TMT’ye illegal diyenin Kıbrıs Davası olur mu?

A -
A +
 
Hep söylerim. Muhalif adı altındaki bazı sanatçı ve gazeteciler zır cahildir. Kendi tarihlerinden bile haberdar değillerdir. Doğru dürüst bir şey okumazlar. Okumadıkları gibi bir de kendi toplumlarına yabancıdırlar.
İşte bunların en bariz örneği Ayşenur Arslan. Hemen her gün Müslümanlara, dindarlara, milliyetçilere küfretmeyi program yapmak sanıyor. O kadar cahil ve bilgisiz ki, neresinden tutsan elinde kalıyor. 
Bir de sürekli algı ve yalan peşinde. Bir programda Arslan’ın konuğu İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu’ydu. Arslan, “Bunak kadın demek hakaret sayılır mi?” diye sordu. Durakoğlu, “Sanmıyorum, hakaret sayılabileceğini” dedi. Arslan, “Bana diyorlar” deyince, Durakoğlu U dönüşü yaptı ve “O zaman hakaret olabilir” dedi. 
Şu olay bile karşı taraftaki bazı isimlerin kim olduğunu anlatmaya yeter de artar bile. İşte iki gün önce Arslan 1958'de kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) için suikastçı ve illegal örgüt dedi. Arslan’ın nasıl boş biri olduğunu buradan anlayın. Belki gelen tepkiler üzerine özür diler diye bekliyorsunuz ama nafile. 
Dün aynen şöyle tweet attı: “Dostlarım ‘yanlış anlaşıldın ama anlatamadıysan özür dile’ diyor. Bundan gocunmuyorum ve programda da vurguladığımı yineliyorum: Sözlerimi Halk TV’yi susturmak için kullananların dışında, hassasiyetini fazlasıyla hissettiğim herkesten özür diliyorum.”
Yahu kim takar Halk TV’yi. Sen TMT’ye suikastçılar, illegal örgüt diyorsun. Bu kadar cahil nasıl olunabiliyor, pes yani. Dün TRT Haber’de TMT hakkında güzel bilgi vardı...
            ***
EOKA teröristleri yollara barikatlar kuruyor, otobüsleri durduruyor ve Kıbrıs Türklerini sorgusuz sualsiz kurşuna diziyordu. Türkler kurdukları direniş örgütleri ile bu saldırılara karşı koymaya çalışıyordu ancak mücadele yetersizdi. Ada’daki gelişmeler, Türkiye’nin de yakın takibindeydi.
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Salih Coşkun, 1958’de terör örgütü EOKA’ya karşı bir örgütlenme için Özel Harp Dairesi Başkanı Tümgeneral Daniş Karabelen’i görevlendirmişti.
Bu görevlendirmeden kısa süre sonra Türk Mukavemet Teşkilatı kuruldu. Rauf Denktaş ve Doktor Fazıl Küçük önderliğinde kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı yani kısa adıyla "TMT", Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini sağlamayı amaçlıyordu. Ayrıca 'Enosis’e karşı çıkmak, Türklere karşı yapılacak saldırıları püskürtmek ve ana vatana olan bağlılığı sürdürmek başlıca amaçları arasındaydı.
TMT, uzun yıllar gizli bir yapılanma olarak kaldı. Ankara ve Antalya’da eğitim kampları kuruldu. İlk hedef 5 bin mücahidin eğitilip silahlandırılmasıydı.
Rumlar tarafından anlaşılmaması için TMT’de görev alacak subaylar için kod adlar da belirlenmişti. 20 Temmuz 1974 sabahına kadar, Kıbrıslı Türkler için EOKA’nın vahşice katliamlarına karşı savunma yapan Türk Mukavemet Teşkilatı, 1 Ağustos 1976’da "Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı"na dönüştürüldü.
O günün mücahitleri, TMT’nin önemini şu ifade ile özetliyor: TMT kurulmasaydı Kıbrıs’ta Türk bulamazdınız...
             ***
İşte Ayşenur Arslan ve onun gibiler ne TMT’yi bilir ne de Kıbrıs Davasını. TMT olmasa Kıbrıs’ta tek Türk olmazdı. EOKA’nın katliamları TMT sayesinde önlendi. 
Hadi cahilsiniz, girip de Rauf Denktaş’ın anılarına, hayatına da mı bakmadınız? Yazık size. Yahu bu kafanın yarın bir gün ülkeyi yöneteceğini düşünün. TMT’ye illegal diyen zihniyetin Kıbrıs Davası olur mu?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.