Şiddet asla çözüm değildir

A -
A +

Ne acı bir durum! 

Barış, dostluk ve kardeşlik duygularının pekişmesi gereken şu yüz yılda orta çağın karanlık girdaplarında imparatorluk hayali kuranlar, eski SSCB’yi yeniden kurmak adına bölgeyi ateş verenlerin ortaya çıkardığı tablo. 

Tek kelime ile “Vahşet”!

Ukrayna’da yaşanan can pazarı, “Zafer” nidalarıyla geldikleri topraklarda ölen Rus askerleri ve bombaların yerle bir ettiği ölü şehirler. 

Sonuç, birbirinden acı savaş ve göç hikayeleri. 

Özetle kazananın kim olduğu kestirilemeyen aptalca bir savaş. 

Bu acı tablo sadece iki ülkeyi değil bütün coğrafyayı hatta bütün insanlığı tedirgin ediyor ve zihinlerde “Şiddet asla çözüm değildir” feryadını uyandırıyor.

Vahşete sessiz kalarak “Suç ortaklığı” yapmak istemeyen” ve FIFA ve UEFA, Ukrayna'yı işgal eden Rusya'yı kara listeye aldı. Vlademir Putin’in “Nükleer Şavaş” için ordusunu teyakkuz durumuna geçirdiği sırada savaşı bir an önce “Durdurması” için Spor ülkesi Rusya’yı hedef alan bir dizi yaptırımları gündemine aldı. 

İşte o kararlar:

-Rusya uluslararası maçlara ev sahipliği yapamayacak. 

-Rusya'nın ev sahibi olması gereken maçlar tarafsız bir yerde ve seyircisiz oynanacak. 

-Rus milli takımının katıldığı maçlarda Rusya bayrağı açılmayacak ve Rus milli marşı okunmayacak. 

-Mili takım maçlarını Rusya adı altında değil, Rusya Futbol Birliği adı altında oynayacak. -Krizin uzaması durumunda, Katar'da yapılacak Dünya Kupası'ndan men edilecek.

 

1992 BARCELONA OYUNLARI 

 

Oradaydım. 

Değerli ustalarım Erdoğan Arıpınar, Doğan Koloğlu, Hıncal Uluç, Attila Gökçe, Togay Bayatlı, Ali Gümüş, Kenan Onuk ve arkadaşım Özkan Eminoğlu, İlyas Namoğlu, Esat Yılmaer, Avni Başoğlu ile Hayri Hiçler de oradaydı. Türk gazeteciler olarak Barcelona 92 Olimpiyat Oyunları’nı yerinde takip ediyorduk. 

Bu oyunların özel yanı SSCB’nin dağılışı sonraki Doğu ile Batı arasındaki soğuk savaşı noktalayan ilk olimpiyat olmasıydı.

Şiddet asla çözüm değildir

UKRAYNA’NIN BAYRAKLAŞTIĞI AN

“Boyalı kuş” lakaplı Odessa’lı cimnastikçi Tatiana Gutsu, Ağustos 1992’de, Barcelona Olimpiyat Oyunları’nda ABD’li Shannon Miller’ı 0.012 puanlık farkla geçip altın madalyaya uzandığında henüz 15 yaşındaydı.

…Ve o saf tebessüm dolu yüz ifadesinden de anlaşılıyordu ki, neyin ne olduğunun henüz farkında değildi. O gün Gutsu, altın madalyayı boynuna takmak üzere gururla şeref kürsüsüne çıkarken mavi-sarı Ukrayna bayrağını olimpiyat tarihinde ilk kez göndere çekiliyor ve Ukrayna marşı ilk kez çalınıyordu. 

Şu işe bakın ki, “Demir perde” denilen Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yıllarca hükümran olduğu spor sahnesinden bir sene önce çekilerek, tarihe karışmıştı. Haliyle, ABD ile SSCB arasında son 40 yıla damgasını vuran amansız rekabet ve soğuk savaş fiilen sona ermişti. 

Genç şampiyon Tatiana Gutsu altın madalyayı alırken hayatında ilk kez o gün duyduğu Ukrayna marşının kendisini şaşırttığını “Sovyet marşını duyacağını düşünmüştüm” diye itiraf ediyordu.

İşte o tarihi an ve de Gutsu’nun durduğu yer tam olarak eski ve yeni iki ülkenin tarih aralığıydı. Çünkü Barcelona’ya ne henüz var olan Ukrayna Milli Takımı’yla ne de artık var olmayan SSCB Milli Takımı’yla gelmişti. 

O; Sovyetler Birliği’nden dağılmış üç Baltık ülkesi dışında kalan 12 cumhuriyetten Ukraynalı sporcular ile Olimpiyat Komitesi’nin bayrağı ve marşı altında, Birleşik Takım’ın sporcusuydu.

 Öyle ki, koyu kırmızı eşofmanlarının üzerinde ise bir şey yazmadığı gibi olimpiyatlara bayraksız ve marşsız gelen Birleşik Takım’ın sporcusu olarak ülkesine döndüğünde hangi federasyonu nerede bulacağını bile bilmiyordu. Bildiği tek şey 1992 Olimpiyat Oyunları’nda Ukrayna bayrağını ilk göndere çektiren ve Ukrayna marşını ilk dinlettiren sporcu olmasıydı. 

 

PUTİN’İN SİYASETE ISINDIĞI YIL

Şu günlerde Ukrayna’yı işgal etmek isteyen Vlademir Putin 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları sırasında genç bir siyasetçi olarak Leningrad belediye başkan yardımcısı ve belediye konseyi dış ilişkiler komitesi başkanıydı. Batı’ya diş bileyen ve “SSCB’yi yeniden ihdas etme” hayali gören Putin her ne kadar barış ve dostluktan dem vuruyor olsa da özünde yeni Rusya’nın sınırlarını içine sindiremediğini her platformda seslendiriyor ve ülkesini her alanda büyütmeyi hedefliyordu. 

Doğrusu ABD ile SSCB arasındaki soğuk savaş döneminin güç yarışında en önemli silah spor ve spor faaliyetleriydi. Sovyetler Birliği, 1952-1988 seneleri arasında 9’ar kez yaz ve kış oyunlarına katılmış sadece beşinde toplam sıralamada ikinci olmuştu. Bu süreçte ABD’nin kazandığı her altın madalya demokrasi göstergesi, Sovyetler’in kazandığı her altın ise Sovyet ülküsü için zafer sayılıyordu. 

Tatiana Gutsu ile Shannon Miller arasındaki çekişme, birçok branşta yaşandı. Rafer Johnson-Vasili Kuznetsov arasında tam dört kere el değiştiren dekatlon dünya rekoru, 1964 ABD-SSCB Basketbol finali, 1980’de efsanevi Sovyet buz hokeyi takımının neredeyse amatörlerden oluşan “Miracle on Ice” ekibine yenilmesi zirve sayılacak 

bu rekabetin en öne çıkanlarıydı. 

…Ve, umudum o ki spor yani barış ve dostluk savaşa yine üstün gelecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.