Ninem derdi ki…
4 Eylül 2022 02:00 | Güncelleme :2 Ekim 2023 19:45
Ninem derdi ki;
“Yârini, yârenini iyi seç kızım!
İtle yatan bitle kalkar…
Dostun postu eskimez de, ederinden fazla değer verdiğin, yüzünün astarını çabuk yırtar…”
“Yârini, yârenini iyi seç kızım!
İtle yatan bitle kalkar…
Dostun postu eskimez de, ederinden fazla değer verdiğin, yüzünün astarını çabuk yırtar…”
***
-Derdine dert deme kızım. Derdin sana yaşamak için dermandır. Bilesin ki her dert dediğin senin dayanma gücünü sınayan fermandır. Dönersin, dolaşırsın, kendine gelirsin. Derdi olmayan kendine yabandır…
***
-‘Kurnaz’ın pabucunun topuğu yoktur. İzsiz sızdırır sızdıracağını; sessiz kızdırır kızdıracağını. Çok iyi bilir kimi pusturup, kimi azdıracağını…
***
-"Yağmadan gürleyeni, durup durup benim diyeni, gönlünü sadece kendiyle eğleyeni, dilini hayra uzak bileğleyeni, bulunmaz Hint kumaşlığını giyineni, yürek nasıl başköşeye oturtsun?
Hırsı harlandırmak insanı her zaman güldürmez…
Sen kendini bil kızım... Boş ver... Onlar hâlâ eremediklerine yanıp dursun..."
***
“Yel hafifleri götürür, ağırlar kalır...
Seller, iyileri de kötüleri de alır...
Yelin de hikmeti var, selin de kızım.
İnsan neyin yel, neyin sel olduğunu yaşadıkça tanır...”
***
-“Köre yüzünü, sağıra sözünü süsleme kızım yorulursun. Ancak gönlüyle göreni sırdaş bil, kardeş bil, yoldaş bil n’olursun…”
***
-Mümkün, verdiğin rızadır.
Adamak kolay; ödemek ezadır.
Razı olduklarını iyi tart kızım.
Çiğ süt emmişin ettiği, kendine imzadır.
***
-“Alış da karar kızım, veriş de karar. Verdiğinin himmetini bilmeyene vermek neye yarar.?”
***
-“Bak kızım; utanmayan yüzden, yağmur almayan güzden, kalp inciten sözden, fırıl fırıl dönen gözden; tütmeyen bacadan, ikiyüzlü dosttan, merhametsiz kocadan, laf taşıyan komşudan; vermeden alan elden, dua bilmeyen dilden, şükür etmeyen kalpten sakınacaksın!..”
Ninem diyor ki; Sürü terse dönünce şapşal keçi öne geçer.
-Derdine dert deme kızım. Derdin sana yaşamak için dermandır. Bilesin ki her dert dediğin senin dayanma gücünü sınayan fermandır. Dönersin, dolaşırsın, kendine gelirsin. Derdi olmayan kendine yabandır…
***
-‘Kurnaz’ın pabucunun topuğu yoktur. İzsiz sızdırır sızdıracağını; sessiz kızdırır kızdıracağını. Çok iyi bilir kimi pusturup, kimi azdıracağını…
***
-"Yağmadan gürleyeni, durup durup benim diyeni, gönlünü sadece kendiyle eğleyeni, dilini hayra uzak bileğleyeni, bulunmaz Hint kumaşlığını giyineni, yürek nasıl başköşeye oturtsun?
Hırsı harlandırmak insanı her zaman güldürmez…
Sen kendini bil kızım... Boş ver... Onlar hâlâ eremediklerine yanıp dursun..."
***
“Yel hafifleri götürür, ağırlar kalır...
Seller, iyileri de kötüleri de alır...
Yelin de hikmeti var, selin de kızım.
İnsan neyin yel, neyin sel olduğunu yaşadıkça tanır...”
***
-“Köre yüzünü, sağıra sözünü süsleme kızım yorulursun. Ancak gönlüyle göreni sırdaş bil, kardeş bil, yoldaş bil n’olursun…”
***
-Mümkün, verdiğin rızadır.
Adamak kolay; ödemek ezadır.
Razı olduklarını iyi tart kızım.
Çiğ süt emmişin ettiği, kendine imzadır.
***
-“Alış da karar kızım, veriş de karar. Verdiğinin himmetini bilmeyene vermek neye yarar.?”
***
-“Bak kızım; utanmayan yüzden, yağmur almayan güzden, kalp inciten sözden, fırıl fırıl dönen gözden; tütmeyen bacadan, ikiyüzlü dosttan, merhametsiz kocadan, laf taşıyan komşudan; vermeden alan elden, dua bilmeyen dilden, şükür etmeyen kalpten sakınacaksın!..”
Ninem diyor ki; Sürü terse dönünce şapşal keçi öne geçer.