Hasan Sarıçiçek

Siz olsanız maça Rusya karşısına çıkacak on birle mi başlardınız yoksa birbirine yabancı 9 yeni isimle mi?

Beşiktaş’ın en büyük derdi “Disiplin”. Bu çözülmeden “Zafer” beklentisine girmek hayalcilik olur.

İyi futbol mu, sonuç mu? Siz Terim’i tartışa durun G.Saray dün istediğini aldı. Kazanan daima haklıdır. Nokta.

PSG, bu. Topu size bırakır, oynatır, uyutur ve 20’lik Moise Kean’ın akıllı kafasıyla istediğini alır gider. Buna da ‘kalite’ derler

Mustafa Yumlu sakatlandı, Beşiktaş’a piyango vurdu. “Geri dönüş harika” diyeceğim ama diyemiyorum, defo o kadar büyük ki...

Bir takımın yüzde 50’sinden fazlası değişiyorsa bunun adı rotasyon mudur yoksa iç hesaplaşma mı? Galatasaray’ın sırrı bu soruda gizli!

Millîlerimizin pes etmediği maçta Kaptan Ozan, Efecan ve Kenan muhteşemdi dün gece...

Şok üstüne şok! Konyaspor travmasından sonra dağılan Beşiktaş taş kesti yine. Sergen mi, karizması yerle bir!

Beşiktaşlı takımına güvenmiyor, “Bu sezon şampiyonluk bizim için hayal” diyor. Peki ya o formayı giyenler ne düşünüyor?

Rotasyon mu? Hayır; “Bu, düpedüz Beşiktaş’ın kalite adına her oyuncusu ‘as’tır” tezinin ‘’çaresiz arayış” diye yazılışıdır!

İstatistik bilimi; “Bir takıma teknik adam katkısı maksimum yüzde 20” der. Hayır, Murat Hoca bu oranı değiştiriyor.

Açılış maçları zordur. Hele Fenerbahçe gibi bir önceki sezonu beklentilerin uzağında bitirmişseniz daha da zordur…

Şenol Hoca eleştirilerin altında kaldı. Millî takım on birini ezberletemezseniz sürdürülebilir başarıdan söz edemezsiniz...

“Sıradakiler” diyeceğim ama ne yazık ki umutlar tek maçta sıfırlandı. Tur ararken turist oldu Beşiktaş.

Ağlar... Ağlar... Ağlar... Beşiktaşlı ağlar. Ağları havalandıran üç pozisyon, gol mü değil!

Konya destanlaştı... Trabzonspor 36 yıl sonra bu sezon ayağına gelen şansı kullanamadı... Geçmiş olsun!

Sergen Yalçın’ın hamleleri olmasa Koita az daha tek başına dağıtıyordu Kartal’ı...

Şu bunaltıcı yaz sıcağında futbol resitali seyrettik Kayseri’de dün gece. Teşekkürler. Gerçi Kayserispor-Beşiktaş maçı iki takım için de “olmak ya da olmamak” türünde bir Hamlet oyunuydu.

Sergen Yalçın’ın kafasındaki oyun şekilleniyor. Tabii bu gelişimde Kaptan Burak’ın payı büyük ama küçük bir problemi var. Dikkat!

Beşiktaş gol oldu yağdı ancak genç yetenek avına çıkan Sergen Yalçın hâlâ ne aradığını bulabildi ne de sistemini kurabildi.