Partilerde kongre var...

A -
A +

Yazının başlığı bazılarına "Gemilerde talim var..." şarkısını hatırlatabilir. Ama buradaki durum farklı. Yarın Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi için önemli bir gün. Önemlidir çünkü, AK Parti için bu kongre, partileşme sürecinin önemli bir kilometre taşı. MHP için ise 3 Kasım seçimlerinden sonraki en büyük hesaplaşma günü... Önce AK Parti kongresine temas edelim; Kuruluşundan önce ve sonra, sistemin önüne çıkardığı sayısız engellemelere rağmen, seçimlerde ipi açık ara ile göğüsleyen ve anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu elde ederek tek başına iktidara gelen parti için il olağan kongre. İsterseniz birbuçuk-iki yıl öncesine kısaca bir uzanarak o günleri hatırlayın. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu'nun Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığını sona erdirmek için peş peşe açtığı davaları düşünün. Parti tüzüğünün de elvermesiyle bu engeli aşan Erdoğan'a, seçimlere beş kala milletvekilliği yolunun kapatılması... Acaba AK Parti bugünkü çoğunluğa sahip olmasaydı hangi senaryolar geçerli olurdu? Siirt seçimleri ile bütün düğümler çözülüverir miydi? AK Parti ve lideri gerçekten çok büyük maniaları aşmak zorunda kaldı. Üstelik tam manasıyla partileşme sürecini tamamlayamadan bütün bu başarıları elde etti. İşte şimdi gerçek anlamda partileşme dönemi başlıyor. Atanmış parti yöneticilerinin yerine, seçimle gelecek yeni isimler... Partiiçi demokrasinin işleyişi. Parti ile hükümet arasındaki ilişkilerde dengelerin yeniden kurulması. Ortaya çıkacak yeni yönetim yapısının ülke gerçekleri ve siyasi şartlarla uyumu... Bunlar kongre sonrası üzerinde genişçe durmamızı gerektiren konular. AK Parti kongreye çok rahat gidiyor. Önce parti yönetiminde değişiklikler olacak ve daha sonra da bunun kabineye yansıması olacak... MHP'de ise, durum hayli sıkıntılı. Bahçeli dışındaki genel başkan adaylarının mevcut yönetime karşı ileri sürdüğü iddialar ve yaptığı tenkitler çok sert. Şimdiye kadarki eleştirileri genellikle sessiz kalarak geçiştiren Devlet Bahçeli, yarın özellikle "başbakanlığı bile bile Ecevit'e teslim etmek" ve "MHP'nin seçimlerde uğradığı hezimetin esas sebebi olan (teslimiyetçi politiklar yürütmek)", "başörtü meselesinde vaadini tutmamak" gibi çok netameli konularda delegeleri ikna etmeye çalışacak. Tansiyonun yüksek olacağı ortada. Temennimiz bu kongrenin MHP'den beklenen olgunluk içinde geçmesidir. Zira Bahçeli'nin ilk defa seçildiği kongreden önceki can sıkıcı olaylar hâlâ hafızalardan silinmedi. Ve o olumsuz imaj her fırsatta partinin karşısına çıkarılarak taviz koparılmaya çalışıldı. Devlet Bahçeli'nin işi kolay değil. Seçimlerde yüzde altmış oy kaybetme ve de baraj altında kalma gibi büyük bir yenilginin bir numaralı sorumlusu olarak boy hedefi. Ancak rakiplerinin son anda güçbirliği yapmaması durumunda, teşkilata büyük çapta hakim olan Bahçeli'nin zor da olsa yeniden seçilmesi mümkün. Sayın Bahçeli'nin tekrar seçilmesi halinde, MHP'nin durumu ne olur? 2004 Nisanındaki yerel seçimlerde oy oranı ne olabilir? Partiden kopmalar olur mu? Yahut yeniden toparlanabilir mi? Bu soruların cevapları, kongrenin cereyan edeceği ortamda belirgin şekilde uç verecektir. Kongrelerin her iki partiye ve ülkemize yaraşır tarzda geçmesini temenni ediyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.