ABD, Türkiye’ye “demokrasi” getirmeye TÜRK parasına saldırarak başladı

A -
A +
Dünyanın “Ali kıran baş kesen”i ABD, Türkiye’deki muhalefete, FETÖ ve YPG’ye verdiği sözü tutmak, Türkiye’ye “demokrasi” getirmek için kararlı adımlar atmaya başladı!
Tıpkı Vietnam’a, Şili’ye, İran’a, Arjantin’e, Nikaragua’ya, Bolivya’ya, Afganistan’a, Suriye’ye, Irak’a ve Mısır’a getirdiği gibi. Söylemişti zaten adam, “Türkiye’ye demokrasinin gelmesi için bu kez darbe değil, demokratik yolları deneyeceğiz” demişti. İşte Türkiye’ye yapılacak “demokrasi” müdahalesinin ilk adımı döviz spekülasyonlarıyla başladı. Diğer “konvansiyonel” yöntemleri kullanmayacaklarının da garantisi yok. Yunanistan’da kurdukları üslere getirdikleri silah ve teçhizatlara bakılırsa bu tehdidi hiç de küçümsememeliyiz. Baktılar başka türlü olmuyor, halkı da cezalandırarak artık bu iktidarı yıkacaklarına kesin kanaat getirdiler. Bir muhalif televizyonda konuşan CHP milletvekilinin şu sözlerini hiç unutmayalım: “Eğer demokratik girişimlerle bu iktidarı düşüremezsek, Türk halkını da cezalandırabilecek uluslararası girişimler yapılacak.”Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yürütülen ekonomik politikanın bir “Ekonomik kurtuluş savaşı” olduğunu söylüyor. Muhalefet ise bu sözle alay etmeye çalışıyor. Oysa küresel finans çeteleri ve faiz çakalları paramıza saldırıyor. Paramızın adında TÜRK geçen Türk lirası değil mi? MİLLΠPARA değil mi bu? TÜRK PARASI’na saldıranlarla mücadele neden millî ekonomik kurtuluş mücadelesi olamıyor? Ve iki büyük ilimizin; İstanbul ve Ankara’nın en varlıklı ve zengin semtleri olan Çankaya, Kalamış, Kadıköy, Caddebostan gibi bölgelerinin sakinleri açlık ve yokluktan dolayı tencerelerle sokaklara çıktı önceki akşam. Doların 13.00 TL’yi geçmesi nedeniyle “AKP istifa” diye bağırıyorlardı sokaklarda. Türkiye’deki 236 milyar dolarlık döviz tevdiat hesabının önemli bölümü önceki akşam sokağa çıkıp bağıranların hesaplarındaydı ama olsun. Vatan sevgisi böyle bir şeydi... Kolonize edilmiş zihniyet bu. Batı’nın Türkiye’deki en önemli başarısı. Zihinleri esir aldı, kendisiyle aynılaştırdı. Muhalefet eksenine bakın. Millet İttifakı’nın bir kanadı zaten alenen FETÖ partisi, diğeri “Yeni Başkan olacak Biden’den Türkiye’ye demokrasi getirmesini isterim” diyecek kadar kendinden vazgeçmiş biri. Hakikaten ülkemizin işi çok zor. Nutuk’ta bir ülke için “ÜÇ CEPHE”nin çok önemli olduğuna dikkat çekiliyor: DIŞ CEPHE, ASKERΠCEPHE VE İÇ CEPHE... İlk ikisinin ihmal edilmemesi gerektiği ama asıl önemli olanın İÇ CEPHE olduğu vurgulanıyor. Millî Mücadele esnasında yaptığı da buydu. 1924 anayasası ile bozulan 1921 Anayasası’nda İÇ CEPHE’nin ne denli önemli olduğu, ittifakların bileşiminden anlaşılıyordu. İttihatçısından inkılapçısına, komünist ve sosyalistinden Kürt, Çerkes ve Laz’ına, liberalinden 'İslamcı'sına ve dindarına kadar herkes o İÇ CEPHE’nin bileşeni oldu ve öyle kazanıldı İstiklâl Harbi... Mustafa Kemal’in en büyük hatası, Batılılaşma derken hayatımıza Batı’nın teknoloji, sanayii ve bilimini sokmayı kastettiğini, bunu bağımsızlığımızı kaybetmeden yapacağımızı yeterince anlatamamasıydı belki de. Ya da o anlattığı hâlde kendisinden sonra gelen “Atatürkçüler”in bunu tamamen unutturup bizi emperyalizmin kucağına atmasıydı sorun. Örneğin İsmet İnönü’nün onun adını paralardan ve kamu binalarından kaldırıp ABD’yle eğitim anlaşmaları  (Fullbright prangası) ve Marshall “yardımı” anlaşması adı altında ekonomik kölelik anlaşmaları yapmasıydı bizi bu noktaya getiren. Gezi’de sokağa dökülenler, CHP’deki PKK ve FETÖ seviciliği ve nihayet Türk Lirası’na yönelik bu saldırılar sonucunda sokağa dökülenler İÇ CEPHE’mizin ne denli kırılgan olduğunun göstergesi. Üstelik İÇ CEPHE’nin önemine işaret eden Atatürk’ün kurduğu partiyi; CHP’yi ele geçirerek yapmaya başladı bunu küresel çete ve aparatları. Kavga büyük. Yapılması gereken belli. İÇ CEPHE’yi büyütmek ve konsolide etmek. Kime karşı olduğunu artık söylemeye gerek var mı bilmiyorum...  
Fuat Uğur'un diğer yazısı
Faiz-enflasyon sarmalı ve iktidara tutulacak hakikat aynası
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.