Kendim dâhil, bilgi yarışmasında ilk soruda elenen Boğaziçi mezunu gibi uyanan herkese selam… N’aapıyoruz ortaya karışık biraz tebessüm biraz alışkanlık devam ediyoruz;
-Yaz akşamlarında esen rüzgârla birlikte gelen ‘her şey halledilir…’ hissi. Miss…
-Sıradaki teşekkür, bizi uğraştırmayıp tez vakitte gerçek yüzünü gösterip hayatımızdan uğurladığımız herkese gelsin…
-İki tip insan var; kötüler ve işine geldiği zaman iyiler…
-‘Boş ver bize yakışmaz…’ dediğimiz her şeyi bize yaptılar.
-“Aşkım, açıklayabilirim”den sonra hiç ‘açıklayabilen’ oldu mu acaba hep merak etmişimdir.
-Sınıfta montların yanında kafasını montlara gömüp uyuklayarak ders dinleyen çocuğun huzurundan getirin bana…
-Çok seçici birisi olup hep yanlışı seçmek de ayrı bir ironi… Buradasınız biliyorum…
-Falcı: Biri var…
Saflar: Ohaa, her şeyi biliyooo…
-Suskunluğum asaletimden… değil, konuşursam kesin pis söveceğim biliyorum.
-Birisi yanınızda telefonu sessize alıyorsa ses getirecek şeyler çeviriyordur, net!..
-Canım gelirken zahmet olmazsa insanlıktan da nasibini alır mısın?
-Evet doğru kabul, yaza fit gireceğimi söylemiştim ama hangi yaz olduğunu söylemedim. Önümüzdeki yazlara bakacağız…
-‘Çevrem müsaade ederse ben de kendi hayatıma bir karışmak isterim’ diyorsan gel sarılalım…
-Bizdeki “Yok ya ne kafaya takacağım” deyip üç gün üç gece tavan izlemeli bi kafa dizaynı…
-Halledeceğiz tabii ama hangi birini?
-Susmak büyük bir erdemdir ama laf sokmak sanki daha keyifli…
-Ben bu şartlar altında akıl sağlığını ve kilomu koruyamam… Ben yok, ben ı-ıh…
-Mesela ben kırılırken ‘çıt ‘yerine ‘sorun değil’ diye bir ses çıkar…
-Eskiden ponçiktik şimdi parça ponçik…
-Anneyle tartışma otuz saniye, tartışma sonrası kendi kendine söylenerek evde dolanması üç saat…
-“Dengem de yok dengim de…”ciler birleşelim, dernek falan kuralım…
-İlerlemek mi istiyorsun? Kendi önünden çekil o zaman.
Ninem diyor ki: Malın alacası dışarıdan, insanın alacası içeriden.