Sovyetlerin Türk topraklarında gözü var mıydı?

A -
A +

Ülkemizdeki "Sovyetseverler" tarihteki bazı gerçekleri görmezden geliyorlar. Sovyetlerin 1945’te Türkiye’yi işgal etmek istediği tarih kitaplarında yazan bir gerçek. 

Gelin o tarihlerde neler olmuş ve konuşulmuş bir bakalım. 7 Haziran 1945’te Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Selim Sarper ile Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Molotov'un görüşmesine bir bakalım. Zaten Türkiye’nin 1952’de NATO’ya girmesinin temel sebeplerinden biri Sovyetler korkusuydu.

Selim Sarper’le Molotov’un konuşması diyalog şeklinde. Tarihçi Cemil Koçak 9 Nisan 2016’da Star gazetesideki köşesinde bu diyaloğu yazmıştır. Karşılıklı ne denilmiş bir bakalım: 

            ***

Birinci sorun; “Aramızda 1921 tarihli muahedenin ihdas etmiş olduğu durumdur. Bu muahede, Sovyetler’in zayıf oldukları bir zamanda akdedilmiş ve birtakım arazi değişiklikleri meydana getirmiştir. Evvelemirde bu meseleyi düzeltmek lâzımdır.”

Sarper, bu sözlerle, Türkiye’nin doğu hudutlarında bazı değişiklikler yapılmasını mı kastettiğini sorunca, Molotov, “Evet… Haksızlıkların tamirini kastediyorum” demiştir. Sarper, 1921 Antlaşması’nın Sovyetlere kuvvetle kabul ettirilmiş bir antlaşma olmadığını, tamiri gereken haksızlıklara gelince, bunları aramak için, hiçbir sonuca varmadan, memleket[ler]imiz arasındaki tarihî bağlantılara inilebileceğini, kaldı ki, 1921 Antlaşması’nın getirdiği durumun haksızlık değil, haksızlığın tamiri olduğunu belirtmiş ve “bu haksızlığı bizzat Lenin müşahede ve tamir etmiştir” şeklinde cevap vermiştir.

Molotov, yine 1921 yılında Polonya ile Sovyetler arasında imza edilmiş olan haksız bir antlaşmanın feshi ile Sovyetler ile Polonya arasında uzun süreli bir dostluğun kurulabildiğini söyleyerek, iki antlaşma ve iki durum arasındaki benzerliği belirtmek isteyince, Sarper, “Ankara’dan buraya büyük ümitlerle gelmiştim. Sizi temin ederim ki, hükûmetimin niyetleri gayet temiz ve samimidir. Fakat şunu da itiraf ederim ki, şu anda bu ümitlerimi kaybetmek üzereyim” dedikten sonra, hiçbir Türk Hükûmeti’nin Türk kamuoyuna böyle bir teklifi anlatamayacağını, Sovyetlerin ne istenen küçük toprağa, ne de oradaki nüfûsa ihtiyaçları olmadığını [olduğunu] belirtmiş ve “bununla temin etmeyi düşündüğünüz menfaat, bütün Türk efkârı umumîyesinin sempatisini feda etmekle karşılaştırıldığında, konuşmaya bile değmez… Bu arzunun tahakkuku için hiçbir ihtimal yoktur” demiştir.

Bunun üzerine Molotov, “Mevzuu görüşmeyelim, fakat aramızda bütün pürüzlü meseleleri de hâlletmiş olmayız. Konuşmamıza devâm ederiz” şeklinde konuşmuş ve bu nokta böylece bırakılmıştır.

Sovyetlerin Türk topraklarında gözü var mıydı?

            ***

Görüldüğü üzere Molotov, Sovyetlerin 1921 tarihli bizimle yaptığı antlaşmanın zayıfken olduğu zaman imzalandığını ve bunun değişmesi gerektiğini söylüyor. Yani Kars'ı, Ardahan’ı kendi topraklarına katmak istiyor!.. 

Tarihte bilinen bu gerçek ülkemizdeki Sovyet yanlıları tarafından uzunca süre yok sayılmıştır. Hatta şimdi bile bazı "Russeverler" böyle bir şey yok diyorlar. 

Rusların böyle bir isteği var demek ABD süper bir dost anlamına gelmiyor. Rusların da iyi karın ağrısı olmadığı anlamına geliyor. 

Sarper, Molotov’la yaptığı görüşmenin sonuna kendi notunu da ekliyor. Cemil Koçak’tan okuyalım: 

“Raporunun sonunda Sarper, kişisel görüşlerini bildirirken, özellikle Sovyetlerin görüşmeleri keseceklerini zannetmediğini, arazi değişiklikleri üzerinde ısrarla duracaklarını tahmin etmediğini, esasen Molotov’un bunu diğer noktalarda bir taviz koparmak için ileri sürdüğü hissini edindiğini, sulh zamanı için Boğazlarda üs elde etmek için ısrar edecek gibi görünüyorlarsa da, muhtemelen bir savaşta Karadeniz’in güvenliği bakımından Boğazların ortak savunması gibi  somut teminat sözleriyle tanımlamak istedikleri şekilde bir formüle tekrar döneceklerini tahmin ettiğini belirtiyordu. Sarper’e göre, Moskova’nın talepleri, sınır değişikliği ve Boğazlarda üs konularında pazarlığa açıktı. Bu talepler, her ne kadar Sarper tarafından daha  görüşme sırasında reddedilmişse de, Molotov’un ısrarı üzerine, Ankara’ya da iletilmişti...”

Her şey açık... Moskova sınır değişikliği ve Boğazlarda üs istiyordu. Rusya’yı sevenler sevsin ama gerçeği çarpıtmasın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.