Feridun Ağabey

A -
A +

İsteğim; elimden tutulup projemin uygulamaya geçirilmesi

 

Merhabalar. Feridun Ağabey benim bir derdim var. Türkiye’nin gururu olan Selçuk Bayraktar’ın dünya çapında ses getirecek İHA projelerini hayata geçirebilmesine hepimiz çok sevindik. Ben bu başarılardan ve böylesi başarılara imkân sağlayan devletimizden bana da bir imkân sağlandığında çok önemli bir projemin olduğunu sizin aracılığınızla dile getirmek istiyorum.

Bendenizin de uzmanlık alanım olan hukuk sahasında ''ayrıştırılmış parlamenter sistem'' adını verdiğim bir projem var. Hukuk mezunuyum ve bir kamu kuruluşunda hukuk mezunu sorumlu statüsünde çalışıyorum. Dünya çapında etkin olacak ve tüm ülkeler tarafından “en iyi hükûmet sistemi” olduğundan beğenilecek bir projem var. Unutmayalım ki teknik de idari bilimler de aynı anda gelişmeli ki ülkemiz daha da ilerleyebilsin. Sadece teknikte gelişmek de sadece idari bilimlerde ilerlemek de tek başına yeterli değildir. İsteğim elimden tutulması ve projemin uygulamaya geçirilmesidir. Şimdiden teşekkür ediyorum.

       Soner Erçim

 

 

Eğitimi batıranlar…

 

Feridun Ağabey, ben 32 yıl kamuda eğitimci olarak çalışıp emekli oldum. Bu süre zarfında nice yeteneksiz, bilgisiz, görgüsüz, diplomasız, bir tek sınav kazanamadığı hâlde üst makamlara tırmanmış kifayetsiz muhterisler gördüm. En tehlikeli insan; cahil, bilgisiz, ölçüsüz, sahte yüzlü olanlardan çıkmaktadır. Vasıfsız amirlerin çoğu kendisinden daha yetenekli olanları ezmek için her yolu denerler.

Kamuda 10 yıl daha hizmet etme hedefim vardı. Ancak, yetersiz, yeteneksiz, iş bilmez, sınav kazanmadan amir olmuş kimi çapsızların, işini tam yapmayan kimi bireylerin kokuşmuşluğuna daha fazla sabredemeyip özel sektöre geçtim.

Bilgi güçtür. Bilgili insanlar mağlup edilemez. Birisini yenebilmeniz için ondan daha bilgili olmanız şarttır. Cahil, karşısındakine bir darbe vurur ama sonra on darbe yer. Özellikle de eğitim alanında yetersiz insanlar yerine her konuda yerli ve millî ve de ehil insanların görev almalarına gayret edilmelidir.

           Rumuz: “Emekli Öğretmen”

 

 

 

 Sorgusuz sualler dünyası

 

Aile; anne baba bir nimet, eş bir nimet, evlat bir nimet, çalıştığın iş bir nimet, sağlık başka bir nimet, yediğin yemek bir nimet, sana sunulan içinde yaşadığın sahiplendiğin hayat bir nimet.

Rızkı veren ise yalnızca Hüda…

Velhasıl, sana bahşedilen bu nimetler bir diğer mümin kardeşinin imtihanı olabilir. Nitekim burası bir imtihan dünyasıdır. Şükretmen gereken bu nimetleri gaflete dalıp kimsenin gözüne sokma, sende olanı başkasında göremeyince sorgulama. Ey insan, kimsenin hayatına müdahil olma. Yaşamak biraz üslup, biraz da edep istiyor zannımca.

Sorular gelir art arda. Okuyan talebeye, “sen ne olacaksın şimdi?”, “Neden bu bölümü seçtin?”, mezun olana, “ne oldu sanki okundun da? İş bulabilecek misin, atanabilecek misin?”

Atanamayana, “eee boşuna mı okudun sen?”; evlenmeyene, “neden evlenmiyorsun, ne zaman evleneceksin, bak yaş gidiyor kimse yok mu hayatında?”, evlenene “hadi bakalım eee çocuk ne zaman?”, çocuğu olana, “kardeş şart ikinciye de geç kalma!”

Sorma kardeşim sorma sen bu ve benzeri soruları sorma! Kimsenin hevesini kırma, yarasını deşme, imtihanını sorgulama. Bir destek, bir dua, bir iyilik geliyorsa elinden dilinden yardımcı ol. Ama sen, sen ol kimsenin imtihanını sorgulama. Varlıkla imtihan edilen çoğu zaman anlamıyor ne yazık ki yokluk çekenin hâlinden... Sen, sen ol haddi aşanlardan olma!..

            Kübra Can

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.