Toksik Atatürkçüler ve CHP Pazarlama’dan müstamel Mavi Vatan

A -
A +

Kendisi CHP’nin Etimesgut İlçe Başkanı Cemal Emir. Son ilçe kongresinde 150 oy alarak yeniden başkan seçilmiş, onu kutluyor aşağıdaki sözlerle:

“Samsun’dan Atatürk’ün gelmesini beklemeyin, gelmeyecek. Hepiniz Atatürk olacaksınız. Bu ceberut adamı ülkenin başından atacağız. Bir daha onlar gibi gelmesin diye onların kökünü kazıyacağız. Bu kavgayı da buradan, Etimesgut’tan ateşleyeceğiz. Artık kimler korkacaksa onlar korksun. Bizim bir sloganımız var; korkmayacağız, yılmayacağız, susmayacağız deyip, korkutacağız, yıldıracağız, susturacağız.”

“Ceberut” diye kastettiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.

Kökünü kazımaktan söz ettiği, “Korkutacağız, yıldıracağız, susturacağız” dediği kitle ise ona oy veren seçmenler, yani millet.

Minik bir ilçe başkanı deyip geçebilirsiniz ama ettiği lafları dinlediğinizde hemen “Sinek de küçük ama mide bulandırır” misali aklınıza geliveriyor.

Bu durumu hiç hafife almamak gerek, zira Toksik Atatürkçülük aslında CHP’liler arasında çok yaygın. Mavi Vatan’ı emperyalizme pazarlayıp, ülkeyi PKK’ya peşkeş çekecek ittifakların peşinde koşarken nasıl “Atatürkçü” olabildiklerini ve bunun için ne içtiklerini çok merak ediyorum.

Böyle asıp kestiklerine bakmayın. 15 Temmuz gecesi FETÖ darbe yapmaya kalkıştığında hepsi ödlek tavuk gibi kümeslerine saklandı, ATM’den para, benzin istasyonlarından benzin alma kuyruğuna girdi. Bir de marketlerden makarna tabii. Kimi belediye başkanları da meyhanelerde “Gündoğdu hep uyandık, siperlere dayandık” diye  “devrim” marşları söyleyip FETÖ’cü darbeci katillerin “şerefine” kadeh kaldırdılar!

AK Parti iktidara geleli neredeyse 20 yıl geçti. Yemedikleri nane, yapmadıkları çirkeflik, darbe girişimi ve ihanet kalmadı. Hâlâ milletin Tayyip Erdoğan’a verdiği iktidarı ele geçirememenin hıncını, öfkesini yaşıyorlar.

Cemal Emir gibi prototiplerden CHP’de binlercesi var.

Bu tarz çapsızlar, Toksik Atatürkçüler, Anti Atatürkçü Canan Kaftancıoğlu’ları, PKK ve FETÖ’nün tüm kripto elemanları, Pentagon’un Türkiye’deki gölge dışişleri bakanı Ünal Çeviköz gibileri, Yunan Başbakanı Konstantin Mitçotakis karşısında ezilip büzülen Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş; hepsi aynı potanın içinde harman olmuş durumda.

Bakıyorsunuz  Ünal Çeviköz çıkmış Mavi Vatan için “Saldırgan ve yayılmacı” ifadelerini kullanıyor, parti sözcüsü Faik Öztrak onu savunuyor.

Mavi Vatan’ı alenen peşkeş çekiyorlar emperyalizme ve Akdeniz çeperindeki kuklalarına.

Kemal Kılıçdaroğlu ise “Kürt sorununu meşru HDP’yle çözeceğiz” diye açıklamada bulunuyor. Öncesinde de “Tüm KHK ile işlerinden atılanları görevlerine iade edeceğiz” diyor.

“Kürt sorunu” dediği sahada, içeride ve dışarıda bitmek üzere olan PKK’nın yardım çığlığı. HDP de paravanı.

KHK’lılar dediği de FETÖ’cüler. FETÖ’cü olmadıkları OHAL komisyonu ve mahkemelerde ispatlananlar 15 bin kişi civarında zaten...

Yok, hiç hayra alamet değil bunlar. Hani mahallede ya da sokakta bela arayan tipler vardır, gelir yanınızdan geçerken omuz atar, yere tükürür o yılan gibi “tıss” sesini çıkararak, yüzünüze değil ama arkanızdan laf eder en aşağılık sözlerle, elin karısına, kızına yeltenirler, adları taciz ve tecavüzlere karışır… Millet de “Aman bana da bulaşmasın şu çirkef” diye bunlardan uzak durur...

İç siyasette böyle bir tablo ile karşı karşıya kalacağımız 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Etimesgut İlçe Başkanı gibi konuşan emin olun çok partili var. Aralarında konuştuklarına şahit olsanız inanamazsınız psikopatlıklarına. Hani geçmişte darbe heveslisi bir general vardı. Durup durup “Bunlardan 25 binini temizlerseniz ülke rahata kavuşur” diyordu. Ondan farksızlar.

Sanıyorlar ki insanlar susup edebini koruyunca, onlar gibi boş teneke sesi çıkarmayınca korkuyor.

15 Temmuz gecesi silahlara, tanklara, uçaklara meydan okuyan, çıplak göğsünü siper eden bu milleti çok hafife alıyorlar bence.

Söyleyeceğim şu:

Artık sabırları daha fazla zorlamanın âlemi yok. Milletin paçalarından düşsünler.

“Öcüüü!” diye büyüklerini korkutmaya çalışan çocuklar bile sizlerden daha gerçekçi.

“Kökünü kazımak, korkutup yıldırmak, susturmak” gibi tehditlerin ve arkasından gelebilecek icraatların sonu, kendilerinin öteki taraftaki meyhaneciyle tanışmasından başka bir sonuç doğurmaz.

Ondan sonra ışıklar içinde, üzerlerine gökten yağacak yıldızlar eşliğinde sonsuzluğa kadeh kaldırırlar artık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.