Erzik neden susuyor?

A -
A +

Ne büyük tesadüf? AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda üç gün önce AK Parti İstanbul Sosyal Politikalar Sorumlusu Başkanı Sevim Madak hanımefendi, futbolumuzun popüler şahsiyeti Yılmaz Vural Hoca, İstanbul İl Spor Konseyi Başkanı Serhat Karadağ, Orduspor Yöneticisi Çetin Akgül ve ismini burada zikredemeyeceğim önemli şahsiyetlerle ülkenin spor politikası ve TBMM’de görüşülecek olan Spor Kulüpler Yasa Taslağı üzerine fayda ve zarar noktasında görüş alışverişinde bulunduk.

TASLAK NEDEN TARTIŞILMIYOR?

Doğrusu o görüşmede öne çıkan fikirleri taslağın daha da olgunlaşması için kaleme almayı düşündüm. Ertesi sabah bir de ne göreyim, ustam Attila Gökçe ağabeyim aynı konuyu köşesinde kaleme almaz mı, spor ve sorumlu spor yazarlığı adına inanılmaz sevindim. Nihayet bir yazar çıkıp, konuyu masaya yatırdı işte duyarlılık budur, diye. Nitekim bir taslak STK’larda, taban birliklerinde, üniversitelerde akademik çevrelerde, uluslararası tecrübeye sahip kişi ve kuruluşlarda tartışılmadan kanunlaşırsa, daha önceki çıkan kanunlar gibi kısa zamanda işlevini yerine getiremez hale gelir ki, bu hem yeni bir yasa çıkarma ihtiyacına yol açar hem de zaman, imkân ve etik değer kayıplarına yol açar. Onun için spor potikasının oluşum sürecinde ortak aklı fayda-zarar noktasında; varlıklar, insan kaynağı, yönetimi, işleyişi ve denetimi noktasında harekete geçirmek çok önemlidir. Fakat görüyorum ki, yine bir kanun oldu bittiye geliyor, taslak tabanda neden tartışılmadan TBMM’ye geliyor, anlamış değilim.

TECRÜBENİN KIYMETİ YOK MU?

Benim şaşırdığım nokta ise tecrübenin ve kurumsal hafızanın yok sayılması. Özellikle bu sahada asıl fikrini beyan etmesini düşündüğüm insanların “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” tavrı ile üç maymunu oynayıp kuzu sessizliğine bürünmesi. Oysa insanlar, kazanımlarını, tecrübelerini bu ülke insanı ile paylaşmalı. Mesela, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı, UEFA 2. Başkanlığı, FIFA üyeliği ve Hakem İşleri Başkanlığı gibi futbolun en üst patronaj katında uzun yıllar son derece önemli görevler üstlenen ve bu konudaki tecrübeleri uluslararasında bile büyük takdir ve kıymet bulan Şenes Erzik’in böylesine önemli bir konuda ağzını açıp tek kelime etmemesidir. Sahi, Erzik neden susar? Ayrıca UEFA’da yıllarca Tahkim Kurulu Başkan Yardımcılığı yapan Av. Levent Bıçakcı neden susar? Onları bu kadar içe kapanık yapan hal nedir? Tecrübenin hiç mi kıymeti yok; ulaslararası bilgi, beceri ve normların hiç mi kıymeti yok?

ÖZERLİK RAFA MI KALKIYOR?

Taslak için Ankara’daki spor hukukçusu ve spor adamı dostların yorumu; “Bu taslak son 30 yılın en büyük ilerlemesi sayılmalıdır!”

Bu nasıl onwin kayıt ilerleme ki; özerkliği sınırlandıran, spor politikasını yapması gerekeni aynı zamanda hem düzenleyici hem de denetçi yaparak; kuvvetler ayrılığı ilkesini rafa kaldıran bir tezat olsun?

Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve FIFA gibi uluslararası federasyonlarla temel ilkeleri ile uyumlu olmayan hatta spotif ve insani olmaktan uzak sporu tamamen raptızap altına almayı hedefleyen taslak bu haliyle tepki yasası olarak yasalaşırsa inanın, oksijen çadırında doğan çocuğa benzer ki, hayat bulması çok zordur. Bu işe en çok kafa yoranlardan biri olarak söyleyeyim ki; vakit varken taslağı her çevrede tartışmaya açıp olgunlaştıralım ki, yeni bir yasaya ihtiyaç olmasın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.