Muhatap kim, ABD mi, İsrail mi?..

Filistin WAFA ajansının haberine göre İsrail ordusunun önceki gün Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği şiddetli saldırılarda 46’sı çocuk en az 104 kişi öldü. İsrail, sözde ateşkesin devam ettiği Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenlerken ABD Başkan Yardımcısı James D. Vance, yaptığı açıklamada, "Ateşkes devam ediyor. Bu, küçük çatışmalar olmayacağı anlamına gelmez" ifadelerini kullanmıştı.

 

Katliamı yapanı değil mağdurları hedefe alan ABD Başkanı Trump ise "Hamas, Orta Doğu'da barışın çok küçük bir parçası. Ve uslu durmaları gerekiyor. Sert taraftalar ama iyi olacaklarını söylediler. Ve eğer iyi olurlarsa mutlu olacaklar ve eğer iyi olmazlarsa, yok edilecekler, hayatları sona erecek" dedi.

 

Alabama Üniversitesi'nde düzenlenen mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada başkanlığının ilk 100 gününde "hayal bile edilemeyecek" kadar çok iş başardıklarını ifade ederek “Amerika'yı Yeniden Büyük Yapalım” diyen Trump, Amerikan kamuoyunda ve dünyada İsrail karşıtlığını körüklüyor.

 

Trump’ın İsrail’i incitmeme politikası artık saklısı gizlisi kalmayan katliamları anlık takip eden tüm dünya, desteğinden dolayı ABD’yi hedef alıyor. İşlediği savaş suçlarına rağmen İsrail'i korumaya devam eden ABD’ye dünyadan gelen tepkiler giderek sertleşiyor. ABD’nin küresel liderliği sorgulanmaya başladı.

 

Gazeteci ve siyaset bilimi profesörü Peter Beinart kendisiyle yapılan röportajda da İsrail hakkındaki görüşün bütün ülke çapında değiştiğini belirterek “2013 yılında Demokratlar 36 puan farkla İsrail'i Filistinlilere tercih ediyordu. Bugün ise 38 puan farkla Filistinlileri İsrail’e tercih ediyorlar” diyordu.

 

İsrail karşıtlığı ABD kamuoyu ile sınırlı değil.

 

Savaş açmanın şartlarından biri de bu savaşı meşru kılacak dayanaklar ve barış yollarının tükenmesidir. Bir devlet gibi değil de eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket eden İsrail Gazze'de yürüttüğü savaşın ahlaki, stratejik ve diplomatik sonuçlarıyla yüzleşmeye başlamış durumda.

 

İsrail parlamentosunun Batı Şeria ile ilgili son oylamasını değerlendiren Trump, Netanyahu hükûmetinin Batı Şeria'yı ilhak yönünde adım atması hâlinde ne olacağına dair soruya, "Bu olmayacak, bu olmayacak. Arap ülkelerine söz verdiğim için bu olmayacak. Bunu şimdi yapamazsınız. Böyle bir şey olursa İsrail, ABD'nin tüm desteğini kaybeder" cevabını verdi.

 

Gazze'ye iki yıldır düzenlediği saldırılar nedeniyle uluslararası mahkemelerde soykırım suçuyla yargılanan İsrail, son iki yıldır uluslararası basının Gazze'ye girişine izin vermiyor. Gazze'deki basın mensuplarını doğrudan hedef alırken Uluslararası basının Gazze'ye erişimini engelleyerek "gerçekleri örtmeye" çalışıyor.

 

Ancak "Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır!..”

 

İsrailli turistleri taşıyan “Crown Irish” adlı gemi Mora yarımadasındaki Kalamiti Limanı’nda eylemciler tarafından protesto edildi. Eylemciler yaptığı açıklamada “Crown Irish” yolcularının turist olarak görülmemesi gerektiğini belirterek “Gemi Gazze’deki soykırım ve etnik arındırmanın turizm aracılığı ile temize çıkarılmasına yönelik çabaların bir parçası” olduğu belirtildi. 

 

Başkan Trump, ateşkes sürecinde(!), "her iki tarafın da adil muamele göreceğine" dair verdiği sözü hatırlatarak bunun ancak tarafların yükümlülüklerini yerine getirmeleri hâlinde geçerli olacağını söylüyor.

 

Hangi iki taraf?.. Elde kalan, Peter Beinart’ın ifadesiyle: “ABD ve İsrail’in yüzleşmek zorunda olduğu bir tür ahlaki, kültürel, hatta teolojik enkazdır…”

 

ABD ve İsrail’i telaşa düşüren, AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsünün yayınladığı “Küresel Trendler 2030” başlıklı raporunda tanımladığı “yakın gelecekte hiçbir ülkenin tek başına iktidar olamayacağı çok kutuplu dünya” ile yüzleşmesidir…

 

Sıradanlaşacaklar… Çünkü: “Dünya beşten büyüktür!..”

 

 

 

Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...