Yüksek enflasyon ve marketlerin pahalılığı

A -
A +

Zaman zaman evin mutfak alışverişlerini ben yapıyorum. Her zaman değil. Bizim evde işler genelde Demet’in kontrolünde. Zaten burnumu da sokturmuyor, daha beter edersin diye!
Geçen hafta iki defa markete gittim. Biri sitenin yakınlarında diğerlerine göre pahalı bir market. Diğeri ise tüm Türkiye’de binlerce şubesi olan market. Valla iki market arasında fiyat olarak fark yok.
Küçük markette en ucuz yoğurt 14,40 TL. İçecekler bile 2-3 TL’den başlıyor ki, 6’lı ya da 12’li aldığınızda fiyat ciddi yekûn tutuyor.
Her iki marketten de çıktığınızda, “Ben ne aldım ki?” duygusu size hâkim oluyor. 200-300 TL veriyorsunuz, aldıklarınız 4 kişilik bir aileye belki 1 hafta bile yetmiyor.
Demem o ki, marketler ateş pahası... Benim gibi az çok geliri olanlar bile böyle düşünüyorsa AK Parti’nin bu konu üzerinde düşünmesi lazım. Abartmadan söylüyorum, fiyatlar can yakıyor... Sofrasını kuramayan, çocuğunu doyuramayan insanlar öfkesini her demokraside iktidara yöneltir.
Bugün 3000 lirayla geçinmek imkânsız ötesi bir şey. Türkiye son 20 senede çok büyüdü. Bu, su götürmez bir gerçek. Ama iki yıldır orta ve alt sınıf ekonomik anlamda zorlanıyor.
Anadolu’da belki bu sert hissedilmiyor ama büyükşehirlerde sert dalga gibi insanı bunaltıyor. AK Parti ne yapıp edip hayat pahalılığını, özellikle marketlere bir çare bulmalı...
Son olarak da geçen hafta iş yerlerine yapılan yüzde 15 doğalgaz zammına gerek var mıydı? Ciddi merak ediyorum. Yüksek enflasyon bugün mücadele edilmesi gereken en temel konu.

 

Cem Küçük'ün diğer yazısı
Hissizleşme dönemi

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.