Doğduğun ülke kaderindir

A -
A +
 
 
Geçen hafta salı gününü çarşambaya bağlayan gecenin nihayetinde verilen süre dolmuştu ve yurt dışından toplam 2807 Türk ülkelerine geri döndü.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti THY uçaklarını seferber ederek hepsini özel olarak getirtti ve hazırladıkları öğrenci yurtlarında 14 günlük karantinaya aldı.
Ama kendi imkânlarıyla daha erken davranıp o tarihe kadar yaklaşık 300 bin kişi daha ülkelerine dönmüştü.
Hepsinin ortak düşüncesi tekti.
Bu zorlu süreçte ne kadar “entegre” olsalar da hâlâ yabancı ve üstelik yapayalnız olduklarını bir kez daha idrak edip, aileleriyle, dostlarıyla birlikte olmak istediler.
Oysa “Bu ülkede yaşanmaz artık” diyerek Batı’da yaşamayı tercih etmişlerdi.
Ama döndüler çünkü Türkiye’de hayatta kalabileceklerine inandılar.
Ne acı bir çelişki.
İnsanın doğduğu ülke aslında kaderi oluyor.
Tahmin ettiniz, “Doğduğun ev kaderindir” adlı diziden esinlendim bu başlık için. Öyle güzel bir insanlık hâlinin tarifi ki dayanamayıp kullandım.
Çıktığı mahalleye, küçükken verildiği bir ailede el bebek gül bebek büyütülüp sınıf atlamasına rağmen geri dönen ve orada kendini rahat, ait hisseden bir kimlik var dizide. O yüzden de çok sevilerek izleniyor bu dizi, epey ağlak olmasına rağmen.
17 Mart sabaha karşı getirilen vatandaşlarımızdan biri “Devletimizin gücünü bir kez de daha anladık” diyerek konuşmasını sosyal medyadan paylaşıyordu.
Ama Batı hayranı züppe bir kadın kendisini uçakla getiren devletine çemkirerek otobüslere binmek için 10 dakika beklemesine isyan edip, çektiği video ile saydırıyordu. Parmağıyla gelen uçakları gösteriyor, otobüsleri işaret ediyor sonra da şirret üslubuyla konuşarak “Daha ne kadar bekleyeceğiz, beceriksizler” diye ünlüyordu. Alçaklığın kitabını yazmışlardı ve bunlara ne yapsan faydasızdı.
Bu arada Dünya Sağlık Örgütü DSÖ’nün (WHO) yayınladığı raporların da ne denli dandik, asparagas olduğu yaşadığımız son durumla iyice kanıtlandı. Kuruluşun SAĞLIKTA VERİMLİLİK adı altında 2000 yılı ve sonrasında yayınladığı listelerde İtalya, Fransa ve İspanya ilk sıraları paylaşıyor iyi mi? Türkiye ise Mısır ve Senegal’in altında.
Şimdi bu ülkelerin içine düştükleri acizliğe bakın ve bu listelerdeki Türkiye’nin yerinin neresi olduğuna siz karar verin.
İtalyan Başbakan Giuseppe Conte önceki gün "Salgının kontrolünü kaybettik, fiziksel ve zihinsel olarak öldük, artık ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye ağlıyordu.
Londra’da yağmalamalar başladı. Fransa ve Almanya’nın eli kulağında.
Son olarak.
Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, CHP’deki tüm çapsızlara cevap olarak açıkladı:
Hastanelerimizde 25 bin 670 yoğun bakım ünitesi var
Şimdiye dek 10 bin test yapıldı.
Yerli olarak Tanı Kiti geliştirildi ve çok yakında günlük 10-15 bin test yapabilecek hâle getirilecek.
Şu anda 115 bin Tarama Kiti var ve bu ihtiyaç olduğunda iki milyona çıkabilir
Bakanı dinleyin gerisine inanmayın.
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN

Çin’e dair kafa karıştıran sorular

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.