CHP’li Bakırköy Belediyesinin yaptığı iş mi şimdi?

CHP’li belediyeler hakkında fazla söz söylemeye gerek yok. Hizmetle anılmıyorlar. Başka gündemlerle konuşuluyorlar. Yapacak bir şey yok. Milletin tercihine bir şey denmez. 

İstanbul’un Bakırköy ilçesi de böyle. CHP’nin kalelerinden. Burada başka bir partinin seçim kazanması mümkün değil. Elbette yukarıda dediğim gibi milletin tercihine saygı duyulur. 

Üç gün önce Bakırköy Belediyesinin İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşen Ahşap Üretim Teknolojiler, Kesici Takımlar, El Aletleri, Mobilya Yan Sanayi, Aksesuarı Fuarı Woodist 22'ye düzenlediği baskın akıl alır gibi değil! 17-20 Mart tarihleri arasında düzenlenen fuara Bakırköy Belediyesi zabıta ekipleri Makine Fuarı'nda yer alan firmalara ait levhaların boylarını ölçme ve tabela vergisi için teftiş yapmışlar. 

Yahu orada fuar var. 224 firma, temsilcileri ve ziyaretçileri katılmış. Ellerinde telsizli, üniformalı zabıtaları gören yabancılar tası tarağı toplamışlar ve fuardan ayrılmışlar. Olacak iş mi bu? 

Zabıtalar ne yapmış peki? Stantların üzerindeki firmaların levhalarının boylarını ellerindeki metrelerle ölçüp, tabela vergisi almak istemişler!.. Katılımcılarla kavganın eşiğine gelmişler. 

Fuarın organizatörlerinden Nobel Expo Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Çelik katılımcı firmalarla zabıtaları ayırmak için araya girerken baskını gerçekleştiren zabıtalara "Sadece bizi değil, bütün ülkeyi utandırıyorsunuz, yapmayın” diyerek tepki gösterdi. Tüm bunlara rağmen ellerinde metrelerle stantların boylarını ölçen zabıtaların saatlerce aynı işlemi gerçekleştirmesi nedeniyle fuarın resmî açılışı da yapılamadı.

Yaşanan bu krizin ardından Türkiye’ye büyük bir ihracat kapısı aralayan fuar için gelen pek çok yabancı alıcı, korku içinde salonu terk ederek ülkelerine döndü.

Yazık günah!.. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu acaba bu yaşananlara ne diyor? Gerçekten merak ediyorum... 

 

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Ahmet Dönmez, FETÖ içerisinde yer alan gazetecilerden biriydi. 15 Temmuz öncesi veya sonrası o da kaçtı. Levent Kenez, Bülent Korucu gibi isimlerle İsveç’in başkenti Stockholm’e yerleşti. 

Aslında Türkiye’deyken bilinen, FETÖ’nün öne çıkan gazetecilerinden biri değildi. 15 Temmuz sonrası FETÖ’ye getirdiği eleştirileri gündem oldu. 

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Cevdet Türkyolu’na ağır darbe indiren açıklamaları oldu. Ekrem Dumanlı denen zavallının defterini düren de Ahmet Dönmez’di. 

İşte o Ahmet Dönmez, birkaç gün önce İsveç’te kızının yanında saldırıya uğramış. Tabii saldırı bir mafya grubuyla ilişkilendirilse de FETÖ içine bakmak lazım. 15 Temmuz’da milletin üstüne mermi yağdıran, Necip Hablemitoğlu’nu öldüren FETÖ kendisine zarar veren Ahmet Dönmez’i dövdürtür de ve hatta öldürtür de. Yapmadıkları şey değil. Çünkü FETÖ budur. 

 

 

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Ersoy Dede, cumartesi günü bir yazı yazdı. “Bu itibarsızlaştırma kampanyasının arkasında ne var?” diye yazı yazdı. Şöyle demiş Ersoy Dede:

Bu yazı üzerine Vural Ergül de benim de adımı anarak, “bana hücum edecekler” anlamında bir şeyler söylemiş. Valla Vural Ergül sen yaşıyor musun, haberim bile yok! Bir insan hem Ergenekon’un hem FETÖ’nün avukatı nasıl olur; insan artık hayret de edemiyor!.. 

15 Temmuz’u destekleyen tweetler atmıştı bu kişi. Aynı zamanda MİT kumpasçılarından Hamza Çelepoğlu’nun da avukatı. 

Şimdi de savunma sanayiine saldırmış. Böyle adamlar niye dışarıda gezer anlamış değilim. 3 yıl yattı içeride ama Vural Ergül gibi darbe şakşakçısı biri içeride uzun yıllar kalmalıydı... 

Bu arada Ergül, firari Erk Acerer denen Türkiye düşmanıyla da hâlâ programlar yapıyor ve ülkemize saldırıyor. Savcılarımız zaten bu videolar üzerine gerekeni yapacaktır...