Anlat Derdini Feridun Ağabey'e

Feridun Ağabey merhaba... Geçen günlerde sayfanızda uzaktan eğitim ile ilgili bir yazı vardı. Sıkıntımız sadece bunlar değildi Ağabey… Harç ve materyal parası olarak 800 liradan fazla ödedik. Ayrıca 300 lira kitap paraları da cebimizden çıktı.

Feridun Ağabey, bildiğiniz gibi devletimiz 1940’lı yıllarda nüfusun artmasına yönelik, en az beş çocuğu olmayan ailelerden yüklü miktarda “yol vergisi” alırdı.

Feridun Ağabey, merhaba… ÖSYM'nin üniversitelerde yaptığı yerleşimlerde sona gelindi gibi.

“Veteriner hekimim. Sakarya'da kliniğim var. 19 Eylül 2019 tarihinde, müşterimden cari hesabına mahsuben kredi kartından tahsilat gerçekleştirdim.

Feridun Ağabey, çevremdeki komşuların ailemi yönlendirmesiyle evlendim. Evlendiğim eşim "kendine göre" prensipleri(!) olan ama benim hayatımı zora sokan, altüst eden prensipleri bana dayatan birisi…

Feridun Ağabey, sizin vasıtanızla, karşılaştığım bir hadiseyi ilgili şahıslara duyurmak istiyorum...

Feridun Ağabey, bir ebeveyn olarak üzüntümü bu köşeden kendi evlatlarım başta olmak üzere gençlerle paylaşmak istiyorum. Twitter’i, Facebook’u, Youtube’yi İnstagram’ı ve benim bildiğim bilmediğim diğer sosyal paylaşım sitelerini dile getirmek istiyorum.

Türkiye’deki çocukların cihaz sahipliğine yönelik araştırma yapılmış. 6 ila 15 yaş arası çocukların %59’unda akıllı telefon olduğu görülmüş.

Feridun Ağabey 05.09.2018 tarihinde köşenizde yer verdiğiniz Bilal’in ve ailesinin mağduriyeti devam etmektedir; Bilal, DMD hastalığından ötürü, sürekli fizik tedavi kontrolünde olması gereken bir hasta.

Sayın Yetkili “Anlat Derdini Feridun Ağabey’e” adlı köşenizde 07.09.2018 tarihinde yayımlanan makalede; Başmüdürlüğümüze bağlı Sultangazi Posta Dağıtım Merkezinde, …… Şirketine bağlı olarak hizmet alımı suretiyle istihdam edilen engelli dağıtım personeli M. B.’ın baş dağıtıcı ve şirket sorumluları tarafından sonuçlanmayan bir dava neticesinde cebren istifa ettirilerek işine son verildiği iddiasına yer verilerek konu ile alakalı yapılacak açıklamalara da köşenizde yer verileceği belirtilmiştir.

"Feridun Ağabey iyi günler diliyorum. Ben Hollanda’da yaşıyorum.

Benim beğendiklerimi ailem beğenmiyor, onların önerdiğini ben istemiyorum. Tarzıma uygun gelmiyor. Bulunduğum semtin kızları da bir hava bir hava; yanlarına sivrisinek olsan yanaşamazsın…

“Feridun Ağabeyciğim, ben yıllardır Türkiye gazetesi abonesiyim ve gazeteme âşığım. Her gün gazetemi ve sizin yazılarınızı okumazsam günüm güzel geçmiyor. Abiciğim birkaç gün önce ayıptır söylemesi et yedim, karın bölgemde kızarıklık ve şişme ve koltuk altında fındık büyüklüğünde şişlikler oldu. Son günlerde hani şarbonlu hayvanlar konusu var ya, ben de korktum “doktora gideyim” dedim.

Feridun Ağabey, biz sustukça “aman boş ver Allah'ından bulsun” dedikçe, mevcut zihniyet daha da kötüye gitmekte, kırılgan grupta yer alan engelli kardeşlerimizin mağduriyeti giderek artmaktadır.

“Sevdiğim benim. Baş tacı ettiğim. Sensizlik yazdırıyor bana. Ayrılık adamı bambaşka bir şekle sokarmış. Çiçek çiçek dolaşan arılara benziyorum. Seni sevdiğimi ne az demişim meğer. Şimdi yanımda olsan iki kelimemden biri seni seviyorum, olurdu.

Her filmde tabanca var. Her dizide adam öldürme var. Her dizide kavga var. Sorsanız hepsi bir mantıklı amaca hizmet ediyor. Kimi tarih anlatıyor, kimi kahramanlık kimi kabadayılık filan. İyi de bu ülkenin tarihinde kültüründe, dininde inancında sanat ve edebiyatında silahtan kavgadan, uyuşturucudan, kadın satıcılığından, cezaevi külhanbeyliğinden başka hiç mi bir konu yok?

Her yıl trafik kazalarında yüzlerce vatandaşımız hayatlarını kaybediyor, ciddi yaralanmalar alıyor ve yüzlerce aile acılar içinde bayramları idrak ediyor.

“Feridun Ağabey, sekiz yıllık evliyiz ve iki evladımız var. Çocuklarımızın iyi yetişmesi için birçok yerden bilgi almaya çalışıyorduk.

Feridun Ağabey merhaba, teknolojinin nimetlerinden söz ediliyor hep ama çocuklarımızın geleceğini yok ettiğinin bilmem farkında mıyız?

Feridun Ağabey, derdim çok büyük… Anlatabilir miyim, bilemiyorum. Soruyorum kendi kendime… Açıkça soruyorum… Ben mi çekeceğim şu dünyanın kahrını arkadaş? Ne paradan yana şansım oldu, ne yârdan yana… Ne ustam sevdi beni, ne peşinden koştuğum sevgili… Aradığım sadece birazcık mutluluktu be!