Yüzleşme!...

31 Mart 2024 mahallî seçim sonuçlarında CHP iktidarının sahadaki sonuçları ile henüz yüzleşmeyen ciddi bir seçmen kitlesinin payı var.

 

Bu kitle, AK Parti'nin 2003'te iktidara gelmesinden sonra oy verme yaşına gelen ve ilk kez sandıkta söz sahibi olan yaklaşık 5,2 milyon kişi seçmenlerin yüzde sekizi anlamına geliyor.

 

Her iktidar kendi yaptıkları ve yapmayı vadettiklerinin yanı sıra rakiplerinin yapmadıkları ya da geçmiş iktidar dönemlerindeki icraatları üzerinden siyasi söylem geliştirir. İleri yaşta olanların geçmiş dönemler üzerinden kazanılmış yeteri kadar tecrübe ve kanaati var. Ancak gençlerin tercihlerini belirlemek için tanımaya ihtiyacı var ama nereden, hangi kaynaktan?  

 

Hiçbir yol tecrübe ve denemenin alternatifi değildir. Seçim sonuçlarına baktığımız zaman gençlerin CHP ve ortaklarını tanımak için sosyal medya üzerinden bakmayı seçtiği anlaşılıyor.

 

Her ne kadar geride kalan zaman içinde muhafazakâr kimlikli iktidarlar CHP’den kalmış yarım asır önceki trajik hikâyeleri seçim süreçlerinde piyasaya sürseler de ikna için yeterli olmadığı açık. Sandığa ilk gelenler mağdurlar ile tanışmak isteseler de bu mümkün değil.

 

Bu seçim sonuçları ve muhalefetin öne geçmesi 2028 seçimleri öncesi bu imkânı yerel yönetimler üzerinde veriyor. Sonuçlar 2028 seçimlerinde iktidara uyarıcı bir zemin hazırlarken sandık tecrübesi yaşayan genç seçmenler için de hikâyelere gerek kalmadan partileri sahada yaşayarak tanıma imkânı veriyor.

 

İcraat imkânı bulamayanlar hayallerini paketledikleri popülist söylemleri ile seçmene servis yaparak ayakta durmaya çalışır. Popülizm, toplumdaki seçkin bir kitle tarafından bastırılan çıkarların halk yararına kullanılması gerektiğini söyleyen siyaset dilidir. Yönetime yerelden tutunan CHP ve ortakları da artık bu kolay yolu kullanamayacak.

 

“Gençlere nasıl ulaşırım?..” sorusuna yeterli ve ikna edici cevap üretemeyen AK Parti’nin millî eğitim, kültür ve turizm, aile ve sosyal politikalar üzerinden yaptığı çalışmalar genel toplumsal beklentilerin çok gerisinde kalırken, “Çok kırgınız, AK Parti bizi unuttu!” diyen özellikle genç seçmenler için AK Parti’nin bir yol haritası var mıydı?... Baktığımızda; (Mayıs 2015) AK Parti’nin seçim beyannamesinde;  

 

Madem ki gençlerin “ülkemiz meselelerine ve çevreye duyarlı” olması isteniyor, o hâlde ülke meselelerini açık yüreklilikle sorgulayıp analiz edebilmeleri için “Partimiz, gençlerimizin; siyasette, ekonomide ve toplumsal hayatta daha aktif rol almalarını sağlayarak, sorumlu, bilgili ve öz güven sahibi olmalarına azami önem vermektedir demekle kalınmamalı” deniyor.

 

İktidar, bu programın ne kadar uygulandığını sahadaki sonuçlar üzerinde sorgularken muhalif sahada farklı bir cephe açtı...  

 

Hafta başında verdiği mesajda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Eski hastalıklarla, iç çekişmelerle Türkiye’nin geleceğini kimseye kararttırmam! …" ifadelerinin mürekkebi kurumadan,

 

Sivil uçaklara verilen birkaç varil yakıtı işaret ederek SİHA’ları üreten Baykar’a “İsrail’e jet yakıtı satıyor. İsrail savaş uçaklarına yakıt veriliyor” iftirası dolaşıma sürüldü. Yine salonda söyledikleri sahada söylediklerini tutmadı, ringe çıkınca refleksleri konuştu...

 

Önümüzde 2028 yılı genel seçimlerine giden süreçte muhalefetin siyaset kapasitesi hakkında her yaştan seçmen ikinci nesil hikâyelere ihtiyaç duymadan, yaşayarak ve izleyerek yeteri kadar kanaat sahibi olacak.

 

Uzun sözün kısası; Rus yazar Aleksander Soljenitsin, Gulag kamplarında yaşadığı kendi mahkûmiyeti ve sayısız mahkûmun başından geçenlerden derleyerek yazdığı Gulag Takım Adaları’nda der ki; Her şey bittiğinde kendini aklamak isteyenler “olan oldu, geldi geçti unutmayanın gözü çıksın! ...” dediler.

 

Soljenitsin’in cevabı ise “Unutanın iki gözü çıksın!..”