Geri dönüşümün neresindeyiz?

Dile kolay tam 17 yıldır yapılıyor Küresel Isınma Kurultayı… Sivil toplum örgütü önderlerinden iş insanlarına, yerel yöneticilerden bilim insanlarına çok önemli isimlerden oluşan Küresel Isınma Komitesi bakanların, belediye başkanlarının katılımıyla tam 17 yıldır bu etkinliği gerçekleştiriyor.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İzmir’de yapıldı etkinlik. Ev sahipliğini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı.

Bu defa "Daha Yaşanabilir Kentler İçin Geri Dönüşüm Olmazsa Olmaz" konusu seçilmişti. Ve bu konuya uygun olarak etkinlik Geri Dönüşüm Teknolojileri Fuarı kapsamında İZFAŞ’ta yapıldı.

Önce fuar gezildi. Gezinin başkanlığını İstanbul Sanayi Odası’nın önemli isimlerinden Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ömer Karadeniz yaptı.

Geri dönüşüm teknolojilerindeki yeni gelişmeleri yerinde izleme şansına sahip olduk. Başkan Ömer Karadeniz geziyi şu 4 kelime ile özetledi:

“Önce KAS sonra DİS...”

Sonra da bu 4 kelimenin açılımını yaptı:

“KAS Kaynağında Ayrıştırma Sistemi... DİS ise Depozite İade Sistemi... Bunu hayata geçirmemiz için teknoloji olmazsa olmazımız. Ama esas olan farkındalığı geliştirmek. Tek tek bireylerin bu konuda duyarlılığının artması.”

Sonra öğreniyoruz ki atık sisteminin yüzde 25’lik bölümü evsel. İşte biz bu noktada sınıfta kalmış durumdayız. Sanayide durum çok kötü değil. Bu durumda Küresel Isınma Kurultayı ile amaçlanan toplumsal farkındalığı artırma çalışmasının daha da yoğunlaşması gerekiyor. Bu tür etkinliklerin, ya da Kurultay’ı yapan komitenin ve destekleyen sivil toplum örgütlerinin daha yoğun çalışması olmazsa olmaz. Sıfır atığa giden yol bu çalışmadan geçiyor.

Peki durumun iyi olduğunu söylediğimiz sanayide durum raporu nasıl? İşte onu Kurultay’da en önemli konuşmalardan birini yapan Küçük Ev Aletleri Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği Başkanı Senur Akın Biçer şöyle özetledi:

“Türkiye küçük ev aletlerinde Çin’den sonra ikinci üretim merkezi. Üretimde ağırlıklı olarak plastik kullanıyoruz ve plastikte üretim aşamasında oluşan atıkları geri dönüşümde orijinal ham maddeye karıştırarak kullanmak son derece kolay. Bu konuyu biz sözleşmelerimizde taahhüt ediyoruz.”

Kurultay’a, Toyota’nın ve otomobil sektörünün tecrübeli isimlerinden Selim Okutur'un şu sözleri damga vurdu:

“Japonlar az tüket az kirlet, diyor. Bir kişilik otomobil bir buçuk iki tonluk araba olmamalı. Artık tek kişilik elektrikli arabalar tercih edilmeli. Ne kadar az tüketirsek o kadar dünyayı az kirletiyoruz. Dolayısıyla bunu hepimizin aklımızdan çıkarmaması gerekiyor.”

Bir Kurultay’ın ardından akılda kalanlar bunlar oldu. Bir de Kurultay’da bazı yerel yöneticilere yaptıkları çalışmalar dolasıyla teşekkür plaketi verildi. İşte o isimler:

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürü Yüksel Yalçın ve İSTAÇ Genel Müdürü Ziya Gökmen Togay...

Kimler katıldı?

. BM Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yıldırım

. İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe

. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis

. İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin

. Mavi Büyüme Politikaları Birim Başkanı Saygın Can Oğuz

. Biotrend Enerji İzmir Harmandalı Tesis Müdürü Burak Şahin

. TÜDAM Başkanı Vedat Kılıç

. Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi Başkanı Aynur Çeşmeliler

. Kartal, Hamburger Recycling Turkey Atık Yönetimi Başkanı Başkanı Ebru Tunç Akbulut

. Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma  Müdürü Ayten Bağdatlıoğlu

Kemal Şahin nasıl patron oldu?

Mart ayı sonu… İhlas Medya Grubu bünyesinde yayınlanan Türkiye'de İş Dünyası dergisinin Almanya özel sayısı için Köln’deyiz…

Kentin en güzel mekânlarından Osman 30 Restoran'da iş dünyasının önde gelen isimleri ve Almanya’daki kamu yetkililerimizle birlikteyiz.

Önemli isimlerden oluşan jürinin belirlediği iş insanlarına ödülleri veriliyor. Sıra İbrahim Aktaş’a geldi. Kürsüye çıktı ödülünü aldı ve Çiğ Köftem’in kısa sürede 100 şubeli bir şirket hâline nasıl geldiğini anlattı:

-Yıl 2001. Ben Erzurum’da üniversite öğrencisiyim. Şu anda salonda bulunan Kemal Şahin konuşmacı. Gençlere hitap ediyor. Başarı hikâyesini anlatıyor. Dikkatle dinledim. 'Ben de başarabilirim' dedim… Geldim ve bugün 100 şubeye ulaştık. Avrupa’da 5 ülkede varız… Yakında İspanya’da da olacağız. Çok yakından 50 şube daha açacağız...

O gün bugün Kemal Şahin’in gençlere neler anlattığını hep merak ettim. Kısmet bu. Kemal Şahin turizmdeki en önemli markası Megasaray’ın 30’uncu yılı için düzenlediği etkinlikte bunu kendisine sorma şansını yakaladım. Öğrendiğim ilginç hikâyeyi Şahin’in ağzından aktarıyorum:

"Almanya’da mühendislik bitirdim. Sonra iş arayışım başladı. Bana 'burada çalışamazsın' dediler. Ama ben Almanya’da kalmak istiyordum. Araştırdım. 'Çalışamazsın ama patron olabilirsin' önerisi geldi. Bunun için 5 bin mark harcayıp bir dükkân açmam yeterliydi. Açtım dükkânı. Önce Türklere memlekete giderken götürecekleri hediyelikleri sattım. Sonra Türkiye’den tekstil ürünleri getirip Almanlara satmaya başladım. En çok beyaz tişört satılıyordu. Kısa sürede sevgili dostum Ahmet Aydın’ın tanıştırdığı Yeşildirek esnafından en fazla ürün alan isim hâline geldim. 4 yıl sonra da Almanya’da ihracat şampiyonu oldum..."

           ***

Evet mühendis olarak çalışamayan Kemal Şahin Almanya’daki en büyük Türk girişimcilerin arasına işte böyle girmişti. Ve o Kemal Şahin şimdi turizmde 4 oteline her an yenilerini eklemeye çalışan, tekstilde dünya markalarına tasarım yapan bir noktaya gelmişti. 1 milyar dolarlık bir ciroya ulaşmış, direkt 10 bin dolaylı 30 bin çalışanı olan bir holdingin sahibi olmuştu. Ve anlatımları ile yeni Kemal Şahin'leri üreten bir girişim fabrikasına dönmüştü.