Sosyal hayatımızda tehlike sinyalleri...

A -
A +
Arkadaşımız Feridun beyin "Bir Derdim Var" köşesinde öyle ilginç konular çıkıyor ki, bazısından bir film senaryosu bile çıkar. Şikâyetler, sitemler, talepler, dertler, çözüm arayanlar, danışanlar, duygularını, düşüncelerini paylaşmak isteyenler... Ne ararsanız var. "Bir derdim var" diyenin derdini birilerine ulaştırmaya çalıştığı can simidi olmuş köşe...

Süleyman A. isimli bir okurumuzun "Sokağa çıkmaya korkar oldum" yazısı ilgimi çekti. Daha doğrusu yazısının sonundaki "Sosyal bilimcilerin vereceği raporlar doğrultusunda devletin halkına sahip çıkması, kültürüne sahip çıkması, geleneğine sahip çıkması gerekmektedir" şeklindeki talebi...

73 yaşında güngörmüş duyarlı bir insan olan Süleyman A., toplumdaki olumsuz gelişmelere olan tepkisini dile getirmeye çalışmış. Bir nevi bu konuda rahatsızlık duyanların duygularına tercüman olmuş. Aslında bu serzenişi, sosyal kültürümüzün yanlış bir yerlere doğru gittiğinin sinyalleridir.

Neler oluyordu da doğma büyüme İstanbullu olan Süleyman bey, devletten kültürüne, halkına sahip çıkmasını istiyordu?

"Sokağa çıkmak istemiyorum" diye sitemle yazdığı yazısında, "Artık o hale geldi ki sokakta başımıza ne geleceğini bilemez olduk. İnsanlarla iletişim kuramıyorsunuz. Vapura bindiğinizde yanınızdaki yolcuya merhaba diyemiyorsunuz. Ne tanıdığınız kasap kaldı, ne terzi, ne de fırıncı... Sanki bu çağ insanları çıldırttı. Siyasal olaylardan sosyal hayata sıra gelmiyor.

Diplomalar olsa da insanların ilmi yok, mesleği yok. Ekranlar şiddet, aldatma yalan dolan bilgiler aktarıyor. Maneviyat kalmadı. Öfke üreten, öfke devşiren bir toplumdan ne beklenir? Gelenek ve görenekler unutuldu. Hürmet kalmadı. Önceleri toplumun huzur ortamını altüst eden sosyal yayınlar yoktu. Toplum bu kadar cahil değildi. Temel bilgilere sahipti. İnsanlardaki öfkeyi, aile içi şiddeti, sokak kavgalarını, o kavgaların bireysel sebeplerini; genel olarak toplumun bu hale gelmesinin nedenlerini sosyal bilimciler araştırmalı, raporlamalı..." rahatsızlıklarını dile getiriyor. Geçmişiyle kıyasladığı bugünlerde ona göre ters giden bir şeyler vardı.

**

Biz galiba bir şeyleri atlıyoruz. Çok hızlı gittiğimiz için bir şeyleri gerilerde unutuyoruz. En önemlisi de bu unuttuğumuz şeyleri umursamıyoruz. Yeni şeyler hayatımızı dolduruyor, bizleri fazlasıyla meşgul ediyor. Aile bağları kopuyor, toplumda insan ilişkileri zedeleniyor, sohbet etmeye etmeye konuşma dilimiz bozuluyor. Birbirimizi anlama kabiliyetini kaybediyoruz.

"Komşu komşunun külüne muhtaçtır", "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir", "Veren el alan elden üstündür" kültürleri unutulmak üzere. Sokaklarda, metrolarda, otobüslerde kimse birbirine güler yüzle bakmıyor. Sinirler son derece gergin. Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış. On kişiden sekiz kişisi cep telefonuyla meşgul. Sanal bir dünyaya hapsolmuş. Yanında duran yakınını, arkadaşını fark etmiyor. Yaşayan ölüler gibiyiz. Amerikalılar belki de bu sonuçları bildiği için, bol bol zombi filmleri çekiyorlar.

Sahi bize ne oluyor? Böyle nereye gidiyoruz? Kaybettiklerimizin kimse farkında değil mi?
Tehlike çok büyük! Kimse yabancılaşan, değişen, yozlaşan kültürün farkında değil mi?
Toplumun birleştirici harcı olan, bizi birbirimize kenetleyen, hayat tarzımızı oluşturan, geçmişten geleceğe değerlerimizi taşıyan; anlayışımız, hürmetimiz, sevgimiz, merhametimiz, ilgimiz, tadımız, fedakârlığımız, cana yakınlığımız, dostluğumuz, hatıralarımız, kısaca bize hayat veren kültürümüz silinmeden lütfen ama lütfen uyarımı dikkate alın! Gerekirse sırf bu iş için, toplumun sosyal yapısını onarmak, aslına döndürmek, toplumun bağlarını güçlendirmek için Toplum Bakanlığı kurulmalı. Büyük bütçeler ayrılmalı. Bu, bugünkü siyasal olaylardan da, ekonomik gelişmeden de daha önemli.

Eğer kendimize gelemezsek, eğer bu uykudan uyanamazsak, eğer hâlâ rehavet ve gaflet içinde umursamaz davranırsak, yaşayan ne kültürümüz kalacak, ne de "bizim" dediğimiz insanımız.

Yabancılar ülkesinde yabancı yabancı yaşarız artık!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.