2013’te Mansur Yavaş’a söylenen o sözler gerçek oluyor; FETÖ’den al haberi

İşaret fişeği önce yurt dışındaki firari FETÖ’cü “gazeteci” Adem Yavuz Arslan’dan geldi.

Diğeri de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ayrıldıktan sonra FETÖ’cü olmakla suçladığı İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’dan.

Söyleyeceklerim, Türkiye muhalefeti ve bağlantıları açısından çok acı ve kripto ilişkiler bakımından da insanı umutsuzluğa sürüklüyor.

Gerçek ne yazık ki bu.

 

Daha önceki pek çok yazımda Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı konusunda FETÖ’nün yurt dışındaki yayınlarının ciddi ipuçları verdiğini, önünde sonunda muhalefette onların söyledikleriyle paralel birtakım gelişmelerin yaşandığını belirttim.

Hiç de haksız çıkmadım.

FETÖ’cüler yakın zamana dek Ekrem İmamoğlu’nun adını dillerinden düşürmüyorlardı. En büyük ve tartışmasız lider oydu. Kemal Kılıçdaroğlu’na da demediklerini bırakmıyorlardı “Onun neden önünü kesiyorsun, senin kazanamayacağın belli” diyerek.

 

FETÖ gerçekçi bir terör örgütüdür. Mansur Yavaş’a HDP desteğinin olmayacağı, bu partiye oy veren seçmenlerin eski MHP’li olması nedeniyle ona oy atmayacaklarını varsaydıkları için adını gündeme getirmiyorlardı.

İmamoğlu’nu artık yazmayayım, geriye iki seçenek kaldı.

 

CHP Genel Başkanı Altılı Masa’yı yönlendirmeye ve tahkim etmeye çalışsa da şu ekonomik ortamda bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında kazanacağına dair hep bir şüphe var. En çok da FETÖ’cüler korkmakta.

Mansur Yavaş ise “Ben nehrin başında durayım, cesetler önümden akıp geçsin” mottosuyla susuyor ve bekliyor. Ama neyi beklediğini çok iyi biliyor.

Anlatacağım.

 

 

 

Dediğim gibi, FETÖ’den al haberi.

“Du bakali ne olacak” derler ya tam öyle. Yakında kokusu çıkar diye düşünürken geçen akşam İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu Habertürk televizyonunun canlı yayınında “Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda sahada en çok duyduğumuz isim Mansur Yavaş” deyiverdi. Kavuncu’nun ikinci cümlesi de “Ben ve teşkilatlarımız Meral Akşener’in en doğru isim olduğuna inanıyoruz” oldu. Bu ikinci cümlenin USULEN SÖYLENDİĞİNİ biliyorsunuz. Çünkü Akşener’in kendisi bile defalarca açıkladı aday olmayacağını. Daha yakında “Kadından imam olmaz” diye sebepsiz “İroni” bile yaptı adaylık konusunda.

O hâlde taşlar yerine oturuyor.

 

 

Mansur Yavaş’a oy vereceği hesaplanan milliyetçi tabanı ikna çalışmaları için biliyorsunuz HDP’ye cila atılıp makyaj yapılmakta son aylarda. Yok, Türkiye partisiyiz, yok PKK ile bağlantımız yok benzeri palavralar. Ömer Faruk Gergerlioğlu Babala TV sunucusu Oğuzhan Uğur’un ısrarlı sorularına rağmen “Devlet terörü var” diyor ama “PKK teröristtir” diyemiyor.

Yerseniz.

HDP meselesine neden girdim?

Evveliyatı var.

 

 

Mansur Yavaş, ta 2013’te yerel seçimler öncesi Ankara’dan CHP’nin adayı olarak katılmak için milliyetçi ağır abilerden onay almak istiyor. İlk toplantı Mansur Bey'in Balgat’taki bürosunun altındaki Çiçek Lokantası’nda yapılıyor. Toplantıya Yavaş’ın birlikte mücadele verdiği, siyaset yaptığı ağır abiler, Muhsin Yazıcoğlu’nun dava arkadaşları, MHP’den ülküdaşları katılıyor. Yaklaşık 100 kişi kadar varlar.

 

Mansur Bey CHP’den adaylığını açıklayıp destek istiyor. Katılanlardan Halil İbrahim Sarı, 12 Eylül darbesinde Eskişehir’de gözaltına alınınca kendisini kurtaran Mansur Yavaş’ın çok eski dostu. Ama en çok o tepki gösteriyor “Gardaş MHP’den CHP’ye geçtin, sen bu hızla buradan HDP’nin de adayı olursun” deyiveriyor. Ortalık karışıyor tabii. Halil İbrahim Sarı bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük iştiraki BELKA AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Yaklaşık 6-7 ay önce de istifa ediyor ama Yavaş’ın ısrarları üzerine istemeyerek de olsa görevini sürdürüyor. Onların ayrı bir hukuku var kısaca. Toplantıya katılan ülkücü camianın en ağır toplarından Mahir Damatlar ise çok üzülüp salonu terk ediyor. Bunun sebebini kendisine soranlara verdiği cevap da bende kalsın bu arada. Konuşmanın öznesi Mansur Yavaş, o kadarını söyleyeyim...

Bana bunları anlatan ve olan bitenin bilgisini alan dostum, çağrılı olduğu hâlde gitmediğinin altını çiziyor. Ama TOBB’un kantininde birkaç ay sonra yapılan ikinci toplantıya ısrarlar üzerine gidiyor. Bütün ağır toplar yine orada. Musavat Dervişoğlu’ndan, geçen gün hakkında epey yazdığım Yavuz Ağıralioğlu’na kadar herkes orada. Servet Avcı, İbrahim Yılmaz gibi bugün Yavaş’ın yanında duran isimler de. Sonuçta aday olup kaybediyor ama Mansur Yavaş’ın bugüne uzanan yolunun kilometre taşları da döşenmiş oluyor.

 

Kısacası bir OMLET hazırlanıyor da bakalım tüm malzemeleri hazır olacak mı? Malzeme hazır olsa bile çürük mü taze mi nereden bileceksin.

Bekleyip görelim...