Ortaya karışık...
Eşiyle memlekete giderken ön koltuğu kaynanaya kaptırmış yeni gelin gibi uyandım bugün… N’aapıyoruz? Ortaya karışık devam ediyoruz…
-İyi insanların hepsine ‘Günaydın!’ Diğerleri uyanmasa da olur.
-“Benim boyum kısa, benim burama kadar çabuk geliyor; beni üzmeyin!” diyen tüm minyonlara selam olsun…
-“Sen benimleyken güzelsin, bensiz kertenkeleye benziyon" diyebileceğimiz birileri olmalı hayatta…
-Bu aralar hayata bakışım; Olur öyle ya… Çok şeapmamak lazım…
-“Aynen…” kelimesini bulan kişiyle üşengeçlik seviyelerimiz aynı olmalı.
-Hayatta tek gerçek kariyer; adam çalışır karı yer…
-Yemezsen büyüyemezsin dedikleri şey; kazıktır kazık…
-‘Millet uyurken sevdiğini düşünüyor, ben eve hırsız girse ne yaparım diye taktik geliştiriyorum’ diyen yalnızlar birleşelim…
-Eczaneden çıkarken "Yine bekleriz" lafı beddua mıdır temenni mi?!.
-Eve hırsız girse odanın dağınıklığını görse “Biri benden önce davranmış” deyip geri çıkacak gençler, size de selam olsun…
-Kadınların iki kova suyla yaptığı tüm temizliği, sadece bir ıslak mendille yapabilen canlıya erkek denir…
-Dudaklar silikon, yanaklar dolgu, kirpikler takma, dişler protez gözler lens; girmiş markette organik yumurta arıyor!..
-Prensesler hasta olmaz, nazara gelirler!
-Vücudumun 4’te 3’ü ‘hayırlısı…’
-En pratik tedavi şekli; “Git bi elini yüzünü yıka…”
-Dış görünüşe önem vermeyin, zira tuz da şekere benzer...
-Mesajlaşırken sizi gülümseten insanlar önemli bak, sevin onları…
-Şu arabesk rap yapanlar sevdiklerine kavuşsalar da biz de huzura kavuşsak!
-Bazı insanlar marka kazakların içindeki ucuz etiketler kadar gereksiz di mi?
-Öyle insanlar tanıdım ki arpaya karsan at yemez, kepeğe katsan it yemez!
-Burada işler 3 şekilde yürür: Doğru şekilde, yanlış şekilde, benim istediğim şekilde!
-Tam unuttum dersin, pazarcı bağırır: “Hıyar 18 liraa!”
-Sizin de bazılarına “Makyajını sil de yüz yüze konuşalım” demek istiyor musunuz?
-Çekemiyorlar bazıları… E tabii, onlar da haklı…
-“Akranlarımız bebek bekliyor, terfi bekliyor, emeklilik bekliyor; bizse mesaj” diyenler el kaldırsın!
-Yerin kulağı falan yok kardeşim, milletin ağzı gevşek!
-Havlama sesi artınca taşı doğru yere attığını anlıyor insan…
-Noktayı cümlenin sonuna değil, tereddüt ettiğin yere koyacaksın…
-Olmamış insanları koparmayın gı dalından…
-Sekiz zekâ çeşidi varken "gerizâkalı" olan insana da saygı duyarım...
-Ve sonuncu bir ergen delüganlıdan geliyor; “Kızım bu kırdığın kalp, kalp… Ananın porselen takımı değil…”
Ninem diyor ki; Evi yapan avrat yurdu şen yapan devlet.