İp koparan konuşmalar!..

A -
A +
 
 
Hafta içi gündemi belirleyen iki önemli konuşma vardı. İlki dışarıdan, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Vladivostok şehrinde düzenlenen bir etkinlikte "Gaz, petrol, kömür, kalorifer yakıtı sağlamayacağız. Hiçbir şey sağlamayacağız. Batı donmuş olacak" diye Batı’ya bir kez daha meydan okuması.
Özellikle AB ülkeleri ile Rusya arasında ilişkiler giderek sertleşirken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "ara bulucu" rolünü değerlendiren Japonya'nın önde gelen gazetelerinden Sankei Shimbun “Batı, bu durumdan her ne kadar rahatsız olsa da Türkiye'ye bel bağlamaktan başka çaresi yok" ifadelerini kullandı…
Nitekim bazı Avrupa liderlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Rusya'nın gaz restiyle ilgili yardım istediğini belirterek, Balkan ülkeleri liderlerinin “Lütfen Putin'e söyleyin. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ilişkileriniz iyidir, lütfen ricada bulunun, yaklaşan kış gününde bizim ne almış olduğumuz akaryakıtlara ne de vermiş oldukları gazlarda herhangi bir kesintiye gitmesin” talepleri medyaya yansıdı.
Dışarıda gaz-tuz kavgası alevlenirken içeride ip koparan konuşma ise, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümü etkinliklerinde CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in konuşması oldu.
Pandemi ile başlayıp enflasyonun köpürmesi ile devam eden ekonomik sıkıntılar muhalefetin iktidar olma iştahını köpürttü. Heyecana kapılıp masa bile kurdular. Aday kim olacak tartışmaları ile geçen bir yılın sonunda masada aday belirleyemediler ama dışarıda o kadar konuştular ki seçmende ne oldukları hakkında hiçbir tereddüde mahal bırakmadılar.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşmasında “Yüz yıl önceydi, bu toprakları yönetenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençleri kadınları çocukları geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün milleti ateşe attılar” dedi.
Kamuoyundan Tunç Soyer'in açıklamalarıyla ilgili olarak tepkiler gecikmedi, "Sanki İzmir'in Yunanistan'dan kurtulmasını değil de Osmanlı'nın yıkılmasını kutlar bir dille konuşma yaptığını gördük. Adam sanki İzmir'in değil de Atina'nın belediye başkanı" türünden gelen tepkiler üzerine ilk açıklama sandıktaki tehlikeyi fark eden Meral Akşener’den geldi.
Akşener; "Bu tür konuşmalar atmosferi bozuyor, bunlardan kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür hüküm cümleleri halkı rahatsız eder, dolayısıyla gerek yoktu. Bizim cenahın (Millet İttifakı) yöneticilerinin hepsinin daha sağduyulu olmasında fayda var" dedi.
Yani Akşener demek istiyor ki; “Biz yapıyoruz siz bozuyorsunuz…” Soyer "Merd-i kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler (kendini överken ayıbını söyler)” misali ne olduklarını söyledi.
Önümüzdeki süreçte seçimlere yaklaştıkça, bu tür “Yap-Bozlar” giderek artar. Altılı masa nihayetinde karakolluk olur, anketörlerin işi zorlaşır ve piyasalarını kaybederken tercihte zorlanan seçmenin işi kolaylaşır.
Türkiye ekonomisinin sıkıntı içinde olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikada sağlam adımlar atıp ‘güçlü lider’ imajını tazeleyerek, içeride yeniden bir kalkınmayı hedeflediği ve oylarını daha da artırmak istediğini…” kaydeden Japon gazetesi bu analizi yaparken Türkiye'nin En Büyük-Sosyal Konut Hamlesi henüz açıklanmamıştı.
Çok sayıda yaşanan gelişmelere rağmen, seçimlerin asıl belirleyicisi, hemen her toplantıda partililere; “6’lı masayı görüyorsunuz, FETÖ, PKK’nın söylemleri ile birlikte hareket ediyorlar. Türkiye 6’lı masaya bırakılamaz. Bu yapı seçimleri kazanırsa, Türkiye’nin kazanımları heba olur. Buna fırsat vermemeliyiz. Canımızı dişimize takıp çalışmalı, bir günümüzü bile boş geçirmemeliyiz” uyarılarında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikadaki gücü iç sahaya da taşımasıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili araştırma sonuçları Erdoğan’ın önde olduğunu gösteriyor ama meclis kadroları için aynı şey söylenemez. “Milletvekilliği ile cumhurbaşkanlığı seçimini birbirinden ayırmayın” uyarılarına rağmen tüm siyasi kadroların hâlen cevaplandırması ve ciddiye alması gereken soru “Biz neden arkada kalıyoruz?”
Cevaplarını ben de merak ediyorum?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.