Afganistan ve cambazlar...

A -
A +

Televole kültürü, daha doğru tabiriyle lümpen kültürü Türk medyasını öylesine esir aldı ki, artık en ciddi meseleleri bile ancak kozmopolit bir anlayışla ele alabiliyor. Gerçek hayatta yaşanan insanlık dramlarını, hem dehşet hem utanç veren felaketleri gözlerden saklamak için, sahte, yalancı, aldatıcı ama bir anlayışa göre yaldızlı, parıltılı ve de cezbedici görüntülerle dikkatler meşgul ediliyor. Yani hayatı bir gece kulübünün dört duvarı arasına, yahut meyhanelerin loş ortamına veya bazı kadınların çıplaklığına indirgeyen bu sakat zihniyet, insanların doğrularla yalanları, gerçeklerle sahtelikleri ayırt etmesini fena halde engelliyor! Böyle olunca da, dünyada olup bitenleri doğru okuyup algılama imkanı ortadan kalkıyor. Kısacası, yankesicilerin, cepçilerin, hırsızların cambaza baktırarak cebimizdekini kolayca çalmaları gibi bir durum sözkonusu! Dünkü gazetelerin çoğunda "Afganistan Güzeli" haberi hatırı sayılır bir yer kaplıyordu. Bu sene Filipinler'de yapılan dünya güzellik yarışmasına uzun yıllardan sonra nihayet Afganistan'dan da bir bayan katılıyormuş. Bir iki düzine bikini mayolu kadının arasından "Afgan Güzeli"ni zoomlayarak öne çıkaran televizyon haberlerini de bazılarınız görmüş olabilir. Bu güzellik yarışmalarının nemene şey olduğunu, buralarda dönen beyaz kadın ticaretini, sefahatleri, rezaletleri, daha önce bu tip yarışmalara katılanların ifşaatlarından okumuş olanlar iyi bilir. Dolayısıyla işin o yönüne burada girecek değiliz. Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz husus, Afganistan'da yaşanan ve tarihte benzeri pek bulunmayan felaketlerin görmezden gelinerek, adeta örtbas edilmek için sürekli olarak kadın giysilerine, "burka" denilen ve mahalli giyim tarzı olan kılık kıyafet biçimine, ülkenin bazı örf ve adetlerine fokus yapılması... Nitekim güzellik yarışması haberinin flaş ismi olarak Afganistanlı Vida Samadzai, ön plana çıkarılırken bazı gazeteler "Afganistan değişiyor, hem de sür'atle..." şeklinde başlık atmışlar. Onlara göre, Taliban rejimi sırasında kadınların çarşaf giymeleri zorunlu iken, bugün aynı ülkeden bir bayanın güzellik yarışmasına katılması, bırakın normal kıyafeti, mayo giyerek toplum önüne çıkması büyük bir devrim imiş... Bütün alemi kör ve sersem zannetmek işte böyle bir şey. Afganistan ve Filipinler... Dünyanın fakirlikten, açlıktan kırılan iki zavallı ülkesi. Dünyada çocuk fuhşunun en yaygın olduğu ülkelerin başında Filipinler geliyor. ABD'nin sömürgesi gibi bir konumda olan bu ülkede, açlık, fakirlik, yolsuzluk ve ahlaksızlık, fuhuş, uyuşturucu vs. değişmez bir tablo. Şimdilerde dünya güzellik yarışmasına ev sahipliği yapıyor. Ve Afganistan... Son çeyrek yüzyılda işgallerin, iç ve dış savaşların pençesinde kıvranan, hâlâ daha milyonlarca vatandaşı başka ülkelerde sığınmacı durumunda bulunan, içerde açlık, sefaletle boğuşan, çaresiz ülke... Savaş Lordlarının, eroin şebekelerinin at koşturduğu, her an öldürülme korkusu içindeki insanların paranoyaya dönüşmüş halleriyle tam bir acımasızlık, canavarlık ve fırsatçılığın hüküm sürdüğü ülke. Bombalardan, mayın patlamsından, kolu bacağı kopmuş onbinlerce insanının iç karartıcı bir vaziyette sokaklarda süründüğü, dilendiği talihsiz ülke. Ve en önemlisi iki neslin okulla, okuma yazma ile tanışma fırsatı bulamadığı, yani cehaletin karanlık girdabında yüzdüğü zavallı ülke. Evet... Afganistan'da okuma yazma oranı sadece yüzde 3!.. Yanlış okumadınız, yazıyla yüzde üç. İşte böyle bir ülkede Amerikan işgalinin başladığı günden beri, nedense hep "Burka" meselesi ve kadınların açılıp saçılması gündeme getiriliyor. Her şey halledilmiş gibi, bütün haberler, yorumlar Afgan kadınların modernleşmesi üzerine oturtuluyor. Ve insan zekasıyla alay edercesine, Afgan kadınların da mayo giymesi durumunda, sanki ülkenin bütün sıkıntılarından kurtulacağı gibi saçma sapan şeyler empoze edilmeye çalışılıyor. Peki bu safsatalara kimse inanır mı? Ben kendi hesabıma, (Cambaza bak) diyenlere, hadi oradan, hadi oradan tepkisini veririm!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.