​Tarımda çözüm olarak tarım şirketleri kanunu çıkarılmasını teklif ediyoruz

A -
A +

Dünyada ve Türkiye’de, özellikle salgın sonrası gıda konusu çokça konuşulur oldu. Zira gıda fiyatları dünyanın her yerinde, inanılmaz artışlar gösterdi. Burada arz eksikliği, durağanlık, bilinçli eylemler, stoklar, yanlış yönetimler, plansızlık, spekülatif hareketler vs. şüphesiz hepsinin katkılarından söz edebiliriz. 

Çare, problemleri tekrar etmekte değildir. Çare için, problemleri tespit edip problemin sebeplerine inip sebepleri ortadan kaldırmak ve çözüm üretmek icap eder.

Biz gıdadaki tıkanıklığı ve önlenemeyen fiyat artışını ve üretim tıkanıklığını aşmak adına, bazı verileri, misal olsun diye yazmak istiyoruz...

TÜİK verilerine göre ülkemizde 81 ilde, Marmara Bölgesi 156 ilçe, Ege Bölgesi 133 ilçe, Akdeniz Bölgesi 104 ilçe, İç Anadolu Bölgesi 172 ilçe, Doğu Anadolu Bölgesi 125 ilçe, Güney Doğu Anadolu Bölgesi 75 ilçe, Karadeniz Bölgesi 194 ilçe yani toplamda ülkemizde 922 ilçe bulunmaktadır.

Yine, 32.164 mahalle, 18.291 köy vardır. Türkiye’nin nüfusu ise 83.614.362 kişidir.

Türkiye’nin bazı gıda bilgilerini de paylaşmak faydalı olacaktır.

Buğday üretimi 2021/22 üretim sezonunda 19 milyon ton olarak tahmin edilmektedir. Türkiye’de Çeltik/Pirinç Kullanımı ve Dış Ticareti konusunda da TÜİK verilerine 2019/20 piyasa yılında her ne kadar bir önceki yıla göre %6’nın üzerinde üretim artışı söz konusu olsa da çeltik ithalatında Ticaret Bakanlığınca düzenlenen ithal lisansları 30/06/2020 tarihine kadar geçerli sayılmıştır. Türkiye zeytinyağı üretiminde dünyada ilk beş ülke içinde yer almaktadır. Üretilen zeytinyağı türlerine göre Natürel Sızma, Riviera ve Rafine zeytinyağı olarak ayrılmaktadır. Öte yandan yine ülkemizde ekimi yapılan yağlı tohumlu bitkiler içerisinde ekim alanı ve üretim bakımından birinci sırayı ayçiçeği almaktadır. En yoğun üretim alanına sahip illerimiz Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Konya ve Adana’dır. Türkiye çay üretimi ise TÜİK 2021 yılı 1. Bitkisel Üretim Tahmin Verilerine göre 1,40 milyon ton olarak açıklanmıştır. Şeker pancarı üretiminin de 2020-2021 pazarlama yılında yüzde 96 artışla 6,85 ton olarak kayda geçtiğini ilgili ağızlar açıklamaktadır. Bu örnekler ilgili birimler talep ederse detaylarıyla kendilerine sunulacak şekilde size gönderilmiştir.

            ***

Biz Türkiye’de bulunan 18.291 köy ve 922 ilçe toplamı olan 19.213 yerleşim birimi adına tarım şirketi kurulması için TÜRKİYE TARIM ŞİRKETLERİ KANUNU çıkarılmasını teklif ediyoruz. Örneğin, Gaziantep’in, Nurdağı ilçesinin Olucak köyü için, TÜRKİYE OLUCAK KÖYÜ TARIM TİCARET A.Ş. kurulmasını teklif ediyoruz. Bunun gibi, 19.213 Tarım A.Ş. kurulmasını teklif ediyoruz.

Örnek üzerinden gidecek olursak, TÜRKİYE OLUCAK TARIM TİCARET A.Ş. (bundan sonra kısaca Tarım Şirketi diye yazacağız.) Kanun şunları düzenlemelidir.

Olucak köyünde tarım arazisi olan herkesin arazisi Tarım Bakanlığı’nca bir değerleme şirketine değerlemesi yaptırılacaktır.  Bu arazilerin tamamı, kurulan tarım şirketinin mülkü olacaktır. Sahipleri de, değer toplamına göre, sahibi olduğu arazinin değeri oranında ortak olacaktır. Bu konuda da detaylı bilgiyi isteyen yetkililere ulaştırabiliriz. 

Şirkette öncelikle, o köy insanları istihdam edilecektir. Ölçek ekonomisinin avantajlarından yararlanılacaktır. İhtiyaç duyulur ise, her il bazındaki, tarım şirketlerinin tamamı, o il adı ile örneğin GAZİANTEP TARIM TİCARET HOLDİNG A.Ş. şeklinde bir yapı oluşturabilirler.

Bu il tarım holdingleri, halka açılabilir ve BİST İSTANBUL’DA İŞLEM GÖREBİLİRLER. Böylece ELDE EDİLECEK SERMAYE İLE TARIM ALANINDA TEKNOLOJİK yatırım yapabilirler. Ama hiçbir zaman, halka açılacak tutar, yüzde yirmi beşten fazla olamaz.

          ***

Ayrıntılar TÜRKİYE TARIM ŞİRKETLERİ KANUNUNDA düzenlenir.

Çıkarılacak Türkiye Tarım Şirketleri kanunu ile araziler tabii seyrinde toplulaştırılmış olacaktır. Köylüler, bu şirkete hissedar olarak, her yıl temettü dağıtımı suretiyle, gelir ede edeceklerdir. Devlet alım garantisi verdiği ve her köye göre, beşer yıllık dönemlerle ürünleri kendisi belirlediği için, ürün piyasasında, arz ve talep eğrileri oluşmayacaktır. Ölçek ekonomisinin imkânlarından faydalanılacaktır.

İlk beş yıllık teşviklerden sonra, şirketler, kurulu düzen oluşturacaklarından, devlete yük de olmayacaktır. Hazine, bu şirketlerde, yüzde on ortak olacağı için, tarım politikalarını ve uygulamaları daha rahat denetleyecek ve öngörecektir. İstismarın önüne geçilecektir. İstihdama katkı sağlanacaktır. Gizli işsizlik ortadan kalkacaktır. Planlı ve öngörülebilen bir tarım politikası oluşturulması sağlanacaktır. Gıda krizleri sona erecektir. Üretim fazlası ile ihracat artışı sağlanacaktır.

Atıl kalan araziler değerlendirilmiş olacaktır. Bu şirketlere, hazine de, kendi arazilerini katarak, ayrıca hissesini arttırabilecektir. Böylece atıl hazine arazileri de tarıma kazandırılmış olacaktır. 

Bu çalışmanın ülkemize ve milletimize faydalı olmasını diliyorum. Bizim bu çalışmamızı, umuyorum, devlet aklı ve yetkili ve ilgili kişiler, daha da geliştirebilirler ve daha etkin kılabilirler. Zira el elden üstündür. Biz bu çalışma ile sadece bir el uzattık, bir yol açtık ve bir adım attık. Hayırlı olsun diyelim...

        Ahmet Fehim

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.