Dinçer, Topuz ve düşünce özgürlüğü...

A -
A +

Kendisini bir türlü yenileyemeyen ve eski alışkanlıklarından katiyyen kurtulamayan CHP, hem yandaşlarını hem de halkı sürekli olarak hayal kırıklıklarına uğratıyor. Gerçekçi, yapıcı ve akılcı muhalefet yapamayan, alternatif politikalar üretemeyen CHP Yönetimi, çareyi "devlet partisi" olma kolaylığına saparak, devletçi reflekslerle siyasi açılım yapmaya çalışmak gibi bir çelişkide arıyor... Daha, önce Başbakan Tayyip Erdoğan'ı İBDA-C adlı bir örgütün yöneticisi olmakla suçlayan ve karşılığında sert tepki görüp tazminat davası ile yüz yüze kalan CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, bu defa kafayı Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'e takmış vaziyette!.. 28 Şubat dönemindeki gibi, kişileri eskiden yapmış oldukları konuşmalarla suçlayarak bazı sonuçlar almaya çalışan Topuz, Ömer Dinçer'in dokuz yıl önce bir sempozyumda verdiği bir tebliğden yola çıkarak, onun "siyasal islamcı" bir görüşe sahip bulunduğunu; dolayısıyla önemli bir bürokratik görev üstlenmesinin laik rejim açısından tehlikeli olacağını iddia ediyor... Prof. Dr. Ömer Dinçer'in, bilim adamı kimliği ile bir sempozyumda yaptığı ve herhangi bir soruşturmaya, kovuşturmaya da konu olmamış bilimsel bir konuşmadan dolayı, hukuk dışı yollardan siyaseten mahkum edilmek istenmesi hiçbir etik anlayış, siyasi yaklaşım ve hukuki prosedür açısından kabul edilebilecek bir şey değildir. Ama buna rağmen Topuz ısrar ediyor. Başbakan'a seslenerek onu kanatları altına alıp muhafaza etme gibi, garip suçlamalarda bulunuyor. Ne yazık ki, Topuz'un bu acayip iddialarına Baykal da destek veriyor. Hatta, gazetelere yansıyan haberler doğru ise, "Bu adamı derhal görevden alın!" gibi hakaretamiz beyanı da var... Oysa böyle bir yaklaşım, her şeyden önce çifte standarttır. Mesela; Prof. Dr. Mümtaz Soysal, "Yüz Soruda Anayasa" isimli kitabından dolayı yargılanıp ceza almıştı. Kitabı da yasaklanmıştı. Ama kimse Mümtaz Soysal'a, sen yargılanıp mahkum oldun, kitabın yasaklandı, sakıncalı görüşlere sahipsin diye bir şey söylemedi. Soysal daha sonra milletvekili seçildi, Dışişleri Bakanı olarak Türkiye için hayati önem taşıyan meselelerde devleti en üst düzeyde temsil etti, anlaşmalara imza koydu, halen de ülkemiz açısından çok ama çok mühim olan Kıbrıs konusunda Rauf Denktaş'ın danışmanıdır. Yıllar içinde Soysal, kendisine göre ilerici ve sosyalist görüşlerle, bazılarına göre ise gerici ve devletçi bir anlayışla, bilhassa özelleştirmeye karşı amansız bir mücadele vererek, ülke ekonomisinin önünü fena halde tıkamıştır. Ki, ben de bu kanaatteyim. Sayın Soysal, her fırsatta görüşlerinde bir milim değişiklik olmadığını, dün ne söyledi ise bugün de aynısında ısrar ettiğini sık sık tekrarladığı halde, kimse kendisine; en azından bir zamanlar sakıncalı ve yasak olan görüşlerinle bu ülke için tehlikeli oluyorsun vs. demiyor... Diyemez de! Çünkü, kanun var, hukuk var, nizam var. Ama CHP'nin ileri gelenleri, böyle bir şeyi Ömer Dinçer için pekala ileri sürebiliyor. Bir kısım gazeteci de alttan alta arka çıkıyor... Bunda hiçbir objektif mantık ve tutarlılık var mı? Sırf farklı görüşlere sahip olduğunuz için, suçsuz yere, yargısız infaza maruz kalacak ve kamu hak ve görevlerinden mahrum bırakılmak isteneceksiniz? AB Hukuku ve müktesebatı ne oldu? Anayasanın bahşettiği hak ve hürriyetler rafa mı kalktı? Evrensel İnsan Hakları Bildirisi nerede kaldı? Bu mızrak hangi çuvala sığdırılacak?! Yanlış anlaşılma olmaması için şunu da açıklayalım; Sayın Mümtaz Soysal'ı örnek olarak vermemiz, yalnızca olayın kamuoyu tarafından bilinmesi ve kendisinin kişisel şöhreti ve de üstlendiği görevlerin önemi dolayısıyladır. Yoksa buna benzer onlarca örnek verebiliriz. Kaldı ki, halen CHP sıralarında milletvekili olarak bulunan birçok kimsenin geçmişteki mahkumiyetleri, sabıkaları, örgüt üyelikleri vs. zaten bir süre önce basına konu olmuş ve bir kısmı bu köşede de verilmişti... CHP yöneticilerine tavsiyemiz, ülkenin gerçek meseleleri ile kafa yorup faydalı çözümler üretmeleri. Çifte standartlarla, komplolara, kuşkulara dayalı yaklaşımlarla politika yapmaya çalışmak beyhude kürek çekmektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.