Terör ve kaos!..

A -
A +

Batının belli başlı gazeteleri dün adeta ortak manşet atmıştı; "EL KAİDE GERİ DÖNDÜ..." Bazıları da geri döndü demek yerine "uyandı..." ifadesini kullanmış. Her neyse... Terörün o korkunç yüzü son günlerde daha bir dehşetli şekilde kendisini gösterdi. Önce Çeçenistan'da bir intihar saldırısı; resmi rakamlara göre 61 ölü ve ikiyüze yakın yaralı. Ardından Suudi Arabistan'da şimdiye kadar görülmemiş boyutta bir intihar saldırısı ve ABD kaynaklarına göre 91 ölü, yine iki yüze yakın yaralı. Ama Suudi Arabistan her zamanki tutumuyla gerçek rakamları gizleme yoluna gitti. Onlara göre ölü sayısı en son 34'e yükselmiş durumda. Dünya bu iki olayın şokunu yaşarken Çeçenistan'dan yine bir saldırı haberi geldi. İlk belirlemelere göre 20 ölü... Mevcutların içinde en tartışmalı olan ve en sansasyonel olayları üstlenen, mevhum El Kaide örgütü Suudi Arabistan'daki saldırıyı üstlendiği gibi, Yemen'de bir de gözdağı veren bir olayı gerçekleştirdi. Kendi militanlarının yargılandığı mahkeme salonunda bomba patlatarak dikkat çekici bir mesaj verdi! Yıllardır Hizbullah ve Hamas gibi örgütlerin İsrail'e karşı gerçekleştirdikleri intihar eylemleri, giderek bütün dünyaya yayılma istidadı gösteriyor. Çeçenistan'da Rusya' ya karşı yapılanları bir tarafa bırakırsak, diğerlerinin genelde Amerika ve İsrail'i hedef aldıkları görülüyor. Ve yine görülüyor ki, bu her iki ülkenin terörle mücadele adı altında başvurdukları bütün şiddetli tedbirlere rağmen olayların önü alınamıyor... İnsanların en önce kendi hayatlarına mal olacağı kat'i olan eylemlere kalkışması çok düşündürücü ve ürkütücü bir şey. Sırf düşmanına biraz zarar verebilmek için peşin peşin kendi hayatından vazgeçen bir kişinin öfke ve kininin büyüklüğünü tasavvur edin. Genellikle 20'li 30'lu yaşlarında, yani hayatlarının baharındaki bu genç insanların ardından, ebeveynlerinin, acılarını içine gömerek; "Oğlumun intihar komandosu olmasından gurur duyuyorum!..." türünden açıklama yapmaları işin vahametini büsbütün arttırıyor. Teröristler için genel olarak "DESPARADOS=UMUTSUZLAR" deyimi kullanılır. Ancak dünyadaki terörist örgütlenmelere, bu örgütlerin giderek büyüyen teknoloji ve silah imkanlarına ve sonuç olarak gerçekleştirilen eylemlerin meydana getirdiği etkilere bakılınca, bu desparados deyiminin realite ile birebir örtüşmediği görülüyor. Hizbullah'ın eylemleri sonucunda Lübnan'dan çekilen İsrail, 55 yıldır sürdürdüğü korkunç baskı ve yıldırma metotlarına rağmen Filistinlilere boyun eğdiremiyor. Demek ki, insanlar zulüm ve haksızlığa uğradıklarında kendi hayatları pahasına da olsa teslim olmuyorlar. Tam aksine hayatlarını da ortaya koyarak karşı koymaya çalışıyorlar. Nitekim dün bazı internet sitelerinde de yayınlanan Mısır'ın yarı resmi El Ahram gazetesindeki bir yoruma göre, olaylar ne kadar berbat ve tasvip edilmeyecek türden olsa da, bunların Amerikan politikalarının sonucu olduğu, daha açıkçası Amerika'nın ektiklerinin biçilmesinden başka şey olmadığı ifade ediliyordu. Ve bu yanlış politikalar devam ettiği sürece olayların da durmayacağı hatırlatılıyordu. Bu tırmanmalar bölgeyi bütünüyle bir kaosa sürükleyebilir. Irak'ta tam bir karmaşa yaşanıyor. ABD kolay askeri zaferin ardından düzeni bir türlü sağlayamıyor. Ve birer ikişer kayıp vermeye devam ediyor. Afganistan'da da direniş giderek şiddetleniyor. Irak ve Afganistan'da olanlar Türk basınında pek yer almıyor ama, yabancı basının aktardığı kadarıyla olaylar daha büyük çatışmaların işaretini veriyor. Kısacası vaziyet kritik!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.