi bir açıklamada bulunmadı. Sadece kuraların çekildiği gün Belediye Başkanımız Sayın Hasan Tahsin Usta bizlere şifahen söylemişti. Ben de dinleyenler arasındaydım. '15 Mart tarihi itibarıyla tapularınızı vereceğiz' demişlerdi. Nasıl sevinmiştik, 15 Mart’ı dört gözle bekledik. 'Ha bugün ha yarın' derken şimdi yine aradan neredeyse on gün geçince yine sabırsızlandık. Duygumuzu endişemize ve bir ev sahibi olma merakına bağışlayın. Değerli Başkanımız evimize kavuşacak olmamızın heyecanını bir gün olsun bizimle yaşayabilseniz inanın bizi en azından teslim tarihine kadar bilgisiz bırakmazsınız. Sizin aracılığınızla Saygıdeğer Başkanımıza bu duyguyla derdimizi iletiyor ve 'Başkanım sizden bir müjde bekliyoruz. Bizi sevindirin ne olur!' diye seslenmek istiyoruz… Saygılarımla...”
         Bir hak sahibi
 
 
Gül Camii restore edilmeyi bekliyor ama...
 
“Merhaba Feridun Ağabey... Daha evvel size Rumeli Hisarı ve buraya yapılan restoreye dair yazmıştım, hatırlarsınız. 17.03.2021 tarihli köşenizde İstanbul Fatih ilçesi Balat semtindeki Gül Camii'ne dair bir okuyucu yazısına denk geliyorum ve işi bilen olarak 'Erol Kara' Bey'e cevabi bir bilgi vermek istiyorum. Tabii Erol Bey yalnızca bu camiden değil bir de Laleli Camii'nden söz etmiş, buranın hünkâr mahfilinin döküldüğünü söylemiş... İstanbul’da Üniversitede öğrenci iken tramvay ile üniversiteye giderken Laleli Camii'nin yanından geçer ve bu camiye yapılan restorasyondan dolayı üzülür, hüzünlenirdim. Çünkü caminin eserliği yok ediliyor yeni bir yüz veriliyordu. Dışını gördüğüm caminin içine dair bir bilgiye de Erol Bey'in hünkâr mahfili bilgilendirmesiyle ulaşıyorum...
Neden yıkıldı mahfil? Neden zarar gördü Laleli Camii? Yapılan restorasyonun amacı budur da o yüzden. Eski izi, kültürü, geçmişimizi yok etmek için dış dünyanın kurguladığı bir tezgâhtır bu yapılan yanlış işler...
Gelelim Gül Camii'ne; yine öğrenci iken kara surlarında proje çalışmış ama bu camiyi görme imkânım olmamıştı. Şimdi internetten bakınca öğrendim. Denilmiş ki: '2014’ten beri restore edilmeyi bekliyor' ama burası zaten restore edilmiş ve denilen camide oluşan rutubet, duvarın ve tuğlaların aşınması, dökülmeler desenlerdeki bozulmalara sebep olması da bu nedendendir... Dikkatinizi çekerim bu işi bilen yoktur ve her mimarlık fakültesi restore alanında uzmanlaşanları bu yanlışı öğrenen ve uygulayanlarıdır... Ve dış dünya bir öğretiyle ülke ve kardeş ülkeler de tarihî eser adıyla ortada bir şey koymayandır... Tarih tekerrür etmiş kaybeden yine bizler olmuşuzdur...”
          Mimar Ömer Faruk Yıldız
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.