Damatlığı dolabında asılı kaldı!

A -
A +
Geçenlerde TGRT Belgesel'de, tarihî eserleri tanıtan bir program yapan, değerli tarih araştırmacısı İsmail Yağcı Bey aradı. Sunduğu programda, tarihî değerlerimizi kendine has, samimi bir üslûp ile anlatan bu mütevazı tarihçinin programını izlemeye başladığınızda bırakamıyorsunuz. Camilerle ilgili öyle bilgiler veriyor ki... Nasıl yapıldı? Niçin yapıldı? Ne zaman yapıldı? Hikâyesi nedir? Dinlerken bir solukta öğreniveriyorsunuz. Zamanımızın Evliya Çelebisi gibi...

Seyahatlerinden birinde İsmail Beye, Tülay D. K. adlı bir okurumuz mektup vermiş. Son zamanlarda yürekler yakan olaylarla ilgili bir mektup. Televizyonda gördüğü "Damatlığı dolapta kaldı" başlığı ile verilen Yozgatlı şehit polisimiz Savaş Akyol'un haberinden oldukça etkilenen bu hanımefendi, vicdan azabının sesini kelimelere taşımış. İsmail Bey de bize iletti. Ortak bir vicdanın sesi olur düşüncesiyle siz değerli okurlarımla bu mektubu paylaşmak istedim.

**

"Damatlığı dolabında asılı kaldı."

Allah'ım ailesine sonsuz sabır ver. Kelimeler boğazımda düğümlendi... Ağladım, ağladım!
Şimdi kadınlığımı, biraz nezaketimi unutup, ağzıma geleni saydım, sövdüm... Kim sebep ise, onun ocağına da ateş düşsün ki o yanan yürekleri anlasın istedim.

Birbirimizi yemekten bıkmadık mı? Ölenlerin yürekleri yakacak öyle hikâyeleri var ki.  Kiminin bebeği 20 günlük... Kiminin eşi 3 aylık hamile... Kiminin parmağında nişan yüzüğü... Kiminin terhisine 10 gün kalmış. Kimi sanal âlemde paylaşmış, "anam seni özledim" diye...

Daha anlatmaya varmıyor dilim... Kalemim zorluyor cümleleri... Neyin kavgası bu? Neyin?
Şehidime ağlamıyorum. O makamında efendimiz ile... Ben anayım, bilirim bir ananın yanan yüreğini! Tarifi imkânsız bir acı. Patlayan yanardağ gördünüz mü? Lavının hararetini bildiniz mi? İşte o bile az kalır ananın - babanın yanan yüreğinin yanında...

Elimizden bir şey gelmiyor ise dualarımızla yaklaşalım birbirimize. "Allah'ım kahır sıfatın ile Ebabil kuşlarını yolla bu zalimler üzerine... Elbet senin hesabın olacak. Bu kansız vicdansızlar ile bu hesabı yakın eyle! Açılan elleri edilen duaları boş çevirme!"

Sessizce ama bir o kadar da çığlıklarla, haykırışlarla gökleri çınlatacak ana yüreğim ile "Amin amin amin" diyorum.

Haykırıyorum! Duyan ağlasın, dağlar ağlasın, kuşlar, çiçekler ağlasın... O ananın yüreğine acısına, yanan bağrına melekler zemzem boşaltsın. Ninnilerle büyüttüğü, sünnetinde damatlığını düşünüp sevindiği, hayalindeki torunlarını sevdiği oğlu şehid düşmüş. Damatlığı dolabında asılı kalmış. Bu ana yüreği nasıl dayansın!

Dayanmıyor yürek! Bu haber yaktı beni! Bir ananın feryadını duyun. "Ey şehidim! Şimdi var git Cennette yapsınlar düğününü. Damatlığın bu dünyada siyah idi. Cennette bembeyaz kefenin oldu. Huriler ağırlasın seni... Tek tesellimiz Şehitsin diye... Selam söyle peygamberimize... Şimdi bana diyorlar, 'Şehidin anası'...

Damat şehidim... Bana gelin diye huriler mi seçtin?"

**

Evet. Maalesef son günlerde üst üste gelen şehit haberleri yüreğimize bir kor gibi düşüp yakmaya devam ediyor. Çocuklar babasız, eşler kocasız, anne babalar evlatsız kalıyor. Yürekler dağlanıyor. Bu ülkenin ekmeğini yiyip, bu topraklardan beslenip sonra da bu ülkenin polisine, askerine, vatandaşına haince kurşun sıkılmasına bir izah bulamıyorum.  

Ancak bu ülkenin gelişmesinden rahatsız olan düşmanlar bunu yapabilir. "Vatanım başka bir ülke" diyenler; bu ülkeyle çok eskilere dayanan hesabı olan hainler; bu ülkeyi, bu ülke insanını ırkı, dini, kültürü için sevmeyenler; kin, nefret ve intikam duygusu taşıyanlar yapabilir. Ya da üç kuruşa satılanlar.

Bu millet böyle çok acılar yaşadı. Bu topraklarda çok şehitler verdi. Çok çaresiz denilen zorlukları aştı. Biiznillah bu kötü zamanı da aşar. Bugünler de geçer.

Ölenler mi? Şehitler ölmez. Allah (celle celalühü) onlara cennet vadediyor.

Ya ihanet çeteleri ile bir olup, masum insanları onursuzca katleden alçaklar! İşte onlar bilsin ki, vatanına ihanet edenlerin bu vatanda yeri yok! Öldüğünüzde de felaketlerin en büyüğü sizi bekliyor. Uğruna savaştığınız hiçbir güç, sizi sonsuz azaptan kurtaramayacak.
Elbet Allah'ın (celle celalühü) hesabı olacak bu kansızlar ile...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.