Gençlerimize tarihten bir mektup var!..

A -
A +

Patrik Gregoryos​ diyor ki: “Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevî bağlarını parçalamak, dinî metanetlerini zaafa uğratmak icap eder..."

 
Gençlerimize altın öğütler-12-
Sevgili gençler! Şimdi sizlere, ibretle okuyacağınız ve geleceğiniz için ders alacağınız “Tarihten gelen bir mektubu” nakletmek istiyoruz... Osmanlı devletinde Rus sefiri olarak uzun seneler çalışan İgnatiyef, hâtıralarında şöyle anlatıyor: 
Patrik Gregoryos, Sultan II. Mahmud Han zamanında, Rumları kışkırtıp devlete isyan ettiği için, (Fener Rum Patrikhanesi)’nin kapısında idam edilmişti, bu sebeple Rumlar, patriğin asıldığı o kapıya “Kin Kapısı” adını verdiler. Bir Türk büyüğü bu kapıda idam edilmedikçe de açılmayacağına yemin ettiler. Patrik Gregoryos mektubunda, yıkmak için asırlardır uğraştıkları, ama bir türlü muvaffak olamadıkları Osmanlının nasıl yıkılacağını bulduğunu ve hatta bunun kılıçla yıkmaktan çok daha kolay ve tesirli olduğunu da belirtmektedir. Gregoryos mektubunda diyor ki: 
“Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü Türkler, Müslüman oldukları için çok sabırlı ve dayanıklı insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i iman sâhibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, padişahlarına, devlet adamlarına olan itaat duygularından gelmektedir. Türkler kendilerini müspet yolda sevk ve idare edecek reislere sâhip oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet kanaatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri, hatta kahramanlık ve şecaat duyguları da ananelerine, örf ve âdetlerine olan bağlılıklarından, ahlâklarının güzelliğinden gelmektedir. Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevî bağlarını parçalamak, dinî metanetlerini zaafa uğratmak icap eder. Bunun da en kısa yolu, millî geleneklerine ve maneviyatlarına uymayan harici fikirler ve hareketlere alıştırmaktır. Maneviyatları sarsıldığı gün, Türklerin kendilerinden şeklen çok kudretli kalabalık ve zahiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddî vâsıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlı devletini yıkmak için mücerret olarak harp meydanlarındaki zaferler kâfi değildir. Yapılacak olan; Türklere bir şey hissettirmeden, bünyelerindeki tahribatı tamamlamaktır..."
Bu mektuptan ibret alınacak çok şey varsa da, en önemlisi şu iki husustur:
1. Türklerin maneviyatının ve dininin yıkılması için, yabancı fikir ve âdetlere alıştırmak. 2. Türklere hissettirmeden bünyelerindeki tahribatı tamamlamaktır. Bu da Batının inanç, moda, örf, âdet ve ahlaksızlıklarını, taklit ettirmekle olur.
Aziz gençler! Sizler bu milletin geleceğinin teminatısınız. 1800’lü yıllarda başlayan bu yıkım hareketinin, bu plânın aynen tatbik edildiğini çok açık ve acı bir şekilde görüyoruz. Sakın bu tuzaklara düşmeyin!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.