Pazar tebessümü

A -
A +
Bir adam çok sevdiği bir kadına şiirler yazıyordu. Sonra kadın ansızın onu terk etti.
Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti. Daha çok yazdı… Ve günün birinde çok ünlü bir şair oldu...
Yıllar sonra kadının yaşadığı şehre gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu.
Dinleti bittiğinde kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama “Merhaba” dedi.
Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı.
Kadın “Beni tanıdın mı” dedi.
Adam, “Hayır tanıyamadım” dedi.
“Nasıl tanımazsın! Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben, seni şair yapan kadın” dedi kadın.
Adam kadına baktı ve şöyle dedi: “Keramet sende olsaydı, kolundaki adam da şair olurdu!..”
Neymiiiş? Kendimizi çok da önemsemeyecekmişiz.
          ***
Pazarlamacı, muhasebeci ve personel müdürü bir öğle paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler. Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de lambadan cin çıkar. “Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler üç kişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini gerçek yapacağım” der cin. Muhasebeci arsızca atılarak “önce ben” diyerek sıranın önüne yerleşir. “Bahamalar’da, muhteşem bir sahilde tatil yapmak istiyorum. Tatilim hiç bitmesin ve hiçbir dert hayatıma girmesin” diye dileğini ifade eder. Ve hoop, ortadan kaybolur.
Şimdi de pazarlamacı atılır ve “şimdi sıra bende” der. “Hayallerimdeki kadınla Tahiti sahillerinde meyve suyu içmek istiyorum” der ve hoop, o da ortadan kaybolur.
“Şimdi sıra sende” der cin Personel Müdürüne. “Bu iki salağı öğleden sonra işlerinin başında görmek istiyorum!” der personel müdürü…
Hikâyeden çıkartılacak ders:
Neymiiiş? Üstümüz olan birinin her zaman için önce konuşmasına izin verecekmişiz…
          ***
Kadınlar, “Kocanız ile sevgi dolu günler yaşayın” adlı bir seminerdelermiş. Eğitmen; “Kimler kocasını seviyor?” diye sormuş, bunun üzerine tüm kadınlar ellerini kaldırmış. Eğitmen yine sormuş; “Peki en son ne zaman bunu ona söylediniz?” diye sormuş. Kadınların kimi bugün kimi dün kimi de hatırlamıyorum diye mırıldanmaya başlamış.
Eğitmen kadınlardan cep telefonlarını çıkarmalarını ve hemen şimdi kocalarına SENİ SEVİYORUM mesajı göndermelerini istemiş. Kadınlar mesajları göndermişler ve eğitmenin isteği ile telefonları birbirleri ile değiştirmişler. Eğitmen, eşlerden dönen mesajların okunmasını istemiş. Kocalardan gelen cevaplardan bazıları:

-Ne demek istedin anlamadım!

-Arabayı mı çarptın yoksa!

-Kaç para lazım?

-Beni mi!!

-Annen mi geldi ?

-Kimsin ?

-Yine nnn’oldu? Bu defa affetmeyeceğim!..
Neymiiiş? Sevdiceğe sevdiğimizi sık söyleyecekmişiz…
          ***
Öğrenci ustasına sorar: “Ego nedir?” Usta yüzünü buruşturarak öğrenciye dönüp;
“Bu ne kadar aptalca bir soru. Bunu sadece bir aptal sorabilir” der.
Öğrenci allak bullak olur, öfkeden kıpkırmızı kesilmiştir. Usta gülümser ve şöyle der:
“İşte ego budur!”
Neymiiiş? Ego iyi bir şey değilmiiiş...
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.