Eşine hiç kahve ısmarlamadın mı?

A -
A +
"Feridun Ağabey, bizleri aydınlatan yazılarını zevkle takip ediyoruz. 'İyi bir koca nasıl olmalıdır?' Eşimin de okumasını istediğim bu konuda yazarsanız sevinirim” diyen Ankara’dan Rumuz: “Esra” isimli okuyucumuz için “Evliliğin mutluluğa sahne olabilmesi için erkeklere düşen rol de çok önemlidir. Önce şu soruya cevap vermek gerekir. Kadın nasıl bir varlıktır? “Sevgi” isteyen… “şefkat” isteyen, “beğenilmek” vb. isteyendir. Erkekler eğer eşlerinin kendisine erkek gibi davranmasını istiyorsa kendisi de hanımına onun feminenliğini öne çıkaran övgü dolu sözleri eyleme dönüştürüp ispat edebilmelidir. Ona dünyanın en güzel kadını olduğunu söylemelidir. Ona ne kadar güzel koktuğunu söylemelidir. Onu ne kadar beğendini söylemelidir. Saçlarını ne güzel taradığını söylemelidir. Kişisel bakımının ona ne çok yakıştığını ve kendini ne kadar güzel süslediğini söylemelidir. Üzgün olduğunda “neyin var canım?” diye hâlini hatırını sorabilmelidir. Ona “hayatta onun için yaşadığını ve ondan başka kimseyi önemsemediğini” söylemeli ve eylem olarak da göstermelidir. Giydiği bir kıyafetini gösterdiğinde -ki aslında daha o göstermeden- çok beğendini ve çok yakıştığını söylemelidir. Ona arada bir sevdiği çikolatadan getirip ikram edebilmeli, arada bir “haydi sana bir kahve ısmarlayayım” diyerek, “haydi sana o sevdiğin yemekten ısmarlayayım” diyerek, “haydi seninle baş başa kalalım” diyerek onunla baş başa zaman geçirebilmelidir. Bir selatin camiine, bir evliya türbesine ve benzeri manevi ortamlara gidebilmelidir. Pişirdiği yemeğe asla kusur bulmamalı gerekirse her lokmasında “hımm ne kadar nefis olmuş” diyebilmelidir. Örneğin sabah işe gidince iş yerinden bir öğle veya ikindi vakti arada bir arayıp “nasılsın, iyi misin?”, “Şöyle bir arayayım dedim” gibi bir telefon açmak eşine dünyaları bağışlamak gibi gelecektir.         Psikolog Erdinç Üstündağ-Almanya  
  Kime yasal, kime yasak?   Devlet memuru olanlar biz esnaflar hakkında bir empati yapabilirler mi? Onlar da çalıştığı hâlde kirasını faturasını ödeyemeyecek hâle gelse, evine haciz gelse ne yapar? Kazanmadan işe gidip gelse mesela… Sonuçta başka iş yapmayı düşünür. Fakat günümüzde kapanmalardan etkilenmeyen bir meslek grubudur kimi memuriyetler zamanında da maaşlar yatar. Ayrıca başta siyasetçiler olmak üzere siyasetçilerin makam şoförleri, belediye işçileri, fırın sahipleri tüpçüler, benzinliklerde çalışanlar, bekçiler, turizm çalışanları kapanmadan muaf olanlar arasındalar. Düşünün bunlardan biri on bin şube açmış, üçer çalışandan otuz bin kişi işinin başında. Yani yasaklar herkesi kapsamıyor. İyi ama bizim küçük esnaf kardeşimiz ne hâlde? Örneğin büfesi olan kırtasiyesi olan ayakkabı tamircisi olan, çay ocağı olan, hediyelik eşya satan kirasını faturasını vergisini ödeyemeyerek borç bataklığına saplanıp kimileri hacizli duruma geldi. Bunları kimse dile getirmiyor. Bazılarına yasal olan bazılarına niçin yasak oluyor? Bu adaletsizliği görmüyor musunuz? Sorgulamıyor musunuz? Akıl etmiyor musunuz? Bu konuyu dile getirir misiniz? Yasaksa herkese olsun değilse küçük esnaflar bu süreçte çaresiz bırakılmasın. Saygılarımızla.         Kadir Razlık     Bu da benim kavgam!   Filistin konusunda tüm dünyaya çağrımdır. Adalet, göreceli bir kavram, var benim zalimler ile kavgam. Kabul etmiyor beynim, bu dünyayı zalimce yönetenleri. Teravih namazında dövülen çaresiz Filistinlileri... İçinde sivil insanlar olduğu hâlde, bombalanan evleri, yakılan camileri, yıkılan minareleri, evladı öldürülen anneleri, Mescit-i Aksa'ya yapılan hakaretleri, ayakları altına aldıkları Kur'ân-ı kerimleri. Kır Allah'ım bu İslam düşmanı zalimlerin ellerini. Tek amacı, sana kulluk etmek olan kardeşlerimin, kanlarını dökenleri. Kahreyle ya Rabbim, bu Firavunlaşan canileri.           Mehmet Behlül Komotini (Gümülcine)-Yunanistan
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.